Πρόσφατες ενημερώσεις

  • ## Giriş

    İşçi Bayramı, sadece bir tatil değil; aynı zamanda alışveriş fırsatlarıyla dolu bir dönemdir. Birçok insan, uzun bir iş sezonunun ardından biraz dinlenmeyi ve tasarruf yapmayı bekler. Eğer siz de bu dönemde yeni bir dizüstü bilgisayar, ateş çukuru ya da pizza ocağı almak istiyorsanız, doğru yerdesiniz. 2025 İşçi Bayramı'nda, WIRED onaylı ürünlerde büyük indirimler bulmanız mümkün.

    ## Neden WIRED Onaylı Ürünler?

    WIRED, teknolojik ürünler üzerinde titiz testler yaparak en iyi olanları...
    ## Giriş İşçi Bayramı, sadece bir tatil değil; aynı zamanda alışveriş fırsatlarıyla dolu bir dönemdir. Birçok insan, uzun bir iş sezonunun ardından biraz dinlenmeyi ve tasarruf yapmayı bekler. Eğer siz de bu dönemde yeni bir dizüstü bilgisayar, ateş çukuru ya da pizza ocağı almak istiyorsanız, doğru yerdesiniz. 2025 İşçi Bayramı'nda, WIRED onaylı ürünlerde büyük indirimler bulmanız mümkün. ## Neden WIRED Onaylı Ürünler? WIRED, teknolojik ürünler üzerinde titiz testler yaparak en iyi olanları...
    41 En İyi İşçi Bayramı İndirimleri: WIRED Onaylı Eşyalar (2025)
    ## Giriş İşçi Bayramı, sadece bir tatil değil; aynı zamanda alışveriş fırsatlarıyla dolu bir dönemdir. Birçok insan, uzun bir iş sezonunun ardından biraz dinlenmeyi ve tasarruf yapmayı bekler. Eğer siz de bu dönemde yeni bir dizüstü bilgisayar, ateş çukuru ya da pizza ocağı almak istiyorsanız, doğru yerdesiniz. 2025 İşçi Bayramı'nda, WIRED onaylı ürünlerde büyük indirimler bulmanız mümkün....
    1 Σχόλια 0 Μοιράστηκε 48 Views 0 Προεπισκόπηση
  • Melatonin, uyku düzeni için birçok insanın başvurduğu bir takviye. Ancak, bu kadar yaygın olarak kullanılması, onun ne kadar güvenli olduğu konusunda bazı soruları da beraberinde getiriyor. Uykuya dalmakta zorlananlar için melatonin, bir tür çare gibi görünebilir. Ama ne kadar almak gerektiği ve gerçekten işe yarayıp yaramadığı konusunda kesin bir bilgi yok.

    2025 yılında melatonin kullanımı ile ilgili yapılan araştırmalar, bu takviyenin yüksek dozlarının yan etkilerine dikkat çekiyor. Yani, biraz fazla alırsanız, sabah kalktığınızda kendinizi yorgun hissedebilirsiniz. Bu da, işin aslında ne kadar zor olduğunu gösteriyor. Uykusuzluk, sadece gece geç saatlere kadar oturmakla kalmıyor, aynı zamanda gün içinde de kendini hissediyor. Melatonin, bazı insanlar için faydalı olabilir, ama ne kadar almak gerektiği konusunda dikkatli olunmalı.

    Melatonin'in ne kadar güvenli olduğu sorusu da önemli. Bazı insanlar, daha iyi bir uyku için yüksek dozlar almayı tercih ediyor, ama bu her zaman en iyi seçenek değil. Aslında, 0.5 mg ile 5 mg arasında bir doz genellikle öneriliyor. Ama bu rakamlar kişiden kişiye değişiyor. Kimi insanlar daha azıyla yetinebilirken, kimileri daha fazlasına ihtiyaç duyuyor.

    Sonuç olarak, melatonin kullanımıyla ilgili her şey karmaşık. Belki de en iyi yol, bir uzmana danışmak ve durumunuza uygun bir doz belirlemektir. Bu yazıda belirtildiği gibi, melatonin kullanmak istiyorsanız, dikkatli olmalısınız.

    Sonuçta, hepimiz uykuya ihtiyaç duyuyoruz ama bu takviye her zaman güvenli değil, dikkatli olmak lazım. Kısa bir süreliğine belki işe yarar ama uzun vadede ne olacağını kimse bilemez.

    #melatonin #uyku #takviyeler #uykusuzluk #sağlık
    Melatonin, uyku düzeni için birçok insanın başvurduğu bir takviye. Ancak, bu kadar yaygın olarak kullanılması, onun ne kadar güvenli olduğu konusunda bazı soruları da beraberinde getiriyor. Uykuya dalmakta zorlananlar için melatonin, bir tür çare gibi görünebilir. Ama ne kadar almak gerektiği ve gerçekten işe yarayıp yaramadığı konusunda kesin bir bilgi yok. 2025 yılında melatonin kullanımı ile ilgili yapılan araştırmalar, bu takviyenin yüksek dozlarının yan etkilerine dikkat çekiyor. Yani, biraz fazla alırsanız, sabah kalktığınızda kendinizi yorgun hissedebilirsiniz. Bu da, işin aslında ne kadar zor olduğunu gösteriyor. Uykusuzluk, sadece gece geç saatlere kadar oturmakla kalmıyor, aynı zamanda gün içinde de kendini hissediyor. Melatonin, bazı insanlar için faydalı olabilir, ama ne kadar almak gerektiği konusunda dikkatli olunmalı. Melatonin'in ne kadar güvenli olduğu sorusu da önemli. Bazı insanlar, daha iyi bir uyku için yüksek dozlar almayı tercih ediyor, ama bu her zaman en iyi seçenek değil. Aslında, 0.5 mg ile 5 mg arasında bir doz genellikle öneriliyor. Ama bu rakamlar kişiden kişiye değişiyor. Kimi insanlar daha azıyla yetinebilirken, kimileri daha fazlasına ihtiyaç duyuyor. Sonuç olarak, melatonin kullanımıyla ilgili her şey karmaşık. Belki de en iyi yol, bir uzmana danışmak ve durumunuza uygun bir doz belirlemektir. Bu yazıda belirtildiği gibi, melatonin kullanmak istiyorsanız, dikkatli olmalısınız. Sonuçta, hepimiz uykuya ihtiyaç duyuyoruz ama bu takviye her zaman güvenli değil, dikkatli olmak lazım. Kısa bir süreliğine belki işe yarar ama uzun vadede ne olacağını kimse bilemez. #melatonin #uyku #takviyeler #uykusuzluk #sağlık
    How Much Melatonin Should You Be Taking? (2025)
    Many people rely on the sleep aid melatonin to help them get a more restful night’s sleep. But is it safe? And how much is too much?
    Like
    Wow
    Love
    Sad
    Angry
    36
    1 Σχόλια 0 Μοιράστηκε 45 Views 0 Προεπισκόπηση
  • HoYoverse, Genshin Impact ve Honkai Star Rail ile tanıdığımız bir şirket, şimdi de yeni bir oyun olan Honkai Nexus Anima ile karşımıza çıkıyor. Bu oyun, Pokémon tarzı bir yapım olarak tanıtılmış. Yani, yine bir şeyler toplayacağız, belki savaşacağız, ama bu sefer HoYoverse’in tarzında bir şeyler olacak.

    Tam olarak ne yapacağımızı bilmiyoruz ama burada bir Pokémon benzeri bir dünya var. Diğer oyunları gibi, muhtemelen güzel grafikler ve geniş bir evren sunacak. Ama açıkçası, her yeni oyun çıkışında biraz heyecanlanmıştım, şimdi ise biraz yorgunum. Sürekli aynı şeyler. Yani, başka bir oyun daha...

    HoYoverse’in bu yeni girişimi hakkında fazla bir bilgi yok. Birkaç detay verilmiş ama yine de, daha fazla bilgi beklemekten başka yapacak pek bir şey yok. Belki ilerleyen zamanlarda daha fazla detay gelir. Ama şimdi, sadece beklemek zorundayız.

    Honkai Nexus Anima, büyük olasılıkla Genshin Impact ve Honkai Star Rail ile aynı evrende geçecek. Yani, belki bir bağ vardır, belki de yoktur. Sadece oynamak için yeni karakterler ve mekanlar keşfedeceğiz. Keşke biraz daha farklı şeyler sunabilselerdi.

    Bunları düşündükçe aklımda hep aynı sorular var. “Gerçekten bunun için mi bekliyoruz?” Sonuçta, yeni bir oyun daha var ama heyecan yok. Belki de oyun dünyasında her şey çok sıradanlaştı. Neyse, Honkai Nexus Anima’yı beklemeye devam edeceğiz. Umutla... ya da belki umutsuzca.

    #HonkaiNexusAnima
    #HoYoverse
    #GenshinImpact
    #HonkaiStarRail
    #OyunHaberleri
    HoYoverse, Genshin Impact ve Honkai Star Rail ile tanıdığımız bir şirket, şimdi de yeni bir oyun olan Honkai Nexus Anima ile karşımıza çıkıyor. Bu oyun, Pokémon tarzı bir yapım olarak tanıtılmış. Yani, yine bir şeyler toplayacağız, belki savaşacağız, ama bu sefer HoYoverse’in tarzında bir şeyler olacak. Tam olarak ne yapacağımızı bilmiyoruz ama burada bir Pokémon benzeri bir dünya var. Diğer oyunları gibi, muhtemelen güzel grafikler ve geniş bir evren sunacak. Ama açıkçası, her yeni oyun çıkışında biraz heyecanlanmıştım, şimdi ise biraz yorgunum. Sürekli aynı şeyler. Yani, başka bir oyun daha... HoYoverse’in bu yeni girişimi hakkında fazla bir bilgi yok. Birkaç detay verilmiş ama yine de, daha fazla bilgi beklemekten başka yapacak pek bir şey yok. Belki ilerleyen zamanlarda daha fazla detay gelir. Ama şimdi, sadece beklemek zorundayız. Honkai Nexus Anima, büyük olasılıkla Genshin Impact ve Honkai Star Rail ile aynı evrende geçecek. Yani, belki bir bağ vardır, belki de yoktur. Sadece oynamak için yeni karakterler ve mekanlar keşfedeceğiz. Keşke biraz daha farklı şeyler sunabilselerdi. Bunları düşündükçe aklımda hep aynı sorular var. “Gerçekten bunun için mi bekliyoruz?” Sonuçta, yeni bir oyun daha var ama heyecan yok. Belki de oyun dünyasında her şey çok sıradanlaştı. Neyse, Honkai Nexus Anima’yı beklemeye devam edeceğiz. Umutla... ya da belki umutsuzca. #HonkaiNexusAnima #HoYoverse #GenshinImpact #HonkaiStarRail #OyunHaberleri
    HoYoverse (Genshin Impact, Honkai Star Rail) officialise son Pokémon-like avec Honkai Nexus Anima, voici les premières infos
    ActuGaming.net HoYoverse (Genshin Impact, Honkai Star Rail) officialise son Pokémon-like avec Honkai Nexus Anima, voici les premières infos On ne compte plus les jeux que HoYoverse a sur les bras, en sachant que […] L'article HoYoverse (Genshi
    1 Σχόλια 0 Μοιράστηκε 54 Views 0 Προεπισκόπηση
  • NASA, uzaya gönderdiği en büyük uydu antenini açtı. NISAR adı verilen bu dev anten, 39 feet çapında. Yani oldukça büyük bir şey. Ama ne yazık ki, bu kadar büyük olmasına rağmen pek heyecan verici değil. Anten, bu donanım sayesinde buzul değişimlerini, ormanları ve Dünya'nın kabuğundaki değişiklikleri izleyecek.

    Sonuçta, bu bilgiler altyapının ve afet yanıtlarının iyileştirilmesine yardımcı olacakmış. Yani, aslında çok önemli bir iş yapıyor ama yine de bunun için çok heyecanlanamıyorum. Belki de uzaydaki bir antenin açılmasının benim için pek bir anlamı yok.

    Bütün bu teknoloji ve gelişmeler, günlük yaşamımızda pek bir değişiklik yaratmıyor gibi geliyor. İnsanlar her gün bir şeyler yaşıyor, ama uzayda açılan bir antenin bununla nasıl bir bağlantısı olabilir ki? Belki de ben biraz tembelimdir, ama bu tür şeyler beni ilgilendirmiyor.

    Özetle, NISAR uzayda açıldı, büyük bir anten. Buzullar, ormanlar ve yer kabuğu hakkında veri toplayacak. Ama ben bu durumdan pek etkilenmiş değilim. Tamam, önemli ve gerekli bir şey ama sonuçta uzakta olan bir şey.

    Yani, kısacası, uzayda bir anten açıldı ve biz de bu durumu böyle izliyoruz. Heyecanlanacak bir şey bulamıyorum.

    #NASA #NISAR #uzay #anten #teknoloji
    NASA, uzaya gönderdiği en büyük uydu antenini açtı. NISAR adı verilen bu dev anten, 39 feet çapında. Yani oldukça büyük bir şey. Ama ne yazık ki, bu kadar büyük olmasına rağmen pek heyecan verici değil. Anten, bu donanım sayesinde buzul değişimlerini, ormanları ve Dünya'nın kabuğundaki değişiklikleri izleyecek. Sonuçta, bu bilgiler altyapının ve afet yanıtlarının iyileştirilmesine yardımcı olacakmış. Yani, aslında çok önemli bir iş yapıyor ama yine de bunun için çok heyecanlanamıyorum. Belki de uzaydaki bir antenin açılmasının benim için pek bir anlamı yok. Bütün bu teknoloji ve gelişmeler, günlük yaşamımızda pek bir değişiklik yaratmıyor gibi geliyor. İnsanlar her gün bir şeyler yaşıyor, ama uzayda açılan bir antenin bununla nasıl bir bağlantısı olabilir ki? Belki de ben biraz tembelimdir, ama bu tür şeyler beni ilgilendirmiyor. Özetle, NISAR uzayda açıldı, büyük bir anten. Buzullar, ormanlar ve yer kabuğu hakkında veri toplayacak. Ama ben bu durumdan pek etkilenmiş değilim. Tamam, önemli ve gerekli bir şey ama sonuçta uzakta olan bir şey. Yani, kısacası, uzayda bir anten açıldı ve biz de bu durumu böyle izliyoruz. Heyecanlanacak bir şey bulamıyorum. #NASA #NISAR #uzay #anten #teknoloji
    NASA’s Largest Satellite Antenna Ever Has Just Unfurled in Space
    NISAR, a giant orbiting antenna 39 feet in diameter, will monitor changes to glaciers, forests, and the Earth’s crust, providing data to help improve infrastructure and disaster responses.
    Like
    Wow
    Love
    Sad
    Angry
    70
    1 Σχόλια 0 Μοιράστηκε 35 Views 0 Προεπισκόπηση
  • Yeni bir oyun geliyor, adı Hell Let Loose: Vietnam. 50v50 savaşlarıyla ormanda geçen bir devam oyunu. Hayranların beklediği şey bu. Ama gerçekten bu kadar heyecanlanmalı mıyız?

    Yeni haritalar ve araçlar olacakmış. Haritalar ne kadar büyük olur, bilemem. Araçlar da belki sıkıcı olabilir. Sonuçta, sürekli aynı şeyleri görmekten sıkılmadık mı? Oynarken bir şeyler yapacak mıyız, yoksa sadece bir köşede oturup izlemekle mi yetineceğiz? Herkesin gürültü yaptığı bu savaşlarda, ben biraz uzak durmayı düşünüyorum. Belki birkaç kez oynarım, sonra sıkılırım.

    Milsim tarzı oyunları genelde çok fazla detayla dolu oluyor. Bu da öyle olacak gibi görünüyor. Ama yine, detaylar ne kadar eğlenceli olabilir ki? Sürekli aynı taktikleri denemek ve düşmana karşı gelmek bazen çok yorucu olabiliyor.

    Ne diyelim, belki de bu oyun bir şeyleri değiştirebilir. Ama yine de beklentim çok yüksek değil. Oyun çıktıktan sonra bakarız, belki de bir sürpriz yapar. Ama şu an için, pek bir şey hissetmiyorum.

    #HellLetLoose #Vietnam #oyun #savaş #gamer
    Yeni bir oyun geliyor, adı Hell Let Loose: Vietnam. 50v50 savaşlarıyla ormanda geçen bir devam oyunu. Hayranların beklediği şey bu. Ama gerçekten bu kadar heyecanlanmalı mıyız? Yeni haritalar ve araçlar olacakmış. Haritalar ne kadar büyük olur, bilemem. Araçlar da belki sıkıcı olabilir. Sonuçta, sürekli aynı şeyleri görmekten sıkılmadık mı? Oynarken bir şeyler yapacak mıyız, yoksa sadece bir köşede oturup izlemekle mi yetineceğiz? Herkesin gürültü yaptığı bu savaşlarda, ben biraz uzak durmayı düşünüyorum. Belki birkaç kez oynarım, sonra sıkılırım. Milsim tarzı oyunları genelde çok fazla detayla dolu oluyor. Bu da öyle olacak gibi görünüyor. Ama yine, detaylar ne kadar eğlenceli olabilir ki? Sürekli aynı taktikleri denemek ve düşmana karşı gelmek bazen çok yorucu olabiliyor. Ne diyelim, belki de bu oyun bir şeyleri değiştirebilir. Ama yine de beklentim çok yüksek değil. Oyun çıktıktan sonra bakarız, belki de bir sürpriz yapar. Ama şu an için, pek bir şey hissetmiyorum. #HellLetLoose #Vietnam #oyun #savaş #gamer
    Hell Let Loose: Vietnam Takes 50v50 Slaughter To The Jungle In Sequel Fans Have Been Waiting For
    The upcoming milsim features new maps and vehicles The post <i>Hell Let Loose: Vietnam</i> Takes 50v50 Slaughter To The Jungle In Sequel Fans Have Been Waiting For appeared first on Kotaku.
    Like
    Love
    Wow
    26
    1 Σχόλια 0 Μοιράστηκε 36 Views 0 Προεπισκόπηση
  • Meta ve Ray-Ban, uzun zamandır pazarda tek hâkim gibi görünüyordu. Ancak, HTC'nin beklenmedik bir şekilde bu alana girmesiyle işler değişiyor gibi. Tam olarak ne olduğunu anlamak için pek de heyecanlanmıyorum. Yeni gelen bu oyuncunun, Meta ve Ray-Ban’ın monopolünü ne kadar sarsabileceğini görmek için pek bir sabırsızlık duymuyorum açıkçası.

    HTC'nin bu kadar hızlı bir şekilde piyasaya atılması, belki de bazıları için ilginç bir gelişmedir. Ama benim için, bu tür yenilikler genellikle geçici bir meraktan öteye gitmiyor. Birkaç yıl önce, bu markalar arasında bir mücadele olsaydı, belki biraz dikkat çekebilirdi ama şimdi, her şey daha önce yaşanmış gibi geliyor. Herkesin aynı şeyleri yapmaya çalıştığı bir dünyada, neyin gerçekten yenilikçi olduğunu anlamak zorken, ben pek umursamıyorum.

    Meta ve Ray-Ban’ın hâkim olduğu alan, sanal gerçeklik ve akıllı gözlükler. Bu alanda yeni bir rekabetin doğması, teorik olarak heyecan verici olabilir. Fakat pratikte, bu durumun benim günlük hayatımda bir etkisi olacağını düşünmüyorum. Sonuçta, yeni bir ürün çıkması ya da eski ürünlerin güncellenmesi, çoğu zaman bizi daha fazla sıkıyor.

    HTC'nin nasıl bir stratejiyle geleceğini merak edenler olabilir. Belki de, Meta ve Ray-Ban’ın sunduğu hizmetleri daha uygun fiyatlarla sunmaya çalışacaklar. Ama sonuçta, bu tür rekabetlerin çoğu zaman insanların hayatını değiştirmediğini biliyoruz. Sonuç olarak, bir şeyler değişiyormuş gibi görünse de, benim için pek de bir anlam ifade etmiyor.

    Yani, sonuç olarak, Meta ve Ray-Ban’ın monopolü sarsılıyor olabilir ama bu konuyla ilgili heyecanlanacak bir şey bulmak zor. Geçmişte olduğu gibi, yeni bir ürünün çıkmasıyla birlikte birçok insanın dikkatini çekecek ama ben yine de kendi köşemde oturmayı tercih edeceğim.

    #Meta #RayBan #HTC #SanalGerçeklik #Teknoloji
    Meta ve Ray-Ban, uzun zamandır pazarda tek hâkim gibi görünüyordu. Ancak, HTC'nin beklenmedik bir şekilde bu alana girmesiyle işler değişiyor gibi. Tam olarak ne olduğunu anlamak için pek de heyecanlanmıyorum. Yeni gelen bu oyuncunun, Meta ve Ray-Ban’ın monopolünü ne kadar sarsabileceğini görmek için pek bir sabırsızlık duymuyorum açıkçası. HTC'nin bu kadar hızlı bir şekilde piyasaya atılması, belki de bazıları için ilginç bir gelişmedir. Ama benim için, bu tür yenilikler genellikle geçici bir meraktan öteye gitmiyor. Birkaç yıl önce, bu markalar arasında bir mücadele olsaydı, belki biraz dikkat çekebilirdi ama şimdi, her şey daha önce yaşanmış gibi geliyor. Herkesin aynı şeyleri yapmaya çalıştığı bir dünyada, neyin gerçekten yenilikçi olduğunu anlamak zorken, ben pek umursamıyorum. Meta ve Ray-Ban’ın hâkim olduğu alan, sanal gerçeklik ve akıllı gözlükler. Bu alanda yeni bir rekabetin doğması, teorik olarak heyecan verici olabilir. Fakat pratikte, bu durumun benim günlük hayatımda bir etkisi olacağını düşünmüyorum. Sonuçta, yeni bir ürün çıkması ya da eski ürünlerin güncellenmesi, çoğu zaman bizi daha fazla sıkıyor. HTC'nin nasıl bir stratejiyle geleceğini merak edenler olabilir. Belki de, Meta ve Ray-Ban’ın sunduğu hizmetleri daha uygun fiyatlarla sunmaya çalışacaklar. Ama sonuçta, bu tür rekabetlerin çoğu zaman insanların hayatını değiştirmediğini biliyoruz. Sonuç olarak, bir şeyler değişiyormuş gibi görünse de, benim için pek de bir anlam ifade etmiyor. Yani, sonuç olarak, Meta ve Ray-Ban’ın monopolü sarsılıyor olabilir ama bu konuyla ilgili heyecanlanacak bir şey bulmak zor. Geçmişte olduğu gibi, yeni bir ürünün çıkmasıyla birlikte birçok insanın dikkatini çekecek ama ben yine de kendi köşemde oturmayı tercih edeceğim. #Meta #RayBan #HTC #SanalGerçeklik #Teknoloji
    Meta et Ray-Ban voient leur monopole ébranlé par un nouvel arrivant
    Nous ne nous attendions pas à voir HTC débarquer si rapidement dans la course aux […] Cet article Meta et Ray-Ban voient leur monopole ébranlé par un nouvel arrivant a été publié sur REALITE-VIRTUELLE.COM.
    1 Σχόλια 0 Μοιράστηκε 35 Views 0 Προεπισκόπηση
  • Teenage Engineering, ücretsiz kılıf ile müzik ve teknoloji dünyasında dikkat çekmeyi başardı. Bu tür bir girişim, genellikle hayranlık uyandıran bir yenilik olarak değerlendirilirken, bazıları için sadece "garip" bir durum olarak algılanabilir. Ücretsiz hediyeler, pazarlama stratejileri arasında sıkça kullanılan bir yöntemdir, ancak Teenage Engineering’in bu hamlesinin arkasındaki motivasyon ne?

    ## Teenage Engineering Hakkında

    Teenage Engineering, yenilikçi ve eğlenceli müzik ekipmanları ürete...
    Teenage Engineering, ücretsiz kılıf ile müzik ve teknoloji dünyasında dikkat çekmeyi başardı. Bu tür bir girişim, genellikle hayranlık uyandıran bir yenilik olarak değerlendirilirken, bazıları için sadece "garip" bir durum olarak algılanabilir. Ücretsiz hediyeler, pazarlama stratejileri arasında sıkça kullanılan bir yöntemdir, ancak Teenage Engineering’in bu hamlesinin arkasındaki motivasyon ne? ## Teenage Engineering Hakkında Teenage Engineering, yenilikçi ve eğlenceli müzik ekipmanları ürete...
    Şirket Teenage Engineering Mantığı Zorluyor: Ücretsiz Kılıf İle Karşımızda!
    Teenage Engineering, ücretsiz kılıf ile müzik ve teknoloji dünyasında dikkat çekmeyi başardı. Bu tür bir girişim, genellikle hayranlık uyandıran bir yenilik olarak değerlendirilirken, bazıları için sadece "garip" bir durum olarak algılanabilir. Ücretsiz hediyeler, pazarlama stratejileri arasında sıkça kullanılan bir yöntemdir, ancak Teenage Engineering’in bu hamlesinin arkasındaki motivasyon...
    Like
    Love
    Wow
    Angry
    Sad
    97
    1 Σχόλια 0 Μοιράστηκε 47 Views 0 Προεπισκόπηση
  • FLOSS Weekly'nin 842. bölümüne hoş geldiniz. Bu hafta Jonathan, Mattias Wadman ve Michael Farber ile bir sohbet gerçekleştiriyor. Konumuz JQ. JQ, sadece bir JSON ayrıştırıcısı değil, aynı zamanda tam bir betik dili. Çok ilginç gibi görünüyor, değil mi? Ama aslında biraz sıkıcı.

    JQ ile ilgili konuşmalar, genelde teknik detaylara dalıyor. Bu kadar karmaşık bir şey hakkında konuşmak, dinleyiciler için sıkıcı olabilir. Hani bazen bir şeyleri anlamak zorlaşıyor ya, işte o anlar. JQ'yu öğrenmek, derin bir nefes alıp uzunca bir süre düşünmek demek. Sadece bir JSON ayrıştırıcısı değil demişler ama, gerçekten bu kadar heyecan verici mi?

    Aslında, dinlemek için zaman ayırmak gerekiyor. Ama bazen bu tür şeyler insanı yavaşlatıyor. Anlamak için çaba harcadıkça, bir yandan da "Neden buradayım?" diye düşünmeye başlıyorsunuz. Yani, evet JQ var ve evet, bir betik dili. Ama başka bir şey yok mu?

    Bu bölümde daha fazla detay var. Çok fazla teknik terim, karmaşık cümleler var. Tamam, bunlar önemli ama bir yere kadar. Belki de bu bölümde dinleyicilerin ilgisini çekebilecek daha fazla eğlenceli şey olmalıydı. Ancak, baştan sona sıkı bir teknik tartışma, dinleyicileri biraz soğutuyor.

    Neyse, dinlemek isteyenler dinlesin. JQ hakkında daha fazla bilgi almak için belki de dinlemekte fayda var. Ama günün sonunda, belki de sadece bir JSON ayrıştırıcısı olduğunu kabul etmek yeterli. Yani, hayat çok da heyecanlı değil.

    #FLOSSWeekly #JQ #JSON #BetikDili #Teknoloji
    FLOSS Weekly'nin 842. bölümüne hoş geldiniz. Bu hafta Jonathan, Mattias Wadman ve Michael Farber ile bir sohbet gerçekleştiriyor. Konumuz JQ. JQ, sadece bir JSON ayrıştırıcısı değil, aynı zamanda tam bir betik dili. Çok ilginç gibi görünüyor, değil mi? Ama aslında biraz sıkıcı. JQ ile ilgili konuşmalar, genelde teknik detaylara dalıyor. Bu kadar karmaşık bir şey hakkında konuşmak, dinleyiciler için sıkıcı olabilir. Hani bazen bir şeyleri anlamak zorlaşıyor ya, işte o anlar. JQ'yu öğrenmek, derin bir nefes alıp uzunca bir süre düşünmek demek. Sadece bir JSON ayrıştırıcısı değil demişler ama, gerçekten bu kadar heyecan verici mi? Aslında, dinlemek için zaman ayırmak gerekiyor. Ama bazen bu tür şeyler insanı yavaşlatıyor. Anlamak için çaba harcadıkça, bir yandan da "Neden buradayım?" diye düşünmeye başlıyorsunuz. Yani, evet JQ var ve evet, bir betik dili. Ama başka bir şey yok mu? Bu bölümde daha fazla detay var. Çok fazla teknik terim, karmaşık cümleler var. Tamam, bunlar önemli ama bir yere kadar. Belki de bu bölümde dinleyicilerin ilgisini çekebilecek daha fazla eğlenceli şey olmalıydı. Ancak, baştan sona sıkı bir teknik tartışma, dinleyicileri biraz soğutuyor. Neyse, dinlemek isteyenler dinlesin. JQ hakkında daha fazla bilgi almak için belki de dinlemekte fayda var. Ama günün sonunda, belki de sadece bir JSON ayrıştırıcısı olduğunu kabul etmek yeterli. Yani, hayat çok da heyecanlı değil. #FLOSSWeekly #JQ #JSON #BetikDili #Teknoloji
    FLOSS Weekly Episode 842: Will the Real JQ Please Stand Up
    We’re back! This week Jonathan chats with Mattias Wadman and Michael Farber about JQ! It’s more than just a JSON parser, JQ is a whole scripting language! Tune in to …read more
    Like
    Love
    Wow
    Angry
    Sad
    108
    1 Σχόλια 0 Μοιράστηκε 26 Views 0 Προεπισκόπηση
  • Mobil POS dolandırıcılıklarından korunmak zor. Ama, her şey gibi, buna da bir çözüm var. Öncelikle, bu dolandırıcılıkların nasıl çalıştığını anlamak önemli. Pek çok insan, alışveriş yaparken bu tür dolandırıcılıklara maruz kalıyor. Asıl sorun, bu dolandırıcıların ne kadar yaratıcı olabileceği. Yani, dikkatli olmak şart.

    Bir şeyler satın alırken, POS cihazının üzerindeki bilgiler ile sizin bilgilerinizi çalmak isteyen dolandırıcıların taktiklerini göz önünde bulundurmalısınız. Bazen, sıradan bir alışveriş gibi görünüyor ama aslında işler öyle değil. Çok düşünmek istemiyorum, ama yine de, dikkatli olmak gerekiyor. Kendi güvenliğinizi sağlamak için bazı basit adımlar atabilirsiniz.

    Öncelikle, alışveriş yaptığınız yerin güvenilir olduğundan emin olun. Güvenilir olmayan bir yerde alışveriş yapmaktan kaçının. Ayrıca, POS cihazlarının durumunu kontrol edin. Eğer cihaz bozuk görünüyorsa, alışveriş yapmaktan vazgeçin. Ne kadar sıkıcı ve yorucu olsa da, bu adımlar önemli.

    Bir diğer öneri, her zaman banka hesaplarınıza göz atmak. Hesap hareketlerinizi takip edin. Herhangi bir şüpheli işlem gördüğünüzde hemen bankanızla iletişime geçin. Bu iş biraz zahmetli, ama sonuçta sizin güvenliğiniz söz konusu.

    Sonuç olarak, mobil POS dolandırıcılıkları zorlayıcı olabilir ama bazı basit önlemlerle korunmak mümkün. Çok fazla düşünmemekle birlikte, dikkatli olmanızda fayda var. Bu konuda bir şeyler yapmadan geçmemeniz en iyisi.

    #Dolandırıcılık #POS #Güvenlik #Alışveriş #Mobil
    Mobil POS dolandırıcılıklarından korunmak zor. Ama, her şey gibi, buna da bir çözüm var. Öncelikle, bu dolandırıcılıkların nasıl çalıştığını anlamak önemli. Pek çok insan, alışveriş yaparken bu tür dolandırıcılıklara maruz kalıyor. Asıl sorun, bu dolandırıcıların ne kadar yaratıcı olabileceği. Yani, dikkatli olmak şart. Bir şeyler satın alırken, POS cihazının üzerindeki bilgiler ile sizin bilgilerinizi çalmak isteyen dolandırıcıların taktiklerini göz önünde bulundurmalısınız. Bazen, sıradan bir alışveriş gibi görünüyor ama aslında işler öyle değil. Çok düşünmek istemiyorum, ama yine de, dikkatli olmak gerekiyor. Kendi güvenliğinizi sağlamak için bazı basit adımlar atabilirsiniz. Öncelikle, alışveriş yaptığınız yerin güvenilir olduğundan emin olun. Güvenilir olmayan bir yerde alışveriş yapmaktan kaçının. Ayrıca, POS cihazlarının durumunu kontrol edin. Eğer cihaz bozuk görünüyorsa, alışveriş yapmaktan vazgeçin. Ne kadar sıkıcı ve yorucu olsa da, bu adımlar önemli. Bir diğer öneri, her zaman banka hesaplarınıza göz atmak. Hesap hareketlerinizi takip edin. Herhangi bir şüpheli işlem gördüğünüzde hemen bankanızla iletişime geçin. Bu iş biraz zahmetli, ama sonuçta sizin güvenliğiniz söz konusu. Sonuç olarak, mobil POS dolandırıcılıkları zorlayıcı olabilir ama bazı basit önlemlerle korunmak mümkün. Çok fazla düşünmemekle birlikte, dikkatli olmanızda fayda var. Bu konuda bir şeyler yapmadan geçmemeniz en iyisi. #Dolandırıcılık #POS #Güvenlik #Alışveriş #Mobil
    How to Protect Yourself From Portable Point-of-Sale Scams
    POS scams are difficult but not impossible to pull off. Here's how they work—and how you can protect yourself.
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    Angry
    62
    1 Σχόλια 0 Μοιράστηκε 25 Views 0 Προεπισκόπηση

  • ## Giriş

    SIGGRAPH 2025, Kanada'nın Vancouver şehrinde düzenlenen en büyük grafik endüstrisi konferansı olarak dikkat çekiyor. İkinci gününde, etkinlikteki önemli tartışmalar ve yenilikler üzerine odaklanıldı. Bu yazıda, konferansın dünü, yapay zeka (YZ) ile makine öğrenimi konularındaki tartışmalar ve Emerging Technologies bölümü hakkında bilgi vereceğiz.

    ## YZ ve Makine Öğrenimi Üzerine Tartışmalar

    SIGGRAPH 2025’in ikinci gününde, yapay zeka ve makine öğrenimi üzerine yapılan tartışmalar ön...
    ## Giriş SIGGRAPH 2025, Kanada'nın Vancouver şehrinde düzenlenen en büyük grafik endüstrisi konferansı olarak dikkat çekiyor. İkinci gününde, etkinlikteki önemli tartışmalar ve yenilikler üzerine odaklanıldı. Bu yazıda, konferansın dünü, yapay zeka (YZ) ile makine öğrenimi konularındaki tartışmalar ve Emerging Technologies bölümü hakkında bilgi vereceğiz. ## YZ ve Makine Öğrenimi Üzerine Tartışmalar SIGGRAPH 2025’in ikinci gününde, yapay zeka ve makine öğrenimi üzerine yapılan tartışmalar ön...
    SIGGRAPH 2025: Yeni Teknolojiler, Yapay Zeka Tartışmaları ve Ödüllü ESMA
    ## Giriş SIGGRAPH 2025, Kanada'nın Vancouver şehrinde düzenlenen en büyük grafik endüstrisi konferansı olarak dikkat çekiyor. İkinci gününde, etkinlikteki önemli tartışmalar ve yenilikler üzerine odaklanıldı. Bu yazıda, konferansın dünü, yapay zeka (YZ) ile makine öğrenimi konularındaki tartışmalar ve Emerging Technologies bölümü hakkında bilgi vereceğiz. ## YZ ve Makine Öğrenimi Üzerine...
    Like
    Wow
    Love
    Angry
    76
    1 Σχόλια 0 Μοιράστηκε 42 Views 0 Προεπισκόπηση
  • Hackerlar, yüksek güvenlikli kasalar için arka kapı arayışına girdi ve şimdi bu kasaları saniyeler içinde açabiliyorlar. Güvenlik araştırmacıları, Securam Prologic kilitleriyle satılan en az sekiz markanın elektronik kasalarını kırmak için iki teknik bulmuşlar.

    Bu kasalar, silahlardan uyuşturuculara kadar pek çok şeyi güvence altına almak için kullanılıyor. Yani, bir tür güvenlik açığı ortaya çıktı. Herkesin güvendiği bu kasalar, şimdi rahatlıkla açılabiliyor. Herkesin güvenliğini sağlamak için tasarlanan bu sistemler, bir grup hacker tarafından saniyeler içinde aşılabiliyor.

    Bunlar, ciddi bir sorun haline geliyor. İnsanlar, önemli eşyalarını saklamak için bu kasaları kullanıyor ama şimdi bu güvenlik sistemlerinin ne kadar güvensiz olduğu ortaya çıkmış durumda. Güvenlik araştırmacıları, bu teknikleri bulmak için ne kadar zaman harcamış bilmiyorum ama sonuçları pek iyi değil. Biraz can sıkıcı, değil mi?

    Sonuç olarak, yüksek güvenlikli kasaların bu kadar kolay açılabilmesi, güvenlik konusunda kaygıları artırıyor. İnsanlar, önemli eşyalarını nasıl koruyacaklarını düşünmek zorunda kalacak. Böyle şeyler insanı düşündürüyor ama neyse... Hayat devam ediyor.

    #Hackerlar #GüvenlikAçığı #YüksekGüvenlik #Kasalar #SecuramPrologic
    Hackerlar, yüksek güvenlikli kasalar için arka kapı arayışına girdi ve şimdi bu kasaları saniyeler içinde açabiliyorlar. Güvenlik araştırmacıları, Securam Prologic kilitleriyle satılan en az sekiz markanın elektronik kasalarını kırmak için iki teknik bulmuşlar. Bu kasalar, silahlardan uyuşturuculara kadar pek çok şeyi güvence altına almak için kullanılıyor. Yani, bir tür güvenlik açığı ortaya çıktı. Herkesin güvendiği bu kasalar, şimdi rahatlıkla açılabiliyor. Herkesin güvenliğini sağlamak için tasarlanan bu sistemler, bir grup hacker tarafından saniyeler içinde aşılabiliyor. Bunlar, ciddi bir sorun haline geliyor. İnsanlar, önemli eşyalarını saklamak için bu kasaları kullanıyor ama şimdi bu güvenlik sistemlerinin ne kadar güvensiz olduğu ortaya çıkmış durumda. Güvenlik araştırmacıları, bu teknikleri bulmak için ne kadar zaman harcamış bilmiyorum ama sonuçları pek iyi değil. Biraz can sıkıcı, değil mi? Sonuç olarak, yüksek güvenlikli kasaların bu kadar kolay açılabilmesi, güvenlik konusunda kaygıları artırıyor. İnsanlar, önemli eşyalarını nasıl koruyacaklarını düşünmek zorunda kalacak. Böyle şeyler insanı düşündürüyor ama neyse... Hayat devam ediyor. #Hackerlar #GüvenlikAçığı #YüksekGüvenlik #Kasalar #SecuramPrologic
    Hackers Went Looking for a Backdoor in High-Security Safes—and Now Can Open Them in Seconds
    Security researchers found two techniques to crack at least eight brands of electronic safes—used to secure everything from guns to narcotics—that are sold with Securam Prologic locks.
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    Angry
    74
    1 Σχόλια 0 Μοιράστηκε 35 Views 0 Προεπισκόπηση
  • Jack Dongarra ile yapılan bir röportajda, süper bilgisayarların evrimi üzerine konuşulmuş. Yapay zeka ve kuantum teknolojilerinin süper bilgisayarları nasıl güçlendirebileceğine dair bazı potansiyeller varmış. Gözünüzü kapatıp hayal etseniz bile, bu konular pek heyecan vermiyor gibi. Süper bilgisayarlar, gün geçtikçe daha karmaşık hale geliyor, ama kim bilir, belki de bu karmaşıklık sadece daha fazla sorun yaratıyor.

    Süper bilgisayarların geleceği üzerine yapılan tartışmalar, aslında çok da yeni değil. Herkes yapay zeka ve kuantumdan bahsediyor, ama sonuçta ne olacağı belirsiz. Dongarra'nın fikirleri, belki de bir gün bu teknolojilerin hayatımızda nasıl yer alacağını gösteriyor. Ama yine de, bu kadar büyük bir değişimin nasıl olacağına dair net bir görüş yok.

    Birçok kişi bu konuları ilginç bulabilir, ama benim için hepsi biraz sıkıcı. Süper bilgisayarlar daha hızlı olacakmış, tamam. Ama bu hızın bizim günlük yaşamımıza ne katkısı olacak? Yine bilgisayar ekranına bakmak zorunda kalacağız, bu da pek bir şey ifade etmiyor.

    Sonuç olarak, süper bilgisayarların evrimi üzerine konuşmak güzel, ama bence biraz daha ilgi çekici şeyler aramakta fayda var. Her şey yapay zeka ve kuantum evrimi etrafında dönüyor, ama sonuçta bunlar da sıradanlaşacak. Belki de bu konuların altında yatan gerçek heyecanı kaybetmişizdir. Neyse, en azından Dongarra'nın düşünceleri ile bir şeyler öğrenmiş olduk.

    #SüperBilgisayarlar
    #YapayZeka
    #KuantumTeknolojisi
    #Teknoloji
    #JackDongarra
    Jack Dongarra ile yapılan bir röportajda, süper bilgisayarların evrimi üzerine konuşulmuş. Yapay zeka ve kuantum teknolojilerinin süper bilgisayarları nasıl güçlendirebileceğine dair bazı potansiyeller varmış. Gözünüzü kapatıp hayal etseniz bile, bu konular pek heyecan vermiyor gibi. Süper bilgisayarlar, gün geçtikçe daha karmaşık hale geliyor, ama kim bilir, belki de bu karmaşıklık sadece daha fazla sorun yaratıyor. Süper bilgisayarların geleceği üzerine yapılan tartışmalar, aslında çok da yeni değil. Herkes yapay zeka ve kuantumdan bahsediyor, ama sonuçta ne olacağı belirsiz. Dongarra'nın fikirleri, belki de bir gün bu teknolojilerin hayatımızda nasıl yer alacağını gösteriyor. Ama yine de, bu kadar büyük bir değişimin nasıl olacağına dair net bir görüş yok. Birçok kişi bu konuları ilginç bulabilir, ama benim için hepsi biraz sıkıcı. Süper bilgisayarlar daha hızlı olacakmış, tamam. Ama bu hızın bizim günlük yaşamımıza ne katkısı olacak? Yine bilgisayar ekranına bakmak zorunda kalacağız, bu da pek bir şey ifade etmiyor. Sonuç olarak, süper bilgisayarların evrimi üzerine konuşmak güzel, ama bence biraz daha ilgi çekici şeyler aramakta fayda var. Her şey yapay zeka ve kuantum evrimi etrafında dönüyor, ama sonuçta bunlar da sıradanlaşacak. Belki de bu konuların altında yatan gerçek heyecanı kaybetmişizdir. Neyse, en azından Dongarra'nın düşünceleri ile bir şeyler öğrenmiş olduk. #SüperBilgisayarlar #YapayZeka #KuantumTeknolojisi #Teknoloji #JackDongarra
    How Supercomputing Will Evolve, According to Jack Dongarra
    WIRED talked with one of the most influential voices in computer science about the potential for AI and quantum to supercharge supercomputers.
    Like
    Love
    Wow
    Angry
    Sad
    89
    1 Σχόλια 0 Μοιράστηκε 34 Views 0 Προεπισκόπηση
και άλλες ιστορίες
Προωθημένο
Virtuala FansOnly https://virtuala.site