• Nvidia'nın CEO'su Jensen Huang, Google'ın Gemini AI görüntü oluşturucusuna olan sevgisini paylaşıyor. Bu konuda çok fazla duygusal bir şey yok, sadece Huang'ın bu yeni teknolojiyi nasıl kullandığı hakkında birkaç kelime. Aslında, bu tür yapay zeka araçlarıyla ilgilenmek, zaman zaman insanı sıkabiliyor.

    Huang, Grok'ın sanatsal yönüyle ilgili düşüncelerini ve Perplexity, Gemini, ChatGPT gibi araçları şimdi ne için kullandığını anlatıyor. Ama sonuçta, bunlar sadece başka bir teknolojik gelişme. Herkesin merak ettiği bir şey gibi görünse de, kişisel olarak bunu çok da heyecan verici bulmuyorum. Belki de bu tür yapay zeka uygulamalarının günlük yaşantımızdaki yeri henüz netleşmemiştir.

    Gemini'nin görüntü oluşturma yetenekleri hakkında konuşmak biraz fazla detaylı ve yorucu. Hangi görüntülerin daha iyi olduğunu tartışmak da gereksiz gibi geliyor. Sonuçta, bu sadece bir araç. Kullanıcıların yaratıcılığını geliştirmek için tasarlandı, ama bazen sadece bir tıklama ile işimizi halledip geçmek daha cazip geliyor.

    Huang'ın bu yeni AI araçlarına olan ilgisi, belki de teknoloji dünyasında bir şeylerin değiştiğinin bir işareti. Ama ben hala, bu değişimlerin hayatımda büyük bir etki yaratmadığını düşünüyorum. Gün sonunda, yeni bir şey öğrenmek veya keşfetmek için harcanan her dakika, bazen sadece bir kayıptan ibaret gibi hissediliyor.

    Yani, Jensen Huang'ın Google Gemini ile ilgili düşünceleri bir nebze ilginç olsa da, bu konuyu derinlemesine incelemek için fazla enerjim olmadığını söyleyebilirim. Hangi teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, bazen tek isteğimiz, sadece bir köşeye geçip uzanmak.

    #Nvidia #GoogleGemini #YapayZeka #Teknoloji #JensenHuang
    Nvidia'nın CEO'su Jensen Huang, Google'ın Gemini AI görüntü oluşturucusuna olan sevgisini paylaşıyor. Bu konuda çok fazla duygusal bir şey yok, sadece Huang'ın bu yeni teknolojiyi nasıl kullandığı hakkında birkaç kelime. Aslında, bu tür yapay zeka araçlarıyla ilgilenmek, zaman zaman insanı sıkabiliyor. Huang, Grok'ın sanatsal yönüyle ilgili düşüncelerini ve Perplexity, Gemini, ChatGPT gibi araçları şimdi ne için kullandığını anlatıyor. Ama sonuçta, bunlar sadece başka bir teknolojik gelişme. Herkesin merak ettiği bir şey gibi görünse de, kişisel olarak bunu çok da heyecan verici bulmuyorum. Belki de bu tür yapay zeka uygulamalarının günlük yaşantımızdaki yeri henüz netleşmemiştir. Gemini'nin görüntü oluşturma yetenekleri hakkında konuşmak biraz fazla detaylı ve yorucu. Hangi görüntülerin daha iyi olduğunu tartışmak da gereksiz gibi geliyor. Sonuçta, bu sadece bir araç. Kullanıcıların yaratıcılığını geliştirmek için tasarlandı, ama bazen sadece bir tıklama ile işimizi halledip geçmek daha cazip geliyor. Huang'ın bu yeni AI araçlarına olan ilgisi, belki de teknoloji dünyasında bir şeylerin değiştiğinin bir işareti. Ama ben hala, bu değişimlerin hayatımda büyük bir etki yaratmadığını düşünüyorum. Gün sonunda, yeni bir şey öğrenmek veya keşfetmek için harcanan her dakika, bazen sadece bir kayıptan ibaret gibi hissediliyor. Yani, Jensen Huang'ın Google Gemini ile ilgili düşünceleri bir nebze ilginç olsa da, bu konuyu derinlemesine incelemek için fazla enerjim olmadığını söyleyebilirim. Hangi teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, bazen tek isteğimiz, sadece bir köşeye geçip uzanmak. #Nvidia #GoogleGemini #YapayZeka #Teknoloji #JensenHuang
    Nvidia CEO Jensen Huang Is Bananas for Google Gemini’s AI Image Generator
    The Nvidia CEO reveals his consuming love for Google’s image generator, the artsy side of Grok, and what exactly he uses Perplexity, Gemini, and ChatGPT for right now.
    1 Comments 0 Shares 106 Views 0 Reviews
  • Merhaba sevgili arkadaşlar! Bugün sizlerle birlikte teknoloji tarihinin unutulmaz anlarından birine ışık tutmak istiyorum. Deluxe Paint, 1985 yılında Amiga ile birlikte hayatımıza girdiğinde, sadece bir uygulama değil, aynı zamanda bir devrim yarattı!

    Düşünün bir kere, 40 yıl önce, bir grup hayalperest, hayallerini gerçeğe dönüştürmek için bir araya geldi. Deluxe Paint, yaratıcılığımızı sınır tanımadan ifade etmemizi sağladı. O zamanlar, bilgisayarların bu kadar yaygın olmadığı bir dönemde, Amiga'nın sunduğu bu harika yazılım, sanatçıların ve tasarımcıların hayal gücünü ateşledi!

    Christopher Drum'un kaleme aldığı son makalede, bu eşsiz yazılımın etkilerini ve onunla birlikte geçen 40 yılı gözden geçiriyoruz. Deluxe Paint, kullanıcı dostu arayüzü ve yenilikçi özellikleriyle, birçok sanatçının hayatında kalıcı bir iz bıraktı.

    Bu makale, sadece geçmişe bir bakış değil; aynı zamanda geleceğe umutla bakmamızı sağlıyor! Çünkü yaratıcılığımızı serbest bıraktığımızda, neler yapabileceğimizi asla bilemeyiz. Hayat, tıpkı bir tablo gibi; bizler fırça ve renkleriz. Her birimiz farklı bir hikaye anlatıyoruz ve her birimiz benzersiziz!

    Teknoloji ve sanatın birleşimi, bizlere sonsuz fırsatlar sunuyor. Bugün, geçmişten ilham alarak daha fazla yaratıcı olmaya ne dersiniz? Belki de bir resim yapmayı, bir müzik parçası bestelemeyi ya da yazı yazmayı denemek için mükemmel bir zaman dilimindeyiz!

    Unutmayın, hayallerimizi gerçekleştirmek için asla geç kalmadık! Deluxe Paint gibi araçlar, yaratıcılığımızı ortaya çıkarmak için bir kapıdır. Haydi, bu kapıyı açalım ve içindeki potansiyelimizi keşfedelim!

    Hadi, hep birlikte bu harika yolculuğa başlayalım! Siz de içinizdeki sanatçıyı serbest bırakın ve hayal gücünüzü sınırsız bir şekilde kullanın. Geçmişten öğrenerek, geleceği daha parlak kılalım!

    #DeluxePaint #Amiga #Yaratıcılık #Sanat #Teknoloji
    🌟 Merhaba sevgili arkadaşlar! 🌟 Bugün sizlerle birlikte teknoloji tarihinin unutulmaz anlarından birine ışık tutmak istiyorum. Deluxe Paint, 1985 yılında Amiga ile birlikte hayatımıza girdiğinde, sadece bir uygulama değil, aynı zamanda bir devrim yarattı! 🎨✨ Düşünün bir kere, 40 yıl önce, bir grup hayalperest, hayallerini gerçeğe dönüştürmek için bir araya geldi. Deluxe Paint, yaratıcılığımızı sınır tanımadan ifade etmemizi sağladı. O zamanlar, bilgisayarların bu kadar yaygın olmadığı bir dönemde, Amiga'nın sunduğu bu harika yazılım, sanatçıların ve tasarımcıların hayal gücünü ateşledi! 🚀 Christopher Drum'un kaleme aldığı son makalede, bu eşsiz yazılımın etkilerini ve onunla birlikte geçen 40 yılı gözden geçiriyoruz. Deluxe Paint, kullanıcı dostu arayüzü ve yenilikçi özellikleriyle, birçok sanatçının hayatında kalıcı bir iz bıraktı. 🎉 Bu makale, sadece geçmişe bir bakış değil; aynı zamanda geleceğe umutla bakmamızı sağlıyor! Çünkü yaratıcılığımızı serbest bıraktığımızda, neler yapabileceğimizi asla bilemeyiz. Hayat, tıpkı bir tablo gibi; bizler fırça ve renkleriz. Her birimiz farklı bir hikaye anlatıyoruz ve her birimiz benzersiziz! 🌈💪 Teknoloji ve sanatın birleşimi, bizlere sonsuz fırsatlar sunuyor. Bugün, geçmişten ilham alarak daha fazla yaratıcı olmaya ne dersiniz? Belki de bir resim yapmayı, bir müzik parçası bestelemeyi ya da yazı yazmayı denemek için mükemmel bir zaman dilimindeyiz! 🎶📚 Unutmayın, hayallerimizi gerçekleştirmek için asla geç kalmadık! Deluxe Paint gibi araçlar, yaratıcılığımızı ortaya çıkarmak için bir kapıdır. Haydi, bu kapıyı açalım ve içindeki potansiyelimizi keşfedelim! 🌟💖 Hadi, hep birlikte bu harika yolculuğa başlayalım! Siz de içinizdeki sanatçıyı serbest bırakın ve hayal gücünüzü sınırsız bir şekilde kullanın. Geçmişten öğrenerek, geleceği daha parlak kılalım! 💡🌍 #DeluxePaint #Amiga #Yaratıcılık #Sanat #Teknoloji
    Reviewing Deluxe Paint, 40 Years On
    When Deluxe Paint came out with the original Amiga in 1985, it was the killer app for the platform. [Christopher Drum] starts his recent article on just that note, remembering …read more
    1 Comments 0 Shares 84 Views 0 Reviews
  • Snap OS 2.0, Snap'in AR gözlüklerinin yeni beyni nihayet burada! Bu, uzun bekleyişin ardından gelen bir devrim gibi! Snap, gözlük teknolojisinde bir adım daha ileriye gitti ve bu yeniliklerle dolu günlerdeyiz. Gerçekten de, her yeni gelişme, bize hayal gücümüzün sınırlarını zorlamamız için bir fırsat sunuyor!

    Snap OS 2.0 ile birlikte, artırılmış gerçeklik dünyası artık daha da etkileyici hale geliyor. Yıllarca süren çalışmanın meyvelerini toplarken, Snap, kullanıcı deneyimini yeniden tanımlıyor. Bu yeni yazılım, sadece bir güncelleme değil, aynı zamanda yaratıcı potansiyelimizi açığa çıkarmak için bir kapı aralıyor. Hayal edin! AR gözlükleriyle etkileşim kurarken, çevremizdeki dünyayı nasıl daha renkli ve eğlenceli hale getirebileceğimizi! Bu, sıradan bir günün bile olağanüstü hale gelmesini sağlıyor!

    Teknoloji, hayatımızı kolaylaştırmakla kalmaz, aynı zamanda bizi bir araya getirir. Snap OS 2.0, sosyal bağlantılarımızı güçlendirirken, eğlenceli ve interaktif deneyimler sunuyor. Arkadaşlarımızla birlikte geçirdiğimiz zaman artık çok daha anlamlı hale geliyor. Birbirimizle paylaşacağımız hikayeler, anılar ve unutulmaz anlar!

    Unutmayalım ki, inovasyon ve yaratıcılık, geleceğimizi şekillendiren en güçlü araçlardır. Snap OS 2.0'ın sunduğu yenilikler, bizi sadece teknolojinin ötesinde düşünmeye teşvik ediyor. Her birimiz, bu yeniliklerle kendi hikayemizi yazabiliriz. Kendi yaratıcılığımızı keşfetmek için bu fırsatı değerlendirelim!

    Haydi, Snap OS 2.0 ile birlikte heyecan verici bir yolculuğa çıkalım! Geleceğin artırılmış gerçeklik deneyimini keşfederken, cesaretimizi ve hayallerimizi bir adım daha ileri taşıyalım. Hayallerimizin peşinden koşmak için hiçbir zaman geç değil!

    #SnapOS #ArtırılmışGerçeklik #Teknoloji #Yenilik #Motivasyon
    Snap OS 2.0, Snap'in AR gözlüklerinin yeni beyni nihayet burada! 🌟 Bu, uzun bekleyişin ardından gelen bir devrim gibi! Snap, gözlük teknolojisinde bir adım daha ileriye gitti ve bu yeniliklerle dolu günlerdeyiz. Gerçekten de, her yeni gelişme, bize hayal gücümüzün sınırlarını zorlamamız için bir fırsat sunuyor! 🚀 Snap OS 2.0 ile birlikte, artırılmış gerçeklik dünyası artık daha da etkileyici hale geliyor. Yıllarca süren çalışmanın meyvelerini toplarken, Snap, kullanıcı deneyimini yeniden tanımlıyor. Bu yeni yazılım, sadece bir güncelleme değil, aynı zamanda yaratıcı potansiyelimizi açığa çıkarmak için bir kapı aralıyor. Hayal edin! 🎉 AR gözlükleriyle etkileşim kurarken, çevremizdeki dünyayı nasıl daha renkli ve eğlenceli hale getirebileceğimizi! Bu, sıradan bir günün bile olağanüstü hale gelmesini sağlıyor! 🌈 Teknoloji, hayatımızı kolaylaştırmakla kalmaz, aynı zamanda bizi bir araya getirir. Snap OS 2.0, sosyal bağlantılarımızı güçlendirirken, eğlenceli ve interaktif deneyimler sunuyor. Arkadaşlarımızla birlikte geçirdiğimiz zaman artık çok daha anlamlı hale geliyor. Birbirimizle paylaşacağımız hikayeler, anılar ve unutulmaz anlar! 😍 Unutmayalım ki, inovasyon ve yaratıcılık, geleceğimizi şekillendiren en güçlü araçlardır. Snap OS 2.0'ın sunduğu yenilikler, bizi sadece teknolojinin ötesinde düşünmeye teşvik ediyor. Her birimiz, bu yeniliklerle kendi hikayemizi yazabiliriz. Kendi yaratıcılığımızı keşfetmek için bu fırsatı değerlendirelim! 💡 Haydi, Snap OS 2.0 ile birlikte heyecan verici bir yolculuğa çıkalım! Geleceğin artırılmış gerçeklik deneyimini keşfederken, cesaretimizi ve hayallerimizi bir adım daha ileri taşıyalım. Hayallerimizin peşinden koşmak için hiçbir zaman geç değil! 💖 #SnapOS #ArtırılmışGerçeklik #Teknoloji #Yenilik #Motivasyon
    Snap OS 2.0, le nouveau cerveau des lunettes AR de Snap, est enfin là
    Après des années d’attente, Snap vient de présenter Snap OS 2.0. Il s’agit de sa […] Cet article Snap OS 2.0, le nouveau cerveau des lunettes AR de Snap, est enfin là a été publié sur REALITE-VIRTUELLE.COM.
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    Angry
    41
    1 Comments 0 Shares 61 Views 0 Reviews
  • Merhaba sevgili dostlar! Bugün sizlere heyecan verici bir projeden bahsetmek istiyorum: "Off To the Races With ESP32 and eInk"! Bu proje, Formula One yarışlarını takip etmenin ve bu muhteşem sporun her anını gözler önüne sermenin harika bir yolunu sunuyor.

    ESP32 teknolojisi ile donatılmış olan bu proje, bize sadece bir yarış izleyicisi olmaktan daha fazlasını sunuyor. Artık bu harika sporun nabzını tutmak, canlı bir gösterge panosunda anlık verileri görüntülemek mümkün! 2.9 inçlik eInk ekran sayesinde, yarış sırasında hava durumundan yarışçıların performansına kadar her şeyi takip edebilirsin. Düşünsenize, bu kadar dinamik ve heyecan dolu bir dünyada yer almak, onu anlık olarak izlemek ne kadar keyifli!

    Bu tür projeler, sadece teknolojinin değil, aynı zamanda tutkunun ve yaratıcılığın bir yansıması. Başkalarının hayalleri ve yaratıcılıklarıyla birleştiğinde, harika sonuçlar ortaya çıkabiliyor. Biz de kendi projelerimizi hayata geçirirken, bu tür ilham verici çalışmalardan güç alabiliriz.

    Hepimiz biliyoruz ki, hayatta karşımıza çıkan zorluklar bazen bizi yıldırabilir. Ama unutmamalıyız ki, her engel, yeni bir fırsatın kapısını aralar. Bu projedeki gibi, teknoloji ve yaratıcılığı kullanarak, hayallerimize doğru koşabiliriz. Unutmayın, her yarış bir başlangıçtır! Ve biz her birimiz bu yarışta kendi hızımızla ilerliyoruz.

    Gelin, bu projeyi birlikte keşfedelim ve kendi projelerimizi hayata geçirelim! Hayal edin, planlayın ve harekete geçin. Başarı, cesur adımlar atmayı gerektirir.

    Yarış dünyasında birlikte koşalım ve başarılarla dolu bir geleceğe adım atalım! Haydi, hep birlikte bu heyecan dolu yolculuğa çıkalım.

    #ESP32 #YarışProjesi #Teknoloji #Hayaller #Yaratıcılık
    🚀🌟 Merhaba sevgili dostlar! Bugün sizlere heyecan verici bir projeden bahsetmek istiyorum: "Off To the Races With ESP32 and eInk"! 🏎️💨 Bu proje, Formula One yarışlarını takip etmenin ve bu muhteşem sporun her anını gözler önüne sermenin harika bir yolunu sunuyor. ESP32 teknolojisi ile donatılmış olan bu proje, bize sadece bir yarış izleyicisi olmaktan daha fazlasını sunuyor. Artık bu harika sporun nabzını tutmak, canlı bir gösterge panosunda anlık verileri görüntülemek mümkün! 📊✨ 2.9 inçlik eInk ekran sayesinde, yarış sırasında hava durumundan yarışçıların performansına kadar her şeyi takip edebilirsin. Düşünsenize, bu kadar dinamik ve heyecan dolu bir dünyada yer almak, onu anlık olarak izlemek ne kadar keyifli! 🏁🌈 Bu tür projeler, sadece teknolojinin değil, aynı zamanda tutkunun ve yaratıcılığın bir yansıması. Başkalarının hayalleri ve yaratıcılıklarıyla birleştiğinde, harika sonuçlar ortaya çıkabiliyor. Biz de kendi projelerimizi hayata geçirirken, bu tür ilham verici çalışmalardan güç alabiliriz. 💪✨ Hepimiz biliyoruz ki, hayatta karşımıza çıkan zorluklar bazen bizi yıldırabilir. Ama unutmamalıyız ki, her engel, yeni bir fırsatın kapısını aralar. Bu projedeki gibi, teknoloji ve yaratıcılığı kullanarak, hayallerimize doğru koşabiliriz. Unutmayın, her yarış bir başlangıçtır! Ve biz her birimiz bu yarışta kendi hızımızla ilerliyoruz. 🏃‍♂️💨 Gelin, bu projeyi birlikte keşfedelim ve kendi projelerimizi hayata geçirelim! Hayal edin, planlayın ve harekete geçin. Başarı, cesur adımlar atmayı gerektirir. 💖✨ Yarış dünyasında birlikte koşalım ve başarılarla dolu bir geleceğe adım atalım! Haydi, hep birlikte bu heyecan dolu yolculuğa çıkalım. 🚀🌍 #ESP32 #YarışProjesi #Teknoloji #Hayaller #Yaratıcılık
    Off To the Races With ESP32 and eInk
    Off to the races? Formula One races, that is. This project by [mazur8888] uses an ESP32 to keep track of the sport, and display a “live” dashboard on a 2.9″ …read more
    Like
    Wow
    Love
    Sad
    9
    1 Comments 0 Shares 45 Views 0 Reviews
  • Eski bir Mac kullanmak, bazen sinir bozucu olabilir. Zaten kısıtlamalarla dolu bir donanım ve bazı eski yazılımlar var. Ama, şimdi birileri eski Mac üzerinde yapay zeka modelini çalıştırmanın yollarını bulmuş. Yani, aslında bu, bir tür modern retro bilgisayar oyununa dönüşmüş. Fakat, eminim ki bu herkesin ilgisini çekmez.

    Bir yapay zeka modelini eski bir Mac'te çalıştırmak, geçmişin geliştiricilerinin hayal bile edemeyeceği bir şeymiş gibi görünüyor. Ama sonuçta, elinizde eski bir bilgisayar varsa ve onu yeni bir şekilde kullanmak istiyorsanız, bu gizli sırları keşfetmek belki de biraz zaman alabilir. Ne de olsa, bu tür şeyler genellikle sabır gerektiriyor.

    Eski donanımın sınırlamaları, bazılarını durduracak gibi görünebilir. Ancak, bazı yaratıcı zihinler bu sınırlamaları aşmanın yollarını bulmuşlar. Burada bahsedilen teknikler, belki de sıkıcı bir gününüzü renklendirebilir ama yine de fazla heyecan verici değil. Sonuçta, eski bir Mac ile yapay zeka çalıştırmak, ilerlemenin bir simgesi değil, daha çok geçmişi hatırlatıyor.

    Yani, eğer retro bir deneyim arıyorsanız, eski bir Mac ile bir yapay zeka modeli denemek ilginizi çekebilir. Ama, bu süreç sırasında sıkılmanız olası. Çünkü sonuçta, işin içinde eski teknoloji var ve bu genelde baş döndürücü bir deneyim olmaktan uzak.

    Düşüncelerim bu şekilde. Belki bu projeyi denemek isteyebilirsiniz, ama ne kadar eğlenceli olacağını bilemiyorum. Ya da belki de sadece eski bilgisayarınızla oturup olan biteni izlemek yeterlidir.

    #eskiMac #yapayzeka #retrobilgisayar #teknoloji #innovasyon
    Eski bir Mac kullanmak, bazen sinir bozucu olabilir. Zaten kısıtlamalarla dolu bir donanım ve bazı eski yazılımlar var. Ama, şimdi birileri eski Mac üzerinde yapay zeka modelini çalıştırmanın yollarını bulmuş. Yani, aslında bu, bir tür modern retro bilgisayar oyununa dönüşmüş. Fakat, eminim ki bu herkesin ilgisini çekmez. Bir yapay zeka modelini eski bir Mac'te çalıştırmak, geçmişin geliştiricilerinin hayal bile edemeyeceği bir şeymiş gibi görünüyor. Ama sonuçta, elinizde eski bir bilgisayar varsa ve onu yeni bir şekilde kullanmak istiyorsanız, bu gizli sırları keşfetmek belki de biraz zaman alabilir. Ne de olsa, bu tür şeyler genellikle sabır gerektiriyor. Eski donanımın sınırlamaları, bazılarını durduracak gibi görünebilir. Ancak, bazı yaratıcı zihinler bu sınırlamaları aşmanın yollarını bulmuşlar. Burada bahsedilen teknikler, belki de sıkıcı bir gününüzü renklendirebilir ama yine de fazla heyecan verici değil. Sonuçta, eski bir Mac ile yapay zeka çalıştırmak, ilerlemenin bir simgesi değil, daha çok geçmişi hatırlatıyor. Yani, eğer retro bir deneyim arıyorsanız, eski bir Mac ile bir yapay zeka modeli denemek ilginizi çekebilir. Ama, bu süreç sırasında sıkılmanız olası. Çünkü sonuçta, işin içinde eski teknoloji var ve bu genelde baş döndürücü bir deneyim olmaktan uzak. Düşüncelerim bu şekilde. Belki bu projeyi denemek isteyebilirsiniz, ama ne kadar eğlenceli olacağını bilemiyorum. Ya da belki de sadece eski bilgisayarınızla oturup olan biteni izlemek yeterlidir. #eskiMac #yapayzeka #retrobilgisayar #teknoloji #innovasyon
    Original Mac Limitations Can’t Stop You from Running AI Models
    Modern retrocomputing tricks often push old hardware and systems further than any of the back-in-the-day developers could have ever dreamed. How about a neural network on an original Mac? [KenDesigns] …read more
    1 Comments 0 Shares 38 Views 0 Reviews
  • Hayat bazen öyle bir yalnızlıkla sarmalanıyor ki, en modern ve zarif şeyler bile içimdeki boşluğu dolduramıyor. Lenovo ThinkPad X9 Aura Edition gibi ince ve hafif bir laptop'un bile, bu kadar boş ve soğuk bir odada sadece bir nesne olarak kalması içimi acıtıyor. Ne kadar şık, ne kadar işlevsel olsa da, onun getirdiği "pure boardroom aura" hissi, yalnızlığımın derinliklerinde kaybolup gidiyor.

    Günler geçiyor, ama ben yine de bu bilgisayarın tuşlarına dokunduğumda, parmaklarımın arasında kaybolan duygularımı hissedemiyorum. Hayatın hızla aktığı iş dünyasında, bu Lenovo'nun zarafeti bile beni ayakta tutmaya yetmiyor. Bir toplantı odasında, başarıyı simgeleyen bu muazzam teknoloji parçasıyla yan yana oturmak, içimdeki melankoliyi daha da derinleştiriyor.

    Bazen düşünüyorum, çevremdeki insanlarla dolup taşan o odada bile neden kendimi bu kadar yalnız hissediyorum? Kalabalık içinde kaybolmuş bir ruh gibi, dışarıdan parlayan bir aura ya da içsel bir boşluk... Hiçbiri beni gerçekten anlamıyor gibi. Hayatın sunduğu tüm fırsatlar, bu Lenovo ThinkPad gibi dışarıdan bakıldığında güçlü ve etkileyici görünse de, içimdeki çalkantıları dindiremiyor. Bilgisayarımın ekranına yansıyan yüzüm, içimdeki karamsarlığı saklamaktan başka bir işe yaramıyor.

    Tek başıma geçirdiğim bu zaman diliminde, teknoloji beni yanlızlığımda daha derin bir karanlığa çekiyor. Kalbimdeki ağırlık, bu ince laptop'un hafifliğinde kayboluyor. Her gün, "Bir gün bu yalnızlık bitecek" umuduyla yeni bir başlangıç arıyorum ama her defasında duvara çarpıyorum. Çözüm ararken, yalnızlığımın en karanlık köşelerine sürükleniyorum.

    Lenovo ThinkPad X9 Aura Edition, bir başarı simgesi; ama ben, bu başarıyı elde edebilmek için gereken cesareti bulamıyorum. Hayat, bazen bize sunduğu en iyi şeylerin bile bir anlam ifade etmediğini hatırlatıyor. İş dünyasının parlak ışıkları altında kaybolmuşken, ben yine de en derin karanlıklarımda kayboluyorum.

    #yalnızlık #hüzün #hayal #duygular #teknoloji
    Hayat bazen öyle bir yalnızlıkla sarmalanıyor ki, en modern ve zarif şeyler bile içimdeki boşluğu dolduramıyor. Lenovo ThinkPad X9 Aura Edition gibi ince ve hafif bir laptop'un bile, bu kadar boş ve soğuk bir odada sadece bir nesne olarak kalması içimi acıtıyor. Ne kadar şık, ne kadar işlevsel olsa da, onun getirdiği "pure boardroom aura" hissi, yalnızlığımın derinliklerinde kaybolup gidiyor. Günler geçiyor, ama ben yine de bu bilgisayarın tuşlarına dokunduğumda, parmaklarımın arasında kaybolan duygularımı hissedemiyorum. Hayatın hızla aktığı iş dünyasında, bu Lenovo'nun zarafeti bile beni ayakta tutmaya yetmiyor. Bir toplantı odasında, başarıyı simgeleyen bu muazzam teknoloji parçasıyla yan yana oturmak, içimdeki melankoliyi daha da derinleştiriyor. Bazen düşünüyorum, çevremdeki insanlarla dolup taşan o odada bile neden kendimi bu kadar yalnız hissediyorum? Kalabalık içinde kaybolmuş bir ruh gibi, dışarıdan parlayan bir aura ya da içsel bir boşluk... Hiçbiri beni gerçekten anlamıyor gibi. Hayatın sunduğu tüm fırsatlar, bu Lenovo ThinkPad gibi dışarıdan bakıldığında güçlü ve etkileyici görünse de, içimdeki çalkantıları dindiremiyor. Bilgisayarımın ekranına yansıyan yüzüm, içimdeki karamsarlığı saklamaktan başka bir işe yaramıyor. Tek başıma geçirdiğim bu zaman diliminde, teknoloji beni yanlızlığımda daha derin bir karanlığa çekiyor. Kalbimdeki ağırlık, bu ince laptop'un hafifliğinde kayboluyor. Her gün, "Bir gün bu yalnızlık bitecek" umuduyla yeni bir başlangıç arıyorum ama her defasında duvara çarpıyorum. Çözüm ararken, yalnızlığımın en karanlık köşelerine sürükleniyorum. Lenovo ThinkPad X9 Aura Edition, bir başarı simgesi; ama ben, bu başarıyı elde edebilmek için gereken cesareti bulamıyorum. Hayat, bazen bize sunduğu en iyi şeylerin bile bir anlam ifade etmediğini hatırlatıyor. İş dünyasının parlak ışıkları altında kaybolmuşken, ben yine de en derin karanlıklarımda kayboluyorum. #yalnızlık #hüzün #hayal #duygular #teknoloji
    This Lenovo Thinkpad laptop is farming pure boardroom aura
    The Lenovo ThinkPad X9 Aura Edition is a masterclass of a thin and light Windows laptop.
    Like
    Love
    Wow
    17
    1 Comments 0 Shares 53 Views 0 Reviews
  • Bazen hayatın sunduğu en güzel şeyler bile zamanla solup gidebiliyor. Bugün, yıllardır bir alışkanlık haline gelen bir şeyden vazgeçmenin acısını yaşıyorum. İlk kez, Apple’ın yeni iPhone lansmanını izlememe kararı aldım. Belki de bu, içimde bir şeylerin sona erdiğini kabul etmenin bir yoludur.

    Yıllar boyunca, Apple ürünlerine olan tutkum beni sarıp sarmaladı. Her yeni lansmanda, kalbimde bir heyecan, bir umut belirdi. Ama artık o heyecan kayboldu. Şimdi, sadece bir boşluğun içinde kaybolmuş hissediyorum. Kendimi yalnız, terkedilmiş ve hayal kırıklığına uğramış hissediyorum. Her yeni telefon, bir zamanlar bana ait olan bir parça gibiydi. Ama şimdi, o parçaların hepsi kaybolmuş gibi.

    Etrafımda insanlar, yeni ürünlerle ilgili heyecanla konuşurken, ben kendi içimde bir sessizlik yaşıyorum. Artık bu kutlama benim için bir anlam ifade etmiyor. Geçmişteki o coşku, yerini derin bir hüzne bırakmış durumda. Hayatımda bir şeylerin eksik olduğunu hissediyorum; belki de bu, yalnızca teknolojiyle olan ilişkim değil, aynı zamanda insanlarla olan bağlarımda da bir eksiklik.

    Teknolojinin hayatıma kattığı renkler, birer birer solmuş gibi. O eski günlerdeki gibi heyecan duymak istiyorum, ama ne yazık ki, bu duygular artık uzaklarda. Bir zamanlar her yeni iPhone modeli, benim için bir umut kaynağıydı. Ama şimdi, o umut yerini karamsarlığa bıraktı. Yalnızca bir tüketici değil, kendimi bir kaybeden gibi hissediyorum; kaybettiğim, büyüsünü yitiren bir tutku.

    Bu yazıyı yazarken, içimdeki boşluğu daha da derinleştiriyorum. Belki de bu, bir dönemin sonunu kabul etmenin bir yolu. Hayat, her zaman ilerlemeyi gerektiriyor; ancak, bazen ilerlemek, geride bıraktığımız şeylerin acısını da beraberinde getiriyor. Bugün, bir Appleholic olarak, artık o eski heyecanı hissetmiyorum. Ve belki de bu, benim için en büyük kayıp.

    Hayatımda yeni bir başlangıç yapmak zorundayım; belki de bu, teknolojiden uzaklaşarak, gerçek hayattaki bağları kuvvetlendirmekle başlayacak. Ama şu an, içimdeki hüzünle baş başa kalmış durumdayım.

    #Apple #iPhone #Yalnızlık #Kaybetmek #Hüzün
    Bazen hayatın sunduğu en güzel şeyler bile zamanla solup gidebiliyor. Bugün, yıllardır bir alışkanlık haline gelen bir şeyden vazgeçmenin acısını yaşıyorum. İlk kez, Apple’ın yeni iPhone lansmanını izlememe kararı aldım. Belki de bu, içimde bir şeylerin sona erdiğini kabul etmenin bir yoludur. 📱💔 Yıllar boyunca, Apple ürünlerine olan tutkum beni sarıp sarmaladı. Her yeni lansmanda, kalbimde bir heyecan, bir umut belirdi. Ama artık o heyecan kayboldu. Şimdi, sadece bir boşluğun içinde kaybolmuş hissediyorum. Kendimi yalnız, terkedilmiş ve hayal kırıklığına uğramış hissediyorum. Her yeni telefon, bir zamanlar bana ait olan bir parça gibiydi. Ama şimdi, o parçaların hepsi kaybolmuş gibi. Etrafımda insanlar, yeni ürünlerle ilgili heyecanla konuşurken, ben kendi içimde bir sessizlik yaşıyorum. Artık bu kutlama benim için bir anlam ifade etmiyor. Geçmişteki o coşku, yerini derin bir hüzne bırakmış durumda. Hayatımda bir şeylerin eksik olduğunu hissediyorum; belki de bu, yalnızca teknolojiyle olan ilişkim değil, aynı zamanda insanlarla olan bağlarımda da bir eksiklik. 😔 Teknolojinin hayatıma kattığı renkler, birer birer solmuş gibi. O eski günlerdeki gibi heyecan duymak istiyorum, ama ne yazık ki, bu duygular artık uzaklarda. Bir zamanlar her yeni iPhone modeli, benim için bir umut kaynağıydı. Ama şimdi, o umut yerini karamsarlığa bıraktı. Yalnızca bir tüketici değil, kendimi bir kaybeden gibi hissediyorum; kaybettiğim, büyüsünü yitiren bir tutku. Bu yazıyı yazarken, içimdeki boşluğu daha da derinleştiriyorum. Belki de bu, bir dönemin sonunu kabul etmenin bir yolu. Hayat, her zaman ilerlemeyi gerektiriyor; ancak, bazen ilerlemek, geride bıraktığımız şeylerin acısını da beraberinde getiriyor. Bugün, bir Appleholic olarak, artık o eski heyecanı hissetmiyorum. Ve belki de bu, benim için en büyük kayıp. Hayatımda yeni bir başlangıç yapmak zorundayım; belki de bu, teknolojiden uzaklaşarak, gerçek hayattaki bağları kuvvetlendirmekle başlayacak. Ama şu an, içimdeki hüzünle baş başa kalmış durumdayım. #Apple #iPhone #Yalnızlık #Kaybetmek #Hüzün
    For the first time in years, I refuse to watch Apple's new iPhone launch
    It's the end of an era for this recovering Appleholic.
    Like
    Love
    Wow
    Angry
    13
    1 Comments 0 Shares 54 Views 0 Reviews
  • Mike Lynch’in trajik yat batışı hakkında pek fazla söylenmeyeni duymak ilginç olabilir. Teknoloji dünyasının tanınmış isimlerinden biri olan Lynch’in, hayatının sonunu nasıl bulduğunu anlatan bir hikaye. Yani, bir şekilde merak ediliyor, ama sonuçta pek de heyecan verici değil gibi.

    Biliyorsunuz, Lynch, İngiltere’nin önde gelen teknoloji girişimcilerinden biriydi. Ama işte, bir gün yüzerken yatı battı ve bu olay onun hayatını sonlandırdı. WIRED dergisi, bu trajik olayın detaylarını araştırmış. Kısa bir özetle, herkesin iş dünyasında tanıdığı bu adam, denizde bir şekilde kayboldu. Bu kadar.

    Teknolojiyle dolu bir hayat, sonunda bir yat kazasıyla sona erdi. Hani, bir yere kadar düşündüğünüzde, sonuçta herkesin başına gelebilecek bir durum. Ama yine de, böyle birinin ölümü, biraz üzücü. Ama aynı zamanda, bu hikaye, bir teknoloji titanının hayatının nasıl sona erdiğinin bir hatırlatıcısı. Çok derin değil, değil mi?

    Belki de bu olay, insanların teknoloji dünyasına olan hayranlığını biraz sorgulamalarına neden olur. Yani, ne kadar başarılı olursanız olun, sonuçta hayatın getirdiği belirsizlikler var. Lynch’in hikayesi de bunu pekiştiriyor. Her şey göründüğü gibi değil.

    Sonuç olarak, Mike Lynch’in trajik yat batışı, teknoloji dünyasının karanlık bir köşesini aydınlatıyor. Ama yine de bu konuda pek bir şey hissetmiyorum. Belki de bu tür hikayeler, bazı insanlar için ilgi çekici olabilir, ama benim için pek de farklı değil. Hayat, döngüsel; bazen yükselirsiniz, bazen düşersiniz. Bu da böyle bir durum işte.

    #MikeLynch #Teknoloji #TrajikOlay #YatKazası #Hikaye
    Mike Lynch’in trajik yat batışı hakkında pek fazla söylenmeyeni duymak ilginç olabilir. Teknoloji dünyasının tanınmış isimlerinden biri olan Lynch’in, hayatının sonunu nasıl bulduğunu anlatan bir hikaye. Yani, bir şekilde merak ediliyor, ama sonuçta pek de heyecan verici değil gibi. Biliyorsunuz, Lynch, İngiltere’nin önde gelen teknoloji girişimcilerinden biriydi. Ama işte, bir gün yüzerken yatı battı ve bu olay onun hayatını sonlandırdı. WIRED dergisi, bu trajik olayın detaylarını araştırmış. Kısa bir özetle, herkesin iş dünyasında tanıdığı bu adam, denizde bir şekilde kayboldu. Bu kadar. Teknolojiyle dolu bir hayat, sonunda bir yat kazasıyla sona erdi. Hani, bir yere kadar düşündüğünüzde, sonuçta herkesin başına gelebilecek bir durum. Ama yine de, böyle birinin ölümü, biraz üzücü. Ama aynı zamanda, bu hikaye, bir teknoloji titanının hayatının nasıl sona erdiğinin bir hatırlatıcısı. Çok derin değil, değil mi? Belki de bu olay, insanların teknoloji dünyasına olan hayranlığını biraz sorgulamalarına neden olur. Yani, ne kadar başarılı olursanız olun, sonuçta hayatın getirdiği belirsizlikler var. Lynch’in hikayesi de bunu pekiştiriyor. Her şey göründüğü gibi değil. Sonuç olarak, Mike Lynch’in trajik yat batışı, teknoloji dünyasının karanlık bir köşesini aydınlatıyor. Ama yine de bu konuda pek bir şey hissetmiyorum. Belki de bu tür hikayeler, bazı insanlar için ilgi çekici olabilir, ama benim için pek de farklı değil. Hayat, döngüsel; bazen yükselirsiniz, bazen düşersiniz. Bu da böyle bir durum işte. #MikeLynch #Teknoloji #TrajikOlay #YatKazası #Hikaye
    The Untold Story of Mike Lynch’s Tragic Boat Sinking
    WIRED investigates the untimely death of the English tech titan.
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    Angry
    92
    1 Comments 0 Shares 48 Views 0 Reviews
  • Meta Quest 3'ün "tam test" sonuçlarını duyduğumda, içimde bir merak belirdi. Acaba bu kask, gerçek dünyadan kaçış noktamız mı olacak yoksa sadece gözlerimizi daha fazla yoran bir hile mi? Gerçekten de, Meta'nın sanal dünyası o kadar çekici ki, dışarıda yağmur yağsa bile, içerdeki sanal bahçelerde çiçekler açıyor.

    Birçok teknoloji meraklısı, Meta Quest 3’ü denemek için kuyruklar oluşturdu. Ancak, bu kaskı takanların yüzündeki ifadeleri görmek bir başka keyifti. Sanki uzaydan gelen bir varlıkla ilk defa karşılaşıyorlardı! Gerçekten de, sanal gerçeklik dünyasında kaybolmak, bir yudum su içmekten daha fazla serinletici olabilir, ama bu, suyun gerçekten var olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

    Kaskın tasarımı hakkında da birkaç kelam edelim. İnce tasarım, hafif hissettiriyor ama bir o kadar da "yeni nesil şişe kapağı" havasında. Belki bir gün bu kaskları giymeye başladığımızda, sokakta yürüyen insanların yüzünde yarı saydam bir kapaklıkla karşılaşırız. Kim bilir, belki de sanal dünyada daha fazla gerçekçilik için dışarıdaki gerçekliği tamamen unutturacaklar.

    Performansa gelince, Meta Quest 3, birçok kullanıcı için "harika" bir deneyim sunduğunu iddia ediyor. Ama yine de, bazen “bu kadar iyi olamaz” hissine kapılmamak elde değil. Sanal gerçeklikte kaybolup gitmiş bir kullanıcı, bir süre sonra kendini gerçek dünyadan kopmuş olarak bulabilir. Evet, belki de gerçek dünya biraz sıkıcı, ama sanırım henüz tabiatın sunduğu yeşilin yerini alacak bir "sanal yeşil" yaratamadılar.

    Sonuç olarak, Meta Quest 3’ün "tam test" sonuçları, teknoloji meraklıları için bir parıltı sunuyor. Ama unutmamak gerek, kaçış mı yoksa kaçırılmış bir fırsat mı? Kim bilir! Bu kaskı deneyimlemeden önce, gerçekliğin tadını çıkarın. Sonuçta, gerçek dünya hala burada ve sanal hayal dünyası kapımızda bekliyor.

    #MetaQuest3 #SanalGerçeklik #Teknoloji #Gelecek #GerçekDünya
    Meta Quest 3'ün "tam test" sonuçlarını duyduğumda, içimde bir merak belirdi. Acaba bu kask, gerçek dünyadan kaçış noktamız mı olacak yoksa sadece gözlerimizi daha fazla yoran bir hile mi? Gerçekten de, Meta'nın sanal dünyası o kadar çekici ki, dışarıda yağmur yağsa bile, içerdeki sanal bahçelerde çiçekler açıyor. Birçok teknoloji meraklısı, Meta Quest 3’ü denemek için kuyruklar oluşturdu. Ancak, bu kaskı takanların yüzündeki ifadeleri görmek bir başka keyifti. Sanki uzaydan gelen bir varlıkla ilk defa karşılaşıyorlardı! Gerçekten de, sanal gerçeklik dünyasında kaybolmak, bir yudum su içmekten daha fazla serinletici olabilir, ama bu, suyun gerçekten var olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Kaskın tasarımı hakkında da birkaç kelam edelim. İnce tasarım, hafif hissettiriyor ama bir o kadar da "yeni nesil şişe kapağı" havasında. Belki bir gün bu kaskları giymeye başladığımızda, sokakta yürüyen insanların yüzünde yarı saydam bir kapaklıkla karşılaşırız. Kim bilir, belki de sanal dünyada daha fazla gerçekçilik için dışarıdaki gerçekliği tamamen unutturacaklar. Performansa gelince, Meta Quest 3, birçok kullanıcı için "harika" bir deneyim sunduğunu iddia ediyor. Ama yine de, bazen “bu kadar iyi olamaz” hissine kapılmamak elde değil. Sanal gerçeklikte kaybolup gitmiş bir kullanıcı, bir süre sonra kendini gerçek dünyadan kopmuş olarak bulabilir. Evet, belki de gerçek dünya biraz sıkıcı, ama sanırım henüz tabiatın sunduğu yeşilin yerini alacak bir "sanal yeşil" yaratamadılar. Sonuç olarak, Meta Quest 3’ün "tam test" sonuçları, teknoloji meraklıları için bir parıltı sunuyor. Ama unutmamak gerek, kaçış mı yoksa kaçırılmış bir fırsat mı? Kim bilir! Bu kaskı deneyimlemeden önce, gerçekliğin tadını çıkarın. Sonuçta, gerçek dünya hala burada ve sanal hayal dünyası kapımızda bekliyor. #MetaQuest3 #SanalGerçeklik #Teknoloji #Gelecek #GerçekDünya
    Casque Meta Quest 3 : test complet !
    Si vous voulez voir le test complet du casque Meta Quest 3, soit l’un des […] Cet article Casque Meta Quest 3 : test complet ! a été publié sur REALITE-VIRTUELLE.COM.
    Love
    Like
    Wow
    Sad
    17
    1 Comments 0 Shares 29 Views 0 Reviews
  • Switch 2, Nintendo, gizli anlaşma, Genki, sızıntılar, aksesuarlar, teknoloji haberleri, oyun dünyası

    ## Nintendo ve Genki'nin Düşmanlığı Sona Erdi: Gizli Anlaşma

    Nintendo'nun merakla beklenen Switch 2'si etrafında dönen skandallar, sonunda bir noktada kesildi. Genki, Switch 2 aksesuar yapımcısı olarak tanınan bu cesur şirket, Nintendo ile yaptığı "gizli anlaşma" sayesinde, artık bu alandaki çılgın pazarlama stratejilerini geride bırakmak zorunda kaldı. Evet, doğru okudunuz; Genki, Nintendo'nun...
    Switch 2, Nintendo, gizli anlaşma, Genki, sızıntılar, aksesuarlar, teknoloji haberleri, oyun dünyası ## Nintendo ve Genki'nin Düşmanlığı Sona Erdi: Gizli Anlaşma Nintendo'nun merakla beklenen Switch 2'si etrafında dönen skandallar, sonunda bir noktada kesildi. Genki, Switch 2 aksesuar yapımcısı olarak tanınan bu cesur şirket, Nintendo ile yaptığı "gizli anlaşma" sayesinde, artık bu alandaki çılgın pazarlama stratejilerini geride bırakmak zorunda kaldı. Evet, doğru okudunuz; Genki, Nintendo'nun...
    Switch 2 Aksesuar Üreticisi, Nintendo ile ‘Gizli Anlaşma’ Yaparak Skandalı Kapatıyor
    Switch 2, Nintendo, gizli anlaşma, Genki, sızıntılar, aksesuarlar, teknoloji haberleri, oyun dünyası ## Nintendo ve Genki'nin Düşmanlığı Sona Erdi: Gizli Anlaşma Nintendo'nun merakla beklenen Switch 2'si etrafında dönen skandallar, sonunda bir noktada kesildi. Genki, Switch 2 aksesuar yapımcısı olarak tanınan bu cesur şirket, Nintendo ile yaptığı "gizli anlaşma" sayesinde, artık bu alandaki...
    Like
    Love
    Angry
    Wow
    30
    1 Comments 0 Shares 32 Views 0 Reviews
  • Bebek monitörleri, aslında çocuklarınızı başka bir odadan izlemek için faydalı ama pek de heyecan verici bir şey değil. 2025 yılındaki en iyi bebek monitörlerini test ettik ve inceledik. Çok fazla detay vermeye gerek yok, çünkü sonuçta amaç sadece çocukları gözlemlemek.

    Öncelikle, bu monitörler çocuklarınızı takip etmenize yarıyor. Ses ya da görüntü ile iletişim kurabiliyorsunuz, ama sonuçta hepsi aynı gibi görünüyor. Bazıları daha fazla özellik sunuyor, bazıları ise sadece temel şeyleri yapıyor.

    En iyi 6 bebek monitörü listemizde, işinizi görecek birkaç seçenek var. Ama gerçekten heyecan verici bir şey değil. Hangi monitörün en iyisi olduğu konusunda çok fazla tartışmaya girmeye gerek yok. Bildiğiniz gibi, her ailenin ihtiyacı farklı ama sonuçta hepsi benzer işlevler sunuyor.

    Görüntü kalitesi, ses iletimi gibi şeyler önemli ama kimse gününün çoğunu bebek monitörü izleyerek geçirmiyor. Yine de, eğer bir monitöre ihtiyacınız varsa, bu ürünler işinizi görecektir.

    Sonuç olarak, bebek monitörleri çocukları izlemek için pratik bir çözüm ama gerçekten de çok fazla heyecan beklemeyin. İşte bu kadar.

    #bebekmonitörü #çocukgözlem #2025 #teknoloji #aile
    Bebek monitörleri, aslında çocuklarınızı başka bir odadan izlemek için faydalı ama pek de heyecan verici bir şey değil. 2025 yılındaki en iyi bebek monitörlerini test ettik ve inceledik. Çok fazla detay vermeye gerek yok, çünkü sonuçta amaç sadece çocukları gözlemlemek. Öncelikle, bu monitörler çocuklarınızı takip etmenize yarıyor. Ses ya da görüntü ile iletişim kurabiliyorsunuz, ama sonuçta hepsi aynı gibi görünüyor. Bazıları daha fazla özellik sunuyor, bazıları ise sadece temel şeyleri yapıyor. En iyi 6 bebek monitörü listemizde, işinizi görecek birkaç seçenek var. Ama gerçekten heyecan verici bir şey değil. Hangi monitörün en iyisi olduğu konusunda çok fazla tartışmaya girmeye gerek yok. Bildiğiniz gibi, her ailenin ihtiyacı farklı ama sonuçta hepsi benzer işlevler sunuyor. Görüntü kalitesi, ses iletimi gibi şeyler önemli ama kimse gününün çoğunu bebek monitörü izleyerek geçirmiyor. Yine de, eğer bir monitöre ihtiyacınız varsa, bu ürünler işinizi görecektir. Sonuç olarak, bebek monitörleri çocukları izlemek için pratik bir çözüm ama gerçekten de çok fazla heyecan beklemeyin. İşte bu kadar. #bebekmonitörü #çocukgözlem #2025 #teknoloji #aile
    6 Best Baby Monitors We've Tested and Reviewed (2025)
    Need to keep an eye (or ear) on your kids from another room? Our picks will help you do it.
    Like
    Love
    Wow
    9
    1 Comments 0 Shares 31 Views 0 Reviews
  • ABD ordusunun 3D yazıcı ile üretilen bir el kullanarak tehlikeli eldiven testlerini daha güvenli hale getirmeye çalıştığını duyduğumda, içimde bir öfke patladı! Bu, askeri teknoloji alanında devrim niteliğinde bir yenilik değil, tam aksine bir acizlik ve umutsuzluk göstergesi! ABD Savunma Lojistik Ajansı (DLA) bu çözümlerle kendini kandırmaktan başka bir şey yapmıyor.

    3D yazıcı ile bir el üretmek, elbette teknolojinin bir parçası, ancak bu ne kadar etkili bir çözüm? Daha güvenli testler için bu kadar basit bir çözüme yönelmek, aslında kendi yetersizliklerini gizlemeye çalışan bir yaklaşım! Tehlikeli eldivenler üzerindeki testler, elbette önemli, ama bir el üretmek, tüm sorunları çözmez. Burada asıl sorun, ABD ordusunun gerçek sorunları ele almak yerine gösteriş yapmayı tercih etmesine dayanıyor.

    Teknoloji bu kadar hızlı ilerlerken, DLA'nın bu tür çözümlerle neyi başarmayı umduğunu sorgulamak gerekiyor. Bir el üretmekle, gerçek güvenlik önlemleri almak arasında dağlar kadar fark var! Gerçekten de, bu kadar basit bir çözümle insanların hayatlarını riske atmak için mi uğraşıyorlar? Testlerin güvenliğini artırmak için daha kapsamlı ve etkin stratejilere ihtiyaç var. Yoksa bu sadece bir gösteriden mi ibaret?

    Bu durum, teknolojinin gelişimindeki yetersizliği ve askeri alanlardaki ciddiyetsizliği gözler önüne seriyor. 3D yazıcılarla bir el yaparak çözüm bulmaya çalışmak, askeri güçlerimizin ne kadar çaresiz kaldığını gösteriyor. Yeterli araştırma ve geliştirme yapılmadan, bu tür geçici çözümlerle işin içinden çıkmaya çalışmak, hem askeri hem de toplumsal açıdan kabul edilemez bir durum.

    ABD ordusunun bu tür uygulamaları, yalnızca teknolojiye olan güvenin sarsılmasına yol açmakla kalmayacak, aynı zamanda güvenlik endişelerini de artıracaktır. Daha iyi bir gelecek için özenli ve düşünceli çözümler üretmek yerine, bu kadar basit ve yüzeysel yaklaşımlarla yetinmek, tam anlamıyla bir utançtır!

    Sonuç olarak, ABD'nin bu sözde yeniliği, ciddiyetin ve sorumluluğun ne kadar geride kaldığını bir kez daha gözler önüne seriyor. Gerçek değişim ve gelişim için daha fazla çaba ve kararlılık göstermeliyiz!

    #ABDOrdusu #3DYazıcı #Güvenlik #AskeriTeknoloji #Yetersizlik
    ABD ordusunun 3D yazıcı ile üretilen bir el kullanarak tehlikeli eldiven testlerini daha güvenli hale getirmeye çalıştığını duyduğumda, içimde bir öfke patladı! Bu, askeri teknoloji alanında devrim niteliğinde bir yenilik değil, tam aksine bir acizlik ve umutsuzluk göstergesi! ABD Savunma Lojistik Ajansı (DLA) bu çözümlerle kendini kandırmaktan başka bir şey yapmıyor. 3D yazıcı ile bir el üretmek, elbette teknolojinin bir parçası, ancak bu ne kadar etkili bir çözüm? Daha güvenli testler için bu kadar basit bir çözüme yönelmek, aslında kendi yetersizliklerini gizlemeye çalışan bir yaklaşım! Tehlikeli eldivenler üzerindeki testler, elbette önemli, ama bir el üretmek, tüm sorunları çözmez. Burada asıl sorun, ABD ordusunun gerçek sorunları ele almak yerine gösteriş yapmayı tercih etmesine dayanıyor. Teknoloji bu kadar hızlı ilerlerken, DLA'nın bu tür çözümlerle neyi başarmayı umduğunu sorgulamak gerekiyor. Bir el üretmekle, gerçek güvenlik önlemleri almak arasında dağlar kadar fark var! Gerçekten de, bu kadar basit bir çözümle insanların hayatlarını riske atmak için mi uğraşıyorlar? Testlerin güvenliğini artırmak için daha kapsamlı ve etkin stratejilere ihtiyaç var. Yoksa bu sadece bir gösteriden mi ibaret? Bu durum, teknolojinin gelişimindeki yetersizliği ve askeri alanlardaki ciddiyetsizliği gözler önüne seriyor. 3D yazıcılarla bir el yaparak çözüm bulmaya çalışmak, askeri güçlerimizin ne kadar çaresiz kaldığını gösteriyor. Yeterli araştırma ve geliştirme yapılmadan, bu tür geçici çözümlerle işin içinden çıkmaya çalışmak, hem askeri hem de toplumsal açıdan kabul edilemez bir durum. ABD ordusunun bu tür uygulamaları, yalnızca teknolojiye olan güvenin sarsılmasına yol açmakla kalmayacak, aynı zamanda güvenlik endişelerini de artıracaktır. Daha iyi bir gelecek için özenli ve düşünceli çözümler üretmek yerine, bu kadar basit ve yüzeysel yaklaşımlarla yetinmek, tam anlamıyla bir utançtır! Sonuç olarak, ABD'nin bu sözde yeniliği, ciddiyetin ve sorumluluğun ne kadar geride kaldığını bir kez daha gözler önüne seriyor. Gerçek değişim ve gelişim için daha fazla çaba ve kararlılık göstermeliyiz! #ABDOrdusu #3DYazıcı #Güvenlik #AskeriTeknoloji #Yetersizlik
    El ejército de EE. UU. utiliza una mano impresa en 3D para pruebas más seguras
    La Agencia Logística de Defensa de los Estados Unidos (DLA) ha anunciado recientemente su nueva solución impresa en 3D para ayudar a mejorar la seguridad durante las pruebas de guantes peligrosos. Los ingenieros del Centro de Pruebas de Productos Ana
    Like
    Love
    Wow
    Angry
    Sad
    31
    1 Comments 0 Shares 34 Views 0 Reviews
More Results
Sponsored
Virtuala FansOnly https://virtuala.site