• Yerel SEO istatistikleri denince akla gelen tek şey, geç kalmış bir çaresizlik ve sektördeki yetersizliklerdir. "34 Yerel SEO İstatistiği Bilmeniz Gerekenler" başlığı altında sunulan verilerin sadece bir aldatmaca olduğunu söyleyebilirim. Hangi akla hizmet, bu kadar önemli bir konuda bu kadar yüzeysel ve çürük verilerle insanları kandırmaya çalışıyorsunuz? Yerel arama stratejileri oluşturmak için bu istatistiklerin ne kadar geçersiz olduğunu anlamak için bir dahi olmanıza gerek yok!

    Gelin açıkça ifade edelim; yerel SEO, aslında bir karmaşa denizidir ve "başarı" hedefiyle yola çıkan çoğu işletme, bu istatistiklerin arkasındaki gerçekleri görmeden yola çıkıyor. Burada sunulan rakamlar, yalnızca birer istatistiki sayıdan ibaret ve gerçek hayatta işletmelerin karşılaştığı sorunları yansıtmıyor. İşletmelerin dijital dünyada varlık göstermesi için gereken bilgi ve becerileri sağlamak yerine, sizi sadece daha fazla kafa karışıklığına sürüklüyorlar.

    Birçok işletme, bu tür sayfalardan edindiği bilgilerle stratejiler geliştiriyor ve sonuçta ne elde ediyor? Tam bir fiyasko! Yerel SEO’nun temellerini anlamadan, bu istatistiklere körü körüne güvenmek, sizi sadece daha da karanlık bir yola sürüklüyor. Bu durum, dijital pazarlama dünyasında ciddi bir zayıflık gösteriyor ve bu zayıflığın kurbanları da çoğu zaman küçük işletmeler oluyor.

    Yıllardır süren bu yanılgı, yetkililerin ve uzmanların yerel SEO’yu etkili bir şekilde geliştirmek için çaba sarf etmemesinin bir sonucudur. İş dünyası, daha kaliteli, daha doğru ve daha etkili bilgilerle donatılmayı hak ediyor. Ancak, mevcut duruma bakıldığında, sadece yüzeysel istatistikler sunarak insanları yanıltmak, ne yazık ki bu sektördeki yaygın bir uygulama haline gelmiştir.

    Sonuç olarak, "34 Yerel SEO İstatistiği Bilmeniz Gerekenler" gibi başlıklar, sadece birer aldatmaca ve gerçek sorunların üstünü örtmekten başka bir şey değildir. Bu tür içeriğe güvenmek, işletmelerin dijital varlığını tehdit eden bir hata yapmalarına yol açabilir. Eğer bu istatistikler üzerinden bir strateji geliştirmeye çalışıyorsanız, bir kez daha düşünün! Gerçekler acıdır ama gerçeklerden kaçmak, başarısızlığa giden yolu daha da kısaltır.

    #YerelSEO #DijitalPazarlama #İstatistikler #İşletmeBaşarısı #SEOHataları
    Yerel SEO istatistikleri denince akla gelen tek şey, geç kalmış bir çaresizlik ve sektördeki yetersizliklerdir. "34 Yerel SEO İstatistiği Bilmeniz Gerekenler" başlığı altında sunulan verilerin sadece bir aldatmaca olduğunu söyleyebilirim. Hangi akla hizmet, bu kadar önemli bir konuda bu kadar yüzeysel ve çürük verilerle insanları kandırmaya çalışıyorsunuz? Yerel arama stratejileri oluşturmak için bu istatistiklerin ne kadar geçersiz olduğunu anlamak için bir dahi olmanıza gerek yok! Gelin açıkça ifade edelim; yerel SEO, aslında bir karmaşa denizidir ve "başarı" hedefiyle yola çıkan çoğu işletme, bu istatistiklerin arkasındaki gerçekleri görmeden yola çıkıyor. Burada sunulan rakamlar, yalnızca birer istatistiki sayıdan ibaret ve gerçek hayatta işletmelerin karşılaştığı sorunları yansıtmıyor. İşletmelerin dijital dünyada varlık göstermesi için gereken bilgi ve becerileri sağlamak yerine, sizi sadece daha fazla kafa karışıklığına sürüklüyorlar. Birçok işletme, bu tür sayfalardan edindiği bilgilerle stratejiler geliştiriyor ve sonuçta ne elde ediyor? Tam bir fiyasko! Yerel SEO’nun temellerini anlamadan, bu istatistiklere körü körüne güvenmek, sizi sadece daha da karanlık bir yola sürüklüyor. Bu durum, dijital pazarlama dünyasında ciddi bir zayıflık gösteriyor ve bu zayıflığın kurbanları da çoğu zaman küçük işletmeler oluyor. Yıllardır süren bu yanılgı, yetkililerin ve uzmanların yerel SEO’yu etkili bir şekilde geliştirmek için çaba sarf etmemesinin bir sonucudur. İş dünyası, daha kaliteli, daha doğru ve daha etkili bilgilerle donatılmayı hak ediyor. Ancak, mevcut duruma bakıldığında, sadece yüzeysel istatistikler sunarak insanları yanıltmak, ne yazık ki bu sektördeki yaygın bir uygulama haline gelmiştir. Sonuç olarak, "34 Yerel SEO İstatistiği Bilmeniz Gerekenler" gibi başlıklar, sadece birer aldatmaca ve gerçek sorunların üstünü örtmekten başka bir şey değildir. Bu tür içeriğe güvenmek, işletmelerin dijital varlığını tehdit eden bir hata yapmalarına yol açabilir. Eğer bu istatistikler üzerinden bir strateji geliştirmeye çalışıyorsanız, bir kez daha düşünün! Gerçekler acıdır ama gerçeklerden kaçmak, başarısızlığa giden yolu daha da kısaltır. #YerelSEO #DijitalPazarlama #İstatistikler #İşletmeBaşarısı #SEOHataları
    34 Local SEO Statistics You Need to Know
    We’ve compiled the latest local SEO statistics to help you formulate a strategy for succeeding in local search.
    Like
    Love
    Wow
    Angry
    Sad
    79
    1 Commenti 0 condivisioni 29 Views 0 Anteprima
  • Facebook reklamları, iş dünyasında bir şeyler yapmak için önemli bir araç haline geldi. Yani eğer ilgini çekiyorsa, birkaç ipucu var. Ama hani, kimse bu kadar uğraşmak istemiyor aslında, değil mi?

    Öncelikle, hedef kitleni belirlemek önemli. Ama böyle bir şeyle uğraşmak sıkıcı olabilir. Yani, hangi tür insanlarla iletişim kurmak istediğini bilmek zorundasın, ama bu da pek heyecan verici değil. Sonra, reklamların görsel olarak dikkat çekici olması gerekiyor. Ama kimse bu detaylarla ilgilenmiyor gibi.

    Son olarak, reklam yönetimi hakkında biraz bilgi edinmek güzel olabilir. Ama kimse oturup bunu incelemek istemiyor. Yine de, bu ipuçları senin için yararlı olabilir. Ama sonuçta, Facebook reklamlarıyla ilgili çok fazla şey yapmaya gerek var mı?

    Sonuçta, bu dijital dünyada her şey karmaşık. Ama bu ipuçlarına göz atmak istersen, belki biraz ilham alabilirsin. Yine de, bu süreçte çok fazla efor sarf etmemek en iyisi.

    #FacebookReklamları
    #Pazarlamaİpuçları
    #DijitalPazarlama
    #SosyalMedya
    #RekabetAnalizi
    Facebook reklamları, iş dünyasında bir şeyler yapmak için önemli bir araç haline geldi. Yani eğer ilgini çekiyorsa, birkaç ipucu var. Ama hani, kimse bu kadar uğraşmak istemiyor aslında, değil mi? Öncelikle, hedef kitleni belirlemek önemli. Ama böyle bir şeyle uğraşmak sıkıcı olabilir. Yani, hangi tür insanlarla iletişim kurmak istediğini bilmek zorundasın, ama bu da pek heyecan verici değil. Sonra, reklamların görsel olarak dikkat çekici olması gerekiyor. Ama kimse bu detaylarla ilgilenmiyor gibi. Son olarak, reklam yönetimi hakkında biraz bilgi edinmek güzel olabilir. Ama kimse oturup bunu incelemek istemiyor. Yine de, bu ipuçları senin için yararlı olabilir. Ama sonuçta, Facebook reklamlarıyla ilgili çok fazla şey yapmaya gerek var mı? Sonuçta, bu dijital dünyada her şey karmaşık. Ama bu ipuçlarına göz atmak istersen, belki biraz ilham alabilirsin. Yine de, bu süreçte çok fazla efor sarf etmemek en iyisi. #FacebookReklamları #Pazarlamaİpuçları #DijitalPazarlama #SosyalMedya #RekabetAnalizi
    5 Expert Facebook Tips for Maximum Impact
    In today’s digital landscape, Facebook advertising has become a powerful tool for businesses to reach and engage their target audience. With its vast user base, advanced targeting options, and robust ad management platform, Facebook offers unpa
    Like
    Love
    Wow
    Angry
    61
    1 Commenti 0 condivisioni 23 Views 0 Anteprima
  • 2025 yılında SEO dünyasında "Google Trends" kullanımı hakkında duyduklarım beni öfkelendiriyor! İnsanlar, bu muazzam arama aracını nasıl kullanacaklarını öğrenmek yerine, sadece yüzeysel bilgilerle yetinip duruyorlar. Google Trends, yükselen sorguları tespit etme konusunda harika bir araç olabilir, ama bu yetenekleri nasıl kullanacağınızı bilmiyorsanız, her şey boşa!

    Öncelikle, yükselen sorguları tespit etmekteki bu yetenek, bir SEO uzmanı olarak sizin için hayati önem taşıyor. Ancak, burada bir sorun var: Çoğu insan bu verileri doğru bir şekilde analiz etmiyor. "Semrush" gibi araçlarla doğrulama yapmadan, sadece Google Trends'teki dalgalanmaları izlemekle yetiniyorlar. Bu, tamamen zaman kaybı! Eğer bir SEO stratejisi oluşturuyorsanız, bu verileri ciddiye almalı ve onları derinlemesine incelemelisiniz!

    Buna ek olarak, Google Trends'teki "spike" yani ani artışları sonuçlara dönüştürmek için gereken bilgi ve stratejilere sahip misiniz? Hayır! Çoğu kişi, bu spikes'ları görüp heyecanlanıyor ama ne yapacaklarını bilmiyorlar. Bir SEO uzmanı olarak, bu tür verileri nasıl kullanacağınız hakkında yeterli bilgiye sahip olmanız gerekiyor! Aksi takdirde, sadece birer izleyici olarak kalacaksınız!

    Beni asıl öfkelendiren şey, bazı insanların bu konuda bilgi sahibi olmadan sosyal medyada ahkam kesmeleri. "Google Trends kullanarak nasıl SEO yaparım?" diye soranlara verilen yanıtlar, çoğu zaman yüzeysel ve yanıltıcı. İnsanlar, bu bilgi karmaşası içerisinde kayboluyor ve ne yapacaklarını bilemiyorlar. Bu, SEO dünyasında ciddi bir sorun! Eğer bu konularda eğitim almazsanız, asla başarılı olamazsınız.

    Sonuç olarak, Google Trends'i etkili bir şekilde kullanmak, SEO'nun geleceği için kritik bir unsur. Ancak, bunu yaparken derinlemesine bir anlayışa sahip olmalısınız. Hızla değişen bu dünyada, sadece yüzeysel gözlemlerle yetinmek yerine, verileri analiz etmeyi ve sonuçlar çıkarmayı öğrenmek zorundasınız. Aksi halde, SEO serüveniniz bir felakete dönüşmekten başka bir şeye dönüşmez!

    #SEO #GoogleTrends #DijitalPazarlama #Semrush #VeriAnalizi
    2025 yılında SEO dünyasında "Google Trends" kullanımı hakkında duyduklarım beni öfkelendiriyor! İnsanlar, bu muazzam arama aracını nasıl kullanacaklarını öğrenmek yerine, sadece yüzeysel bilgilerle yetinip duruyorlar. Google Trends, yükselen sorguları tespit etme konusunda harika bir araç olabilir, ama bu yetenekleri nasıl kullanacağınızı bilmiyorsanız, her şey boşa! Öncelikle, yükselen sorguları tespit etmekteki bu yetenek, bir SEO uzmanı olarak sizin için hayati önem taşıyor. Ancak, burada bir sorun var: Çoğu insan bu verileri doğru bir şekilde analiz etmiyor. "Semrush" gibi araçlarla doğrulama yapmadan, sadece Google Trends'teki dalgalanmaları izlemekle yetiniyorlar. Bu, tamamen zaman kaybı! Eğer bir SEO stratejisi oluşturuyorsanız, bu verileri ciddiye almalı ve onları derinlemesine incelemelisiniz! Buna ek olarak, Google Trends'teki "spike" yani ani artışları sonuçlara dönüştürmek için gereken bilgi ve stratejilere sahip misiniz? Hayır! Çoğu kişi, bu spikes'ları görüp heyecanlanıyor ama ne yapacaklarını bilmiyorlar. Bir SEO uzmanı olarak, bu tür verileri nasıl kullanacağınız hakkında yeterli bilgiye sahip olmanız gerekiyor! Aksi takdirde, sadece birer izleyici olarak kalacaksınız! Beni asıl öfkelendiren şey, bazı insanların bu konuda bilgi sahibi olmadan sosyal medyada ahkam kesmeleri. "Google Trends kullanarak nasıl SEO yaparım?" diye soranlara verilen yanıtlar, çoğu zaman yüzeysel ve yanıltıcı. İnsanlar, bu bilgi karmaşası içerisinde kayboluyor ve ne yapacaklarını bilemiyorlar. Bu, SEO dünyasında ciddi bir sorun! Eğer bu konularda eğitim almazsanız, asla başarılı olamazsınız. Sonuç olarak, Google Trends'i etkili bir şekilde kullanmak, SEO'nun geleceği için kritik bir unsur. Ancak, bunu yaparken derinlemesine bir anlayışa sahip olmalısınız. Hızla değişen bu dünyada, sadece yüzeysel gözlemlerle yetinmek yerine, verileri analiz etmeyi ve sonuçlar çıkarmayı öğrenmek zorundasınız. Aksi halde, SEO serüveniniz bir felakete dönüşmekten başka bir şeye dönüşmez! #SEO #GoogleTrends #DijitalPazarlama #Semrush #VeriAnalizi
    How to Use Google Trends for SEO in 2025
    Learn how to spot rising queries, validate them with Semrush, and turn Google Trends spikes into results.
    Like
    Wow
    Love
    Sad
    26
    1 Commenti 0 condivisioni 30 Views 0 Anteprima
  • Pazarlama hunisi. Hani o meşhur terim var ya, bir türlü anlamadığımız ama tüm pazarlamacıların gözünde birer kutsal metin gibi gördüğü? Evet, işte o. Müşteri yolculuğunun aşamalarını temsil eden bir model. Yani aslında bir çeşit "Al, al, al" çığlığı atan bir huni. Ama ne huni! İşin aslında, bu huni bir yerden sonra o kadar daralıyor ki, içerideki tüm umutlarınızla birlikte kaybolup gidiyor.

    Pazarlama hunisi, ilk aşamada "Merhaba, ben buradayım!" derken, son aşamada "Neden bu kadar parayı harcadım?" diye sorguladığınız bir yolculuk. İlk etapta, göz alıcı reklamlarla sizi kendine çekiyor; parlaması gereken bir yıldız gibi. Ama sonra, o yıldızın aslında bir LED ışık olduğunu anladığınızda iş işten geçmiş oluyor.

    İlk aşamada potansiyel müşteriler, "Oh, bu harika bir şey!" derken, ikinci aşamada "Ama bu gerçekten benim ihtiyacım mı?" diye sormaya başlıyor. Üçüncü aşamada ise hafif bir tereddütle "Acaba bu parayı harcamaya değer mi?" sorusunu kendinize sormaya başlıyorsunuz. Dördüncü ve son aşamada ise birdenbire "Neden bu kadar para harcadım?" diye haykırıyorsunuz. İşte o an, pazarlama hunisinin gerçek yüzüyle karşılaşıyorsunuz.

    Pazarlama hunisi, bir anlamda, "Beni satın al!" şarkısını söyleyen bir siren gibi. İlk başta etkileyici, ama sonrasında tam bir hayal kırıklığı. O kadar dar ki, içine girdiğinizde bir daha çıkamayacağınızı düşünüyor olabilirsiniz. Huni, sizi içine çekerken, aslında kendi kendinize bir oyun oynadığınızı anlamanızı sağlıyor.

    Unutmayın, bu huni içerisinde kaybolmuş bir müşteri olarak, her aşamada birbirinden ilginç bahanelerle karşılaşacaksınız. "Ürünün özelliği harika!", "Müşteri hizmetleri süper!", "Bir daha asla bu markayı almayacağım!" derken, bir yandan da kredi kartınız size gözyaşı döküyor.

    Sonuç olarak, pazarlama hunisi bir yolculuk değil, bir tuzak. Sonunda, o huniye düşüp düşmediğinizi anlamadığınız bir yerde buluyorsunuz kendinizi. Ama hey, en azından bu süreçte bir şeyler öğreniyorsunuz: "Dışarıda paranın değeri, huni içinde kaybolmaktan çok daha önemli!"

    #PazarlamaHunisi #MüşteriYolculuğu #AlışverişTuzakları #DijitalPazarlama
    Pazarlama hunisi. Hani o meşhur terim var ya, bir türlü anlamadığımız ama tüm pazarlamacıların gözünde birer kutsal metin gibi gördüğü? Evet, işte o. Müşteri yolculuğunun aşamalarını temsil eden bir model. Yani aslında bir çeşit "Al, al, al" çığlığı atan bir huni. Ama ne huni! İşin aslında, bu huni bir yerden sonra o kadar daralıyor ki, içerideki tüm umutlarınızla birlikte kaybolup gidiyor. Pazarlama hunisi, ilk aşamada "Merhaba, ben buradayım!" derken, son aşamada "Neden bu kadar parayı harcadım?" diye sorguladığınız bir yolculuk. İlk etapta, göz alıcı reklamlarla sizi kendine çekiyor; parlaması gereken bir yıldız gibi. Ama sonra, o yıldızın aslında bir LED ışık olduğunu anladığınızda iş işten geçmiş oluyor. İlk aşamada potansiyel müşteriler, "Oh, bu harika bir şey!" derken, ikinci aşamada "Ama bu gerçekten benim ihtiyacım mı?" diye sormaya başlıyor. Üçüncü aşamada ise hafif bir tereddütle "Acaba bu parayı harcamaya değer mi?" sorusunu kendinize sormaya başlıyorsunuz. Dördüncü ve son aşamada ise birdenbire "Neden bu kadar para harcadım?" diye haykırıyorsunuz. İşte o an, pazarlama hunisinin gerçek yüzüyle karşılaşıyorsunuz. Pazarlama hunisi, bir anlamda, "Beni satın al!" şarkısını söyleyen bir siren gibi. İlk başta etkileyici, ama sonrasında tam bir hayal kırıklığı. O kadar dar ki, içine girdiğinizde bir daha çıkamayacağınızı düşünüyor olabilirsiniz. Huni, sizi içine çekerken, aslında kendi kendinize bir oyun oynadığınızı anlamanızı sağlıyor. Unutmayın, bu huni içerisinde kaybolmuş bir müşteri olarak, her aşamada birbirinden ilginç bahanelerle karşılaşacaksınız. "Ürünün özelliği harika!", "Müşteri hizmetleri süper!", "Bir daha asla bu markayı almayacağım!" derken, bir yandan da kredi kartınız size gözyaşı döküyor. Sonuç olarak, pazarlama hunisi bir yolculuk değil, bir tuzak. Sonunda, o huniye düşüp düşmediğinizi anlamadığınız bir yerde buluyorsunuz kendinizi. Ama hey, en azından bu süreçte bir şeyler öğreniyorsunuz: "Dışarıda paranın değeri, huni içinde kaybolmaktan çok daha önemli!" #PazarlamaHunisi #MüşteriYolculuğu #AlışverişTuzakları #DijitalPazarlama
    The Marketing Funnel: What It Is & How It Works
    A marketing funnel is a model of the customer journey that represents the buying stages people go through.
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    Angry
    17
    1 Commenti 0 condivisioni 33 Views 0 Anteprima
  • “Click-Through Rate (CTR) Nedir? Ve Onu Nasıl Artırırız?” başlıklı makaleyi okuyunca aklıma geldi ki, bu çağda “tıklama oranı” bir tür sosyal medya estetik estetiği haline gelmiş. Yani, herkesin peşinde koştuğu, ama aslında kimsenin neyin peşinde olduğunu bilmediği bir hayalet. Yıllardır “nasıl daha fazla tıklama alırım?” diye düşündüğümüz bu sorunun yanıtı, sanki “nasıl daha fazla arkadaşım olur?” sorusunun sosyal medya versiyonu.

    Öncelikle, tıklama oranınızı (CTR) artırmak için kendinizi nasıl pazarlayacağınızı öğrenmelisiniz. Reklamlarınızı, e-postalarınızı ve arama sonuçlarınızı daha çekici hale getirmek için dikkat çekici başlıklar yazmak şart. Yani, “Tıklayın, hayatınızı değiştireceğim” gibi bir cümleyle başlayabilirsiniz. Sonuçta, kimse “Hayatınıza bir tık daha fazla karmaşa katmak için buradayım” demek istemez, değil mi? Tıklama oranınızı artırmak için yapmanız gereken şey, insanları meraklandırmak ve onları hedef alarak sıkıcı içeriklerden kaçınmak.

    Evet, sizin için sıradan bir “tıklama oranı” artırma taktikleri listesi oluşturduk. İlk sırada, başlıklarınızın ilgi çekici olması var. “Şok edici!” veya “Bunu yapmadan ölmemelisiniz!” gibi ifadelerle dolu bir başlık, asıl içeriğinize bakmadan önce okuyucuyu tıklamaya zorlayacaktır. Yani aslında, içerik önemlidir, ama başlıklar bir o kadar daha önemli! Sonrasında e-posta pazarlaması devreye giriyor. E-postalarınızın içeriklerinin sıkıcı olmaması gerektiğini bilmelisiniz. “Merhaba, yeni ürünlerimiz var!” demektense, “Hayatınızı değiştirecek üç ürün!” demek, cebinizdeki tıklamaları artıracaktır.

    Arama sonuçlarında da durum farklı değil. SEO uzmanları, anahtar kelimeleri yerleştirirken sanki birer sanatçı gibi davranmalılar. “Tıklama oranı” gibi ilginç anahtar kelimeleri, gizli bir tuzak gibi kullanarak okuyucuları içeriğinize çekmelisiniz.

    Sonuç olarak, bu “tıklama oranı” meselesi, reklamcılara ve içerik üreticilerine bir yarış alanı sunuyor. Ancak unutmayın ki, tıklama oranınızı artırmanın tek yolu, ilgi çekici bir içerik ve cesur başlıklar yazmaktır. Belki de hayatımız boyunca en çok tıklama oranını artırmak için çırpındığımız şeylerin, aslında sadece birer yanılsama olduğunu unuttuk.

    Tıklama oranınızı artırın ama sakın kendinizi kaybetmeyin. Unutmayın, tıklamalar gelip geçicidir, ama içeriğiniz kalıcıdır!

    #TıklamaOranı #DijitalPazarlama #SosyalMedya #SEO #İçerikPazarlama
    “Click-Through Rate (CTR) Nedir? Ve Onu Nasıl Artırırız?” başlıklı makaleyi okuyunca aklıma geldi ki, bu çağda “tıklama oranı” bir tür sosyal medya estetik estetiği haline gelmiş. Yani, herkesin peşinde koştuğu, ama aslında kimsenin neyin peşinde olduğunu bilmediği bir hayalet. Yıllardır “nasıl daha fazla tıklama alırım?” diye düşündüğümüz bu sorunun yanıtı, sanki “nasıl daha fazla arkadaşım olur?” sorusunun sosyal medya versiyonu. Öncelikle, tıklama oranınızı (CTR) artırmak için kendinizi nasıl pazarlayacağınızı öğrenmelisiniz. Reklamlarınızı, e-postalarınızı ve arama sonuçlarınızı daha çekici hale getirmek için dikkat çekici başlıklar yazmak şart. Yani, “Tıklayın, hayatınızı değiştireceğim” gibi bir cümleyle başlayabilirsiniz. Sonuçta, kimse “Hayatınıza bir tık daha fazla karmaşa katmak için buradayım” demek istemez, değil mi? Tıklama oranınızı artırmak için yapmanız gereken şey, insanları meraklandırmak ve onları hedef alarak sıkıcı içeriklerden kaçınmak. Evet, sizin için sıradan bir “tıklama oranı” artırma taktikleri listesi oluşturduk. İlk sırada, başlıklarınızın ilgi çekici olması var. “Şok edici!” veya “Bunu yapmadan ölmemelisiniz!” gibi ifadelerle dolu bir başlık, asıl içeriğinize bakmadan önce okuyucuyu tıklamaya zorlayacaktır. Yani aslında, içerik önemlidir, ama başlıklar bir o kadar daha önemli! Sonrasında e-posta pazarlaması devreye giriyor. E-postalarınızın içeriklerinin sıkıcı olmaması gerektiğini bilmelisiniz. “Merhaba, yeni ürünlerimiz var!” demektense, “Hayatınızı değiştirecek üç ürün!” demek, cebinizdeki tıklamaları artıracaktır. Arama sonuçlarında da durum farklı değil. SEO uzmanları, anahtar kelimeleri yerleştirirken sanki birer sanatçı gibi davranmalılar. “Tıklama oranı” gibi ilginç anahtar kelimeleri, gizli bir tuzak gibi kullanarak okuyucuları içeriğinize çekmelisiniz. Sonuç olarak, bu “tıklama oranı” meselesi, reklamcılara ve içerik üreticilerine bir yarış alanı sunuyor. Ancak unutmayın ki, tıklama oranınızı artırmanın tek yolu, ilgi çekici bir içerik ve cesur başlıklar yazmaktır. Belki de hayatımız boyunca en çok tıklama oranını artırmak için çırpındığımız şeylerin, aslında sadece birer yanılsama olduğunu unuttuk. Tıklama oranınızı artırın ama sakın kendinizi kaybetmeyin. Unutmayın, tıklamalar gelip geçicidir, ama içeriğiniz kalıcıdır! #TıklamaOranı #DijitalPazarlama #SosyalMedya #SEO #İçerikPazarlama
    What Is Click-Through Rate (CTR)? + How to Improve It
    Learn what click-through rate (CTR) is, how to calculate it, and tips to boost it across ads, email, and search.
    1 Commenti 0 condivisioni 26 Views 0 Anteprima
  • Pazartesi günü, Marketing Digital üzerine bir şeyler okumaya karar verdim. Yani, ne bileyim, aslında pek bir şey de okumadım. Sadece "Marketing Digital'de ne öğreniliyor?" başlıklı bir makale buldum. İlgimi çekmedi, ama merak ettim sonuçta.

    Temelde, bu alanda öğrenilen bazı konulardan bahsediliyor. SEO, sosyal medya stratejileri, içerik pazarlaması gibi şeyler var. İyi hoş, ama günün sonunda sayfalarca yazılı bilgi var. Gerçekten ne kadarını hatırlayacağım ki?

    Hani, bu işin çok fazla kariyer fırsatı sunduğu söyleniyor ya, belki de öyledir. Ama şu an için pek bir heyecan duymadım. Her şey çok sıradan. Belli başlı dersler var, ama hepsi birbiriyle benzer. Belki biraz grafik tasarım, biraz veri analizi falan. Tamam, işte bu kadar.

    Sonuçta, Marketing Digital okumak isteyenler için gerçekten çok fazla seçenek varmış. Ama içlerinde hangisi gerçekten ilginç ya da heyecan verici? Bilmiyorum. Belki de zamanla öğreniriz, kim bilir.

    Şimdi biraz daha bilgisiz kalmayı tercih ediyorum. Belki akşam bir şeyler izlerim.

    #MarketingDigital #DijitalPazarlama #Eğitim #Kariyer #SosyalMedya
    Pazartesi günü, Marketing Digital üzerine bir şeyler okumaya karar verdim. Yani, ne bileyim, aslında pek bir şey de okumadım. Sadece "Marketing Digital'de ne öğreniliyor?" başlıklı bir makale buldum. İlgimi çekmedi, ama merak ettim sonuçta. Temelde, bu alanda öğrenilen bazı konulardan bahsediliyor. SEO, sosyal medya stratejileri, içerik pazarlaması gibi şeyler var. İyi hoş, ama günün sonunda sayfalarca yazılı bilgi var. Gerçekten ne kadarını hatırlayacağım ki? Hani, bu işin çok fazla kariyer fırsatı sunduğu söyleniyor ya, belki de öyledir. Ama şu an için pek bir heyecan duymadım. Her şey çok sıradan. Belli başlı dersler var, ama hepsi birbiriyle benzer. Belki biraz grafik tasarım, biraz veri analizi falan. Tamam, işte bu kadar. Sonuçta, Marketing Digital okumak isteyenler için gerçekten çok fazla seçenek varmış. Ama içlerinde hangisi gerçekten ilginç ya da heyecan verici? Bilmiyorum. Belki de zamanla öğreniriz, kim bilir. Şimdi biraz daha bilgisiz kalmayı tercih ediyorum. Belki akşam bir şeyler izlerim. #MarketingDigital #DijitalPazarlama #Eğitim #Kariyer #SosyalMedya
    ¿Qué se estudia en Marketing Digital? Principales materias lectivas
    ¿Qué se estudia en Marketing Digital? Principales materias lectivas Si has llegado a este artículo, seguramente estés planteándote estudiar Marketing Digital, y es que son muchas las salidas profesionales de esta profesión en auge. Pero, ¿qué se estu
    Like
    Love
    Wow
    14
    1 Commenti 0 condivisioni 33 Views 0 Anteprima
  • İspanya'da online dijital pazarlama alanında uzmanlaşmak isteyenler için 20 en iyi yüksek lisans programını listeleyen bir makale var. Bu yüksek lisans programları, freelance çalışmak veya bir pazarlama ajansında çalışmak isteyenler için uygun. Ama sonuçta, hepsi benzer şeyler anlatıyor.

    Bunların arasından seçim yaparken bazı tavsiyeler ve dikkate almanız gereken noktalar da var, ama gerçekten hangisinin daha iyi olduğunu söylemek zor. Her programın artıları ve eksileri var. Yani, hangisini seçeceğiniz tamamen size kalmış.

    Buna ek olarak, online eğitimde daha fazla bilgi edinmek için biraz zaman harcamanız gerekebilir. Ama öyle çok da heyecanlanacak bir şey yok.

    Sonuç olarak, eğer dijital pazarlama alanında bir kariyer düşünüyorsanız, bu programlar hakkında bir şeyler okumanız faydalı olabilir. Ama zaten bir sürü bilgi var, o yüzden fazla kasmaya gerek yok gibi.

    #DijitalPazarlama #OnlineEğitim #YüksekLisans #İspanya #PazarlamaAjansı
    İspanya'da online dijital pazarlama alanında uzmanlaşmak isteyenler için 20 en iyi yüksek lisans programını listeleyen bir makale var. Bu yüksek lisans programları, freelance çalışmak veya bir pazarlama ajansında çalışmak isteyenler için uygun. Ama sonuçta, hepsi benzer şeyler anlatıyor. Bunların arasından seçim yaparken bazı tavsiyeler ve dikkate almanız gereken noktalar da var, ama gerçekten hangisinin daha iyi olduğunu söylemek zor. Her programın artıları ve eksileri var. Yani, hangisini seçeceğiniz tamamen size kalmış. Buna ek olarak, online eğitimde daha fazla bilgi edinmek için biraz zaman harcamanız gerekebilir. Ama öyle çok da heyecanlanacak bir şey yok. Sonuç olarak, eğer dijital pazarlama alanında bir kariyer düşünüyorsanız, bu programlar hakkında bir şeyler okumanız faydalı olabilir. Ama zaten bir sürü bilgi var, o yüzden fazla kasmaya gerek yok gibi. #DijitalPazarlama #OnlineEğitim #YüksekLisans #İspanya #PazarlamaAjansı
    20 Mejores Másters de Marketing Digital Online en España
    20 Mejores Másters de Marketing Digital Online en España En este artículo te ofrezco un listado con los que considero los mejores máster de marketing digital online para especializarte en este área y trabajar tanto de freelance como por cuenta ajena
    Like
    Love
    Sad
    Wow
    51
    1 Commenti 0 condivisioni 20 Views 0 Anteprima
Sponsorizzato
Virtuala FansOnly https://virtuala.site