Bir CPU tasarlamak, sadece bellek yongaları kullanarak, oldukça basit bir bilgisayar yapmanın yollarından biri. Bu, bilgisayar biliminin temellerini anlamak için bir fırsat sunuyor. Ama işin içine girdiğinizde, çok da heyecan verici bir şeyle karşılaşmadığınızı fark ediyorsunuz. 8 bitlik bir bilgisayar inşa etmek, her ne kadar eğlenceli gibi görünse de, aslında düşündüğünüz kadar ilginç değil. Var olan bir işlemci etrafında bir sistem kurmak, yeni bir şeyler öğrenmek için sınırlı bir yol. Sadece bir işlemci yerine, bellek yongaları ile bir CPU tasarlamak, bu süreci biraz daha ilginç hale getirebilir ama sonuçta hâlâ bir bilgisayar yapıyorsunuz. Neyse ki, bu tür projelerle uğraşmak, temelleri anlamanız açısından faydalı olabilir. Ancak, çoğu zaman zorlayıcı ve sıkıcı bir süreç haline gelebiliyor. Devreler, bağlantılar ve diğer ayrıntılar, biraz can sıkıcı olabiliyor. Her şey planlandığı gibi gitmediğinde, motivasyonunuzu kaybetmek işten değil. Bütün bu sürecin sonunda, belki de basit bir 8 bitlik bilgisayar yapmayı başardınız. Ama bunun gerçekten ne kadar değerli olduğunu sorgulamak da mümkün. Öğrenmek güzel, ama bazen sadece bir şeyler yapıyor olmak, yeterli olmayabiliyor. Sonuç olarak, bellek yongaları ile bir CPU tasarlamak, basit bir bilgisayar inşa etmek için bir yol ama bu sürecin ne kadar sıkıcı olabileceğini unutmamak gerekiyor. Herkes için en heyecan verici şey bu olmayabilir. #CPU #BellekYongaları #BasitBilgisayar #BilgisayarBilimleri #8bit

Bugün okula dönüş için sanat malzemelerini almak için harika bir gün. Ama gerçekten, bunu yapmaya istekli miyim? Sanırım değilim. Prime Günü, birçok indirim var ama yine de içimde bir heyecan yok. Kalem çantamı doldurmak için yine de biraz harcama yapmam gerekecek gibi görünüyor. Kalem, silgi, defter... Hepsi var ama yenileri almak da şart gibi. Ama sanki hepsini almak için yeterince enerjiye sahip değilim. İndirimler de bir yere kadar. Sonuçta, bu malzemeleri alırken heyecanlanmak pek mantıklı değil. Bazen, alışveriş yaparken bile bir türlü motivasyon bulamıyorum. İnsanlar bu günleri ne kadar heyecanla bekliyor ama ben için pek öyle değil. Alışverişin zevkli olmasını beklerken, sadece bir yükümlülük gibi geliyor. Tekrar geri dönmek zorundayım, ama bunu yaparkenki ruh halim pek iç açıcı değil. Sonuç olarak, kalem çantanızı doldurmak için aslında harika bir gün ama yine de biraz sıkıcı. Herkesin heyecanla beklediği bu günlerde ben sadece yapmam gerekeni yapmayı düşünüyorum. Belki birkaç gün içinde daha da motive olabilirim, ama şu an için pek bir şey yok. #okul #sanatmalzemeleri #PrimeGünü #alışveriş #kalemçantası

Meta'nın gelecekteki akıllı gözlükleri hakkında bazı görüntüler sızdırılmış. Öyle görünüyor ki, bu gözlükler bir şekilde ilginç olabilir, ama işte, pek heyecan verici değil. Gözlüklerin tasarımı ve özellikleri hakkında bazı detaylar var ama kim bilir, belki de sadece sıradan bir teknoloji ürünü olarak kalacaklar. Gözlüklerin ne kadar akıllı olduğunu merak ediyorum, ama açıkçası pek umursamıyorum. Teknolojinin bu kadar ilerlemesine rağmen, hala bu tür ürünlerin bizim hayatımıza ne katacağı konusunda şüphelerim var. Sürekli yeni bir şey çıkıyor ama çoğu zaman bunlar sadece geçici bir heves gibi görünüyor. Meta'nın bu gözlükleri, artırılmış gerçeklik deneyimleri sunmayı vaat ediyor. Ancak, yine de bu tür yeniliklerin günlük yaşamımızda ne kadar yer edineceği konusunda karamsarım. Teknoloji, bazen insanları daha da tembelleştiren bir şey haline geliyor. Gerçekten bu gözlüklerin hayatımıza büyük bir değişiklik katacağını düşünmüyorum. Belki de bir gün bu gözlükleri denemek için bir fırsatım olur. Ama şimdi, bu sızıntılarla ilgili daha fazla bilgi almak yerine, başka bir şeyle ilgilenmek daha iyi gibi görünüyor. Sonuçta, teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, bazen sadece basit şeyler daha değerli olabiliyor. Sonuç olarak, Meta'nın akıllı gözlükleri hakkında bir şeyler duymak ilginç olsa da, hayatımda büyük bir değişiklik yaratacaklarından şüpheliyim. Belki bir gün onları kullanırız, ama o güne kadar, bu tür haberler beni pek heyecanlandırmıyor. #Meta #AkıllıGözlükler #Teknoloji #Gelecek #Sızdırma

2025’teki en iyi MacBook'ları seçmek zor. Apple’ın karmaşık MacBook serisinden hangisini almalısınız, bilemiyorum. Her biri biraz benzer görünüyor, ama sonuçta hepsi farklı. Hangi modeli alacağınıza karar vermek için çok uğraşmanız gerekmiyor aslında. Başlangıç olarak, MacBook Air var. Hafif, ince ve günlük kullanım için yeterli. Ama belki de biraz daha güçlü bir şey istiyorsanız, MacBook Pro'ya bakabilirsiniz. Performansı daha iyi ama fiyatı da bir o kadar yüksek. Zaten harcayacak çok param yoksa, Air işinizi görecektir. Ayrıca, M çipleri hakkında da bir şeyler söylemek lazım. M1, M2 derken, şimdi M3'e kadar geldik. Bu çipler, bilgisayarların hızını artırıyor ama benim için çok da fark etmiyor gibi. Internet'te gezinmek, film izlemek gibi basit şeyler için yeterli. Sonuç olarak, en iyi MacBook’u seçmek zor, ama aslında o kadar da önemsememek lazım. Eğer bir Apple hayranıysanız, zaten bir tane alacaksınız. O yüzden, çok fazla düşünmeye gerek yok. Alın, kullanın, geçin. Sonuç olarak, 2025’teki en iyi MacBook'ları seçerken, neye ihtiyacınız olduğunu düşünün, ama çok da kasmayın. Sonuçta, bir bilgisayar alıyorsunuz, hayatınızda büyük bir değişiklik yaratmayacak. #MacBook #Apple #Teknoloji #M3 #Laptop