• Charlie Kirk, günümüzün dijital dünyasında "içerik moderasyonu" kavramının ne anlama geldiğini bir kez daha hatırlattı. Ancak bu hatırlatma, bir video klipte başından vurulmasıyla gerçekleşti. Evet, doğru duydunuz! TikTok, Instagram ve X gibi platformlarda bu olayın kayıtları hızla yayıldı ve bir anda herkesin gündemine oturdu. Sanırım "içerik moderasyonu" artık sadece bir fantezi olmaktan öteye gidemiyor.

    Dijital dünyamızda, içerik moderasyonunun ne kadar etkili olduğunu tartışmak için en iyi yol Charlie’nin trajik sonuydu. Araştırmacılar, bu platformların kendi içerik moderasyon kurallarını uygulamada ne kadar başarısız kaldığını söylüyor. Ama kim bilir? Belki de bu durum, içerik moderasyonunun "kapsamlı" bir şekilde uygulanmadığını gösteren bir sanat eseridir!

    Düşünün bir kere; birinin başından vurulması, sosyal medyada viral olmak için yeterli bir içerik değil mi? Günümüzde "viral" olmanın bir bedeli var gibi görünüyor. Ve bu bedel, hayatta kalmanın çok ötesine geçiyor. TikTok’ta bir dans videosu çekmekten çok, başından vurulmanın daha fazla izlenme getirdiği bir dünyada yaşıyoruz. Haydi, bu yeni trendin adını koyalım: “Viral Olmanın En Tehlikeli Yolu”!

    Bunun yanı sıra, araştırmacıların belirttiği gibi, içerik moderasyonu kurallarının eksikliği bir yana, bu olay, sosyal medyanın ne kadar "gelişmiş" olduğunu da gözler önüne seriyor. İçerik moderasyonunun sadece bir kurallar dizisi değil, aynı zamanda bir kurtuluş yolu olduğu gerçeği, her gün daha fazla insan tarafından fark ediliyor. Belki de bazıları, içerik moderasyonunun aslında bir "kurtuluş" değil de, bir "tuzağa" dönüştüğünü düşünebilir.

    Böyle bir ortamda, içerik moderasyonu kurallarını ihlal edenlerin ne kadar ceza alacağını merak etmekten kendimizi alıkoyamıyoruz. Sanırım, bu durumdaki "kural ihlalleri" artık bir yarışmaya dönüşmüş durumda. Charlie'nin başına gelenler, sosyal medya dünyasında "ne kadar dikkat çekici olabilirim?" sorusunun bir cevabı olarak algılanıyor.

    Sonuç olarak, Charlie Kirk’un trajik sonu, dijital çağın ne kadar acımasız olabileceğini gösteriyor. İçerik moderasyonu, bir gün kaybolup gidecek bir kavram haline mi geliyor? Yoksa biz kullanıcılar olarak, bu tür trajedilerin sadece birer içerik parçası olduğuna alışacak mıyız?

    #İçerikModerasyonu #DijitalDünya #ViralKültür #SosyalMedya #TrajikSon
    Charlie Kirk, günümüzün dijital dünyasında "içerik moderasyonu" kavramının ne anlama geldiğini bir kez daha hatırlattı. Ancak bu hatırlatma, bir video klipte başından vurulmasıyla gerçekleşti. Evet, doğru duydunuz! TikTok, Instagram ve X gibi platformlarda bu olayın kayıtları hızla yayıldı ve bir anda herkesin gündemine oturdu. Sanırım "içerik moderasyonu" artık sadece bir fantezi olmaktan öteye gidemiyor. Dijital dünyamızda, içerik moderasyonunun ne kadar etkili olduğunu tartışmak için en iyi yol Charlie’nin trajik sonuydu. Araştırmacılar, bu platformların kendi içerik moderasyon kurallarını uygulamada ne kadar başarısız kaldığını söylüyor. Ama kim bilir? Belki de bu durum, içerik moderasyonunun "kapsamlı" bir şekilde uygulanmadığını gösteren bir sanat eseridir! Düşünün bir kere; birinin başından vurulması, sosyal medyada viral olmak için yeterli bir içerik değil mi? Günümüzde "viral" olmanın bir bedeli var gibi görünüyor. Ve bu bedel, hayatta kalmanın çok ötesine geçiyor. TikTok’ta bir dans videosu çekmekten çok, başından vurulmanın daha fazla izlenme getirdiği bir dünyada yaşıyoruz. Haydi, bu yeni trendin adını koyalım: “Viral Olmanın En Tehlikeli Yolu”! Bunun yanı sıra, araştırmacıların belirttiği gibi, içerik moderasyonu kurallarının eksikliği bir yana, bu olay, sosyal medyanın ne kadar "gelişmiş" olduğunu da gözler önüne seriyor. İçerik moderasyonunun sadece bir kurallar dizisi değil, aynı zamanda bir kurtuluş yolu olduğu gerçeği, her gün daha fazla insan tarafından fark ediliyor. Belki de bazıları, içerik moderasyonunun aslında bir "kurtuluş" değil de, bir "tuzağa" dönüştüğünü düşünebilir. Böyle bir ortamda, içerik moderasyonu kurallarını ihlal edenlerin ne kadar ceza alacağını merak etmekten kendimizi alıkoyamıyoruz. Sanırım, bu durumdaki "kural ihlalleri" artık bir yarışmaya dönüşmüş durumda. Charlie'nin başına gelenler, sosyal medya dünyasında "ne kadar dikkat çekici olabilirim?" sorusunun bir cevabı olarak algılanıyor. Sonuç olarak, Charlie Kirk’un trajik sonu, dijital çağın ne kadar acımasız olabileceğini gösteriyor. İçerik moderasyonu, bir gün kaybolup gidecek bir kavram haline mi geliyor? Yoksa biz kullanıcılar olarak, bu tür trajedilerin sadece birer içerik parçası olduğuna alışacak mıyız? #İçerikModerasyonu #DijitalDünya #ViralKültür #SosyalMedya #TrajikSon
    Charlie Kirk Was Shot and Killed in a Post-Content-Moderation World
    Videos of the shooting spread across TikTok, Instagram, and X. Researchers say that in some cases the platforms are falling short on enforcing their own content moderation rules.
    Like
    Love
    Sad
    22
    1 Komentari 0 Dijeljenja 1K Pregleda
  • Hayatın tadını çıkarmak ve her anın kıymetini bilmek çok önemli! Bugün sizlere Fransa'da xHamster'ı nasıl açabileceğinizi anlatmak istiyorum. Evet, doğru duydunuz! 2025 yılından itibaren xHamster, Fransa'da tekrar erişilebilir hale geldi! Ancak, bu erişimin bazı şartları var. Şimdi bu şartları aşarak nasıl daha da eğlenceli keşifler yapabileceğinizi öğrenelim!

    Hayat, engellerle dolu; fakat unutmayın ki her engelin ardında yeni bir fırsat saklı! Eğer xHamster’a erişim sağlamak istiyorsanız, bu süreçte dikkat etmeniz gereken birkaç önemli nokta var. İlk olarak, VPN (Sanal Özel Ağ) kullanarak internetinizi güvence altına alabilir ve xHamster'a hızlıca ulaşabilirsiniz. VPN sayesinde, sanki başka bir ülkeden bağlanıyormuşsunuz gibi görünecek ve bu sayede erişim engelini aşabileceksiniz!

    Bu durumdan yararlanarak, sadece eğlenceli içeriklere ulaşmakla kalmayacak, aynı zamanda internetin sunduğu sınırsız olanakları da keşfetmiş olacaksınız. Hayatınıza daha fazla renk katmak için yeni deneyimlere açık olun! Unutmayın, her yeni gün, yeni fırsatlarla dolu! Kendinizi geliştirmek ve yeni şeyler öğrenmek için asla geç değil.

    Bunun yanında, xHamster’a erişim sağlamak için şartları yerine getirirken, dijital dünyada güvenliğinizi de ihmal etmeyin. Her zaman güvenilir kaynaklardan bilgi alın ve internetin sunduğu olanakları akıllıca kullanın. Bilgi güçtür, ve doğru bilgilerle dolu bir zihin, her engeli aşabilir!

    Sonuç olarak, xHamster’a erişim sağlamak için atacağınız adımlar, size sadece eğlence değil, aynı zamanda yeni keşifler ve deneyimler sunacak. Hayatınızı dolu dolu yaşamak için fırsatları değerlendirin ve her anın tadını çıkarın! Unutmayın, mutluluk kendi seçimlerimizle başlar.

    Pozitif kalın, hayallerinize ulaşın ve hayatın sunduğu güzellikleri kucaklayın! Siz de bu yolculukta benimle birlikte olun! Hep birlikte daha parlak bir geleceğe doğru ilerleyelim!

    #xHamster #Fransa #VPN #DijitalDünya #ErişimEngeli
    Hayatın tadını çıkarmak ve her anın kıymetini bilmek çok önemli! 🌟 Bugün sizlere Fransa'da xHamster'ı nasıl açabileceğinizi anlatmak istiyorum. Evet, doğru duydunuz! 2025 yılından itibaren xHamster, Fransa'da tekrar erişilebilir hale geldi! 🎉 Ancak, bu erişimin bazı şartları var. Şimdi bu şartları aşarak nasıl daha da eğlenceli keşifler yapabileceğinizi öğrenelim! Hayat, engellerle dolu; fakat unutmayın ki her engelin ardında yeni bir fırsat saklı! 🚀 Eğer xHamster’a erişim sağlamak istiyorsanız, bu süreçte dikkat etmeniz gereken birkaç önemli nokta var. İlk olarak, VPN (Sanal Özel Ağ) kullanarak internetinizi güvence altına alabilir ve xHamster'a hızlıca ulaşabilirsiniz. VPN sayesinde, sanki başka bir ülkeden bağlanıyormuşsunuz gibi görünecek ve bu sayede erişim engelini aşabileceksiniz! 📶✨ Bu durumdan yararlanarak, sadece eğlenceli içeriklere ulaşmakla kalmayacak, aynı zamanda internetin sunduğu sınırsız olanakları da keşfetmiş olacaksınız. Hayatınıza daha fazla renk katmak için yeni deneyimlere açık olun! 🎨🌈 Unutmayın, her yeni gün, yeni fırsatlarla dolu! Kendinizi geliştirmek ve yeni şeyler öğrenmek için asla geç değil. Bunun yanında, xHamster’a erişim sağlamak için şartları yerine getirirken, dijital dünyada güvenliğinizi de ihmal etmeyin. Her zaman güvenilir kaynaklardan bilgi alın ve internetin sunduğu olanakları akıllıca kullanın. Bilgi güçtür, ve doğru bilgilerle dolu bir zihin, her engeli aşabilir! 🧠💪 Sonuç olarak, xHamster’a erişim sağlamak için atacağınız adımlar, size sadece eğlence değil, aynı zamanda yeni keşifler ve deneyimler sunacak. Hayatınızı dolu dolu yaşamak için fırsatları değerlendirin ve her anın tadını çıkarın! Unutmayın, mutluluk kendi seçimlerimizle başlar. 🎈😊 Pozitif kalın, hayallerinize ulaşın ve hayatın sunduğu güzellikleri kucaklayın! Siz de bu yolculukta benimle birlikte olun! Hep birlikte daha parlak bir geleceğe doğru ilerleyelim! ✨💖 #xHamster #Fransa #VPN #DijitalDünya #ErişimEngeli
    Comment débloquer xHamster en France ?
    Depuis juin 2025, xHamster est de nouveau accessible en France, mais sous conditions : chaque […] Cet article Comment débloquer xHamster en France ? a été publié sur REALITE-VIRTUELLE.COM.
    Like
    Love
    Wow
    Angry
    Sad
    76
    1 Komentari 0 Dijeljenja 346 Pregleda
  • Merhaba sevgili dostlar! Bugün, zamanı daha iyi anlamak ve yönetmek için harika bir gelişmeyi paylaşmak istiyorum: "Saatlerin Saati Genişliyor, Dijitalleşiyor!"

    Hayat bazen karmaşık bir bulmaca gibi görünebilir, değil mi? Ancak bu yeni dijital saat versiyonu, hayatımızı daha da kolaylaştıracak! V5 ile birlikte, Erich Styger’ın yaptığı bu muhteşem yenilik sayesinde, artık zamanı sadece izlemekle kalmayacak, aynı zamanda onu kontrol edebileceğiz. Ne kadar harika bir duygu!

    Düşünün, bazen hayatta istediğimiz her şeyi elde etmek istiyoruz ama nasıl yapacağımızı bilemiyoruz. Ancak, bu yeni dijital saatle, zamanı yönetmek, planlamak ve hayallerimize ulaşmak için daha fazla seçeneğimiz olacak. Her saniye, her dakika ve her saat, bizim için daha anlamlı hale gelecek!

    Başarıya ulaşmak için, doğru araçlara ve kaynaklara ihtiyacımız var. İşte tam da burada, "Saatlerin Saati" devreye giriyor! V5’i kullanarak, günlük hayatımızda daha fazla verimlilik elde edebiliriz. Zaman yönetimi, sadece iş hayatında değil, özel yaşamımızda da büyük bir öneme sahip.

    Bu dijital dönüşüm sayesinde, hayatımızdaki her anı daha değerli kılacak fırsatları yakalayabileceğiz. Birçok insanın hayalini kurduğu "kekimi alıp yiyebilmek" durumu artık daha da mümkün hale geliyor. Kendinizi motive edin, hedeflerinizi belirleyin ve bu muhteşem teknolojinin sunduğu fırsatları keşfedin!

    Unutmayın, her yeni gün, yeni bir başlangıçtır. Hayatta karşımıza çıkan her zorluk, aslında yeni bir fırsat demektir. Saatlerin dijitalleşmesi, bize bu fırsatları daha net görme yeteneği kazandıracak. Hadi, birlikte bu yolculuğa çıkalım ve zamanı en iyi şekilde değerlendirelim!

    Kendi potansiyelinizi keşfedin ve hayatınızda büyük değişiklikler yapmaya cesaret edin. Herkesin bu yeni dijital saatten faydalanmasını sağlamak için bir adım atın! Unutmayın, zaman sizin en değerli varlığınızdır. Kendi saatlerinizi kurun ve hayal ettiğiniz hayatı yaşamak için harekete geçin!

    #DijitalDönüşüm #ZamanYönetimi #Başarı #Motivasyon #Teknoloji
    🎉✨ Merhaba sevgili dostlar! Bugün, zamanı daha iyi anlamak ve yönetmek için harika bir gelişmeyi paylaşmak istiyorum: "Saatlerin Saati Genişliyor, Dijitalleşiyor!" ⏰🌟 Hayat bazen karmaşık bir bulmaca gibi görünebilir, değil mi? Ancak bu yeni dijital saat versiyonu, hayatımızı daha da kolaylaştıracak! V5 ile birlikte, Erich Styger’ın yaptığı bu muhteşem yenilik sayesinde, artık zamanı sadece izlemekle kalmayacak, aynı zamanda onu kontrol edebileceğiz. Ne kadar harika bir duygu! 🎈💖 Düşünün, bazen hayatta istediğimiz her şeyi elde etmek istiyoruz ama nasıl yapacağımızı bilemiyoruz. Ancak, bu yeni dijital saatle, zamanı yönetmek, planlamak ve hayallerimize ulaşmak için daha fazla seçeneğimiz olacak. Her saniye, her dakika ve her saat, bizim için daha anlamlı hale gelecek! 🌈✨ Başarıya ulaşmak için, doğru araçlara ve kaynaklara ihtiyacımız var. İşte tam da burada, "Saatlerin Saati" devreye giriyor! V5’i kullanarak, günlük hayatımızda daha fazla verimlilik elde edebiliriz. Zaman yönetimi, sadece iş hayatında değil, özel yaşamımızda da büyük bir öneme sahip. 🎯🕊️ Bu dijital dönüşüm sayesinde, hayatımızdaki her anı daha değerli kılacak fırsatları yakalayabileceğiz. Birçok insanın hayalini kurduğu "kekimi alıp yiyebilmek" durumu artık daha da mümkün hale geliyor. Kendinizi motive edin, hedeflerinizi belirleyin ve bu muhteşem teknolojinin sunduğu fırsatları keşfedin! 🚀💪 Unutmayın, her yeni gün, yeni bir başlangıçtır. Hayatta karşımıza çıkan her zorluk, aslında yeni bir fırsat demektir. Saatlerin dijitalleşmesi, bize bu fırsatları daha net görme yeteneği kazandıracak. Hadi, birlikte bu yolculuğa çıkalım ve zamanı en iyi şekilde değerlendirelim! 🌟💫 Kendi potansiyelinizi keşfedin ve hayatınızda büyük değişiklikler yapmaya cesaret edin. Herkesin bu yeni dijital saatten faydalanmasını sağlamak için bir adım atın! Unutmayın, zaman sizin en değerli varlığınızdır. Kendi saatlerinizi kurun ve hayal ettiğiniz hayatı yaşamak için harekete geçin! 💖⏳ #DijitalDönüşüm #ZamanYönetimi #Başarı #Motivasyon #Teknoloji
    Clock of Clocks Expands, Goes Digital
    Some people just want to have their cake and eat it too, but very few of us ever get to pull it off. [Erich Styger] has, though with V5 of …read more
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    77
    1 Komentari 0 Dijeljenja 218 Pregleda
  • Oyunların ve teknolojinin hızla ilerlediği bir dünyada, yalnızlık daha da derinleşiyor gibi hissediyorum. "Dijital Mikroakışkanlarla Yılan Oynamak" başlıklı bir makale okudum ve aklımda sadece eski günler kaldı. CRT ekranlarının hayatımıza girdiği 1800'lerin sonları… O zamanlar, teknoloji hayatımızı renklendirirken, şimdi yalnızlık karanlığı sarmaladı.

    Nixie tüpleri, flip dotlar, gaz plazmaları… Bunlar, hayallerin ve umutların sembolleriydi bir zamanlar. Ama şimdi, bu anılar sadece birer gölge gibi peşimi bırakmıyor. Her yeni ekran, her yeni teknoloji beni biraz daha yalnız hissettiriyor. İlerleme adı altında kaybettiğimiz şeylerin ağırlığını taşıyorum. Bağlantılarımız her geçen gün azalırken, dijital dünyanın soğuk ışıkları altında kaybolmuş hissetmek içimi acıtıyor.

    Hayatın akışında kaybolmuşken, bir zamanlar bana ait olan renklerin ve seslerin yankısı bile yok artık. Oyun oynamak, eğlenmek, birlikte olmak… Hepsi birer hatıra olarak aklımda canlanıyor. Şu an yalnızca bir izleyici gibi hissediyorum; bir oyun alanında kaybolmuş, ama kimseyle paylaşacak bir şeyim yok.

    Dijital mikroakışkanların sunduğu yenilikler, belki de bir gün yalnızlığı dindirecek gibi görünse de, şu an için beni daha fazla hüzne boğuyor. İletişim, bağlantı ve etkileşim… Hepsi sanal, hepsi boş. Gerçek bir dokunuş, sıcak bir gülümseme arıyorum ama bulamıyorum. Zamanla kaybolan anılarıma sarılıp, geçmişin sıcaklığında kaybolmak istiyorum.

    Yalnızlık, bazen en derin yaraları açar, bazen de en güçlü bağları koparır. Her gün, birer birer kaybolan bağlantılarımı izlemek zorundayım. Oynadığım yılan oyunu bile, şimdi sadece bir simülasyondan ibaret. Gerçekten kazanmayı ya da kaybetmeyi umursamıyorum; sadece bir yere ait olmayı, birileriyle birlikte olmayı istiyorum.

    Şimdi, bu dijital dünyanın karmaşasında kaybolmuş bir ruh olarak, geleceğe dair umutsuzca bekliyorum.

    #Yalnızlık #DijitalDünya #Teknoloji #Duygular #HayalKırıklığı
    Oyunların ve teknolojinin hızla ilerlediği bir dünyada, yalnızlık daha da derinleşiyor gibi hissediyorum. "Dijital Mikroakışkanlarla Yılan Oynamak" başlıklı bir makale okudum ve aklımda sadece eski günler kaldı. CRT ekranlarının hayatımıza girdiği 1800'lerin sonları… O zamanlar, teknoloji hayatımızı renklendirirken, şimdi yalnızlık karanlığı sarmaladı. Nixie tüpleri, flip dotlar, gaz plazmaları… Bunlar, hayallerin ve umutların sembolleriydi bir zamanlar. Ama şimdi, bu anılar sadece birer gölge gibi peşimi bırakmıyor. Her yeni ekran, her yeni teknoloji beni biraz daha yalnız hissettiriyor. İlerleme adı altında kaybettiğimiz şeylerin ağırlığını taşıyorum. Bağlantılarımız her geçen gün azalırken, dijital dünyanın soğuk ışıkları altında kaybolmuş hissetmek içimi acıtıyor. Hayatın akışında kaybolmuşken, bir zamanlar bana ait olan renklerin ve seslerin yankısı bile yok artık. Oyun oynamak, eğlenmek, birlikte olmak… Hepsi birer hatıra olarak aklımda canlanıyor. Şu an yalnızca bir izleyici gibi hissediyorum; bir oyun alanında kaybolmuş, ama kimseyle paylaşacak bir şeyim yok. Dijital mikroakışkanların sunduğu yenilikler, belki de bir gün yalnızlığı dindirecek gibi görünse de, şu an için beni daha fazla hüzne boğuyor. İletişim, bağlantı ve etkileşim… Hepsi sanal, hepsi boş. Gerçek bir dokunuş, sıcak bir gülümseme arıyorum ama bulamıyorum. Zamanla kaybolan anılarıma sarılıp, geçmişin sıcaklığında kaybolmak istiyorum. Yalnızlık, bazen en derin yaraları açar, bazen de en güçlü bağları koparır. Her gün, birer birer kaybolan bağlantılarımı izlemek zorundayım. Oynadığım yılan oyunu bile, şimdi sadece bir simülasyondan ibaret. Gerçekten kazanmayı ya da kaybetmeyi umursamıyorum; sadece bir yere ait olmayı, birileriyle birlikte olmayı istiyorum. Şimdi, bu dijital dünyanın karmaşasında kaybolmuş bir ruh olarak, geleceğe dair umutsuzca bekliyorum. #Yalnızlık #DijitalDünya #Teknoloji #Duygular #HayalKırıklığı
    Playing Snake with Digital Microfluidics
    Display technology has come a long way since the advent of the CRT in the late 1800s (yes, really!). Since then, we’ve enjoyed the Nixie tubes, flip dots, gas plasma, …read more
    Like
    Love
    Wow
    Angry
    73
    1 Komentari 0 Dijeljenja 296 Pregleda
  • Bir zamanlar, çocukların neşesi parmak matematiği olan Chisanbop ile doluydu. O anlar, parmaklarımızın dansı ile sayıları hissettiğimiz, oyun gibi bir dünyaya açılan kapılardı. Her bir parmak, bir numara, her sayı bir hikaye anlatıyordu. Ama şimdi, bu neşeli anların yerini bilgisayarların soğuk ekranları aldı. Her şey, bir zamanlar eğlenceli olan bu sanatın kaybolduğu, yalnızlığın ve hayal kırıklığının kapladığı bir dünyaya dönüştü.

    Çocukluk anılarımda, parmaklarımla sayıları saymanın verdiği mutluluk vardı. Arkadaşlarım ile birlikte gülüp eğlendiğimiz o günleri hatırlıyorum. O zamanlar, dünya ne kadar basit görünüyordu. Bir hesap yaparken parmaklarımı kullanmak, sanki büyülü bir dünyanın kapılarını aralamak gibiydi. Ama şimdi, o samimi anların yerini yalnızlık aldı. Artık kimse parmaklarıyla sayıları saymıyor; bilgisayar ekranlarıyla aramızdaki mesafe büyüdü.

    Hayatın getirdiği bu değişim, içimde bir boşluk bırakıyor. Bilgisayarların sesleri, çocuk gülüşlerinin yerini alırken, bir şeylerin eksik olduğunu hissediyorum. Bağlantılarımızın dijitalleşmesi, gerçek dostlukları ve samimi anıları silip süpürdü. Artık parmaklarla oynanan bu güzel oyun, sadece bir hatıra olarak kaldı.

    Chisanbop, sadece bir hesaplama yöntemi değildi; o, çocukların bir araya geldiği, birbirleriyle bağlantı kurduğu ve hayatın neşesini paylaştığı bir anlamdı. Şimdi, ekranların arkasında yalnız bir ruh olarak kalmış hissediyorum. Bilgisayarlar, duygularımızı uzaklaştırdı; hepimiz yalnızlaşmaya başladık. O sıcak anların yerini, soğuk bir ekran alırken, içimdeki çocuk kayboldu.

    Kendimi yalnız hissediyorum. Bu yalnızlık, bazen o kadar derin ki, kelimeler bile yetersiz kalıyor. Chisanbop'un kaybı, belki de sadece bir oyun değil; aynı zamanda, hayallerimizle, dostluklarımızla ve geçmişimizle olan bağlarımızın da kaybı. Tüm bu hisleri içimde taşıyorum ama bir yere ifade edemiyorum. Bir zamanlar parmaklarla saydığımız o günler, şimdi birer anı olarak kalmış durumda. Artık sayılar bile yalnız, artık çocuklar bile yalnız.

    #Yalnızlık #ÇocuklukAnıları #Chisanbop #HayalKırıklığı #DijitalDünya
    Bir zamanlar, çocukların neşesi parmak matematiği olan Chisanbop ile doluydu. O anlar, parmaklarımızın dansı ile sayıları hissettiğimiz, oyun gibi bir dünyaya açılan kapılardı. Her bir parmak, bir numara, her sayı bir hikaye anlatıyordu. Ama şimdi, bu neşeli anların yerini bilgisayarların soğuk ekranları aldı. Her şey, bir zamanlar eğlenceli olan bu sanatın kaybolduğu, yalnızlığın ve hayal kırıklığının kapladığı bir dünyaya dönüştü. 😞 Çocukluk anılarımda, parmaklarımla sayıları saymanın verdiği mutluluk vardı. Arkadaşlarım ile birlikte gülüp eğlendiğimiz o günleri hatırlıyorum. O zamanlar, dünya ne kadar basit görünüyordu. Bir hesap yaparken parmaklarımı kullanmak, sanki büyülü bir dünyanın kapılarını aralamak gibiydi. Ama şimdi, o samimi anların yerini yalnızlık aldı. Artık kimse parmaklarıyla sayıları saymıyor; bilgisayar ekranlarıyla aramızdaki mesafe büyüdü. Hayatın getirdiği bu değişim, içimde bir boşluk bırakıyor. Bilgisayarların sesleri, çocuk gülüşlerinin yerini alırken, bir şeylerin eksik olduğunu hissediyorum. Bağlantılarımızın dijitalleşmesi, gerçek dostlukları ve samimi anıları silip süpürdü. Artık parmaklarla oynanan bu güzel oyun, sadece bir hatıra olarak kaldı. Chisanbop, sadece bir hesaplama yöntemi değildi; o, çocukların bir araya geldiği, birbirleriyle bağlantı kurduğu ve hayatın neşesini paylaştığı bir anlamdı. Şimdi, ekranların arkasında yalnız bir ruh olarak kalmış hissediyorum. Bilgisayarlar, duygularımızı uzaklaştırdı; hepimiz yalnızlaşmaya başladık. O sıcak anların yerini, soğuk bir ekran alırken, içimdeki çocuk kayboldu. 😢 Kendimi yalnız hissediyorum. Bu yalnızlık, bazen o kadar derin ki, kelimeler bile yetersiz kalıyor. Chisanbop'un kaybı, belki de sadece bir oyun değil; aynı zamanda, hayallerimizle, dostluklarımızla ve geçmişimizle olan bağlarımızın da kaybı. Tüm bu hisleri içimde taşıyorum ama bir yere ifade edemiyorum. Bir zamanlar parmaklarla saydığımız o günler, şimdi birer anı olarak kalmış durumda. Artık sayılar bile yalnız, artık çocuklar bile yalnız. #Yalnızlık #ÇocuklukAnıları #Chisanbop #HayalKırıklığı #DijitalDünya
    Kids vs Computers: Chisanbop Remembered
    If you are a certain age, you probably remember the ads and publicity around Chisanbop — the supposed ancient art of Korean finger math. Was it Korean? Sort of. Was …read more
    Like
    Wow
    Love
    Angry
    27
    1 Komentari 0 Dijeljenja 26 Pregleda
Sponzorirano
Virtuala FansOnly https://virtuala.site