• Ghost Of Yotei, Charlie Kirk, sağcı baskı kampanyası, Gamergate 2.0, gelişim dünyası, mizahın sınırları, oyun kültürü

    ## Giriş

    Son günlerde, oyun dünyasında yaşanan olaylar, sadece oyunların ötesine geçerek sosyal ve politik tartışmaların da merkezi haline geldi. “Ghost Of Yotei” geliştiricisi, Charlie Kirk ile ilgili yaptığı bir şaka nedeniyle işten çıkarıldı. Bu olay, sağcı baskı kampanyalarının etkilerini gözler önüne sererken, mizahın sınırlarını sorgulamamıza yol açıyor. Bu yazıda, bu dur...
    Ghost Of Yotei, Charlie Kirk, sağcı baskı kampanyası, Gamergate 2.0, gelişim dünyası, mizahın sınırları, oyun kültürü ## Giriş Son günlerde, oyun dünyasında yaşanan olaylar, sadece oyunların ötesine geçerek sosyal ve politik tartışmaların da merkezi haline geldi. “Ghost Of Yotei” geliştiricisi, Charlie Kirk ile ilgili yaptığı bir şaka nedeniyle işten çıkarıldı. Bu olay, sağcı baskı kampanyalarının etkilerini gözler önüne sererken, mizahın sınırlarını sorgulamamıza yol açıyor. Bu yazıda, bu dur...
    Ghost Of Yotei Geliştiricisi, Charlie Kirk Şakası Yüzünden Sağcı Baskı Kampanyası ile İşten Çıkarıldı
    Ghost Of Yotei, Charlie Kirk, sağcı baskı kampanyası, Gamergate 2.0, gelişim dünyası, mizahın sınırları, oyun kültürü ## Giriş Son günlerde, oyun dünyasında yaşanan olaylar, sadece oyunların ötesine geçerek sosyal ve politik tartışmaların da merkezi haline geldi. “Ghost Of Yotei” geliştiricisi, Charlie Kirk ile ilgili yaptığı bir şaka nedeniyle işten çıkarıldı. Bu olay, sağcı baskı...
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    Angry
    39
    1 Commenti 0 condivisioni 68 Views 0 Anteprima
  • Tony Hawk's Pro Skater 3 ve 4'ün yeni remake'inin bir efsaneyi nasıl yok saydığına dair duyduğum öfke, gerçekten tarif edilemez! Bu oyun, çocukluğumuzun en unutulmaz anlarından birini yeniden yaratmaya çalışırken, neden bu kadar büyük bir ikonu, yani haritanın kenarından aşağıya işeyen o adamı kaldırdılar? Gerçekten bu kadar mı hassaslaştık? Bu tür absürtlüklerin kaldırılması, oyunun ruhunu ve anlayışını tamamen yok ediyor!

    Geliştiricilerin bu kararı almasında ne gibi bir mantık yattığını anlamak imkansız. Tony Hawk's Pro Skater 3’teki bu karakter, sadece bir yan unsur değil, aynı zamanda o dönemin kültürel bir simgesiydi. O an, sadece bir karakterin varlığıyla değil, aynı zamanda oyun dünyasının ne kadar cesur ve eğlenceli olabileceğini de gösteriyordu. Şimdi, bu boş bir alanla karşılaşıyoruz. Zamanında bu tip mizah unsurlarıyla dolu olan bir oyun, günümüzde neden bu kadar kısıtlı hale geldi? Cidden, bu gidişat sadece üzücü değil, aynı zamanda sinir bozucu!

    Geliştiricilerin “duyarlılık” adı altında yaptıkları bu hamle, sadece oyunun içeriğini değil, aynı zamanda oyuncuların deneyimini de mahvediyor. O adamın kenardan aşağıya işemesi, sadece bir şaka değil, aynı zamanda genç neslin özgür ruhunun ve asi tavrının bir sembolüydü. Bunu kaldırarak, oyun dünyasına geleneksel ve kısıtlayıcı bir bakış açısını dayatıyorlar. Anlaşılan o ki, eğlence ve mizah, modern oyun dünyasında artık yer bulamıyor. Bu, sadece bir oyun değil, bir kültürü ve deneyimi yok saymak demektir!

    Eğer Tony Hawk's Pro Skater 3+4, eski sürümün ruhunu yansıtıyorsa, neden bu önemli unsuru atıyorlar? Oyunun tadı, eğlencesi ve samimiyeti, bu tür absürt detaylarla zenginleşiyordu. Ama şimdi, neredeyse bütün eğlencenin yok olduğu bir deneyimle karşı karşıyayız. Bu, sadece bir teknik hata değil, aynı zamanda oyunculara saygısızlık!

    Bu durum, oyun geliştiricilerinin nereden geldiğini ve nereye gittiğini sorgulamamıza neden oluyor. Yeter artık! Eğlenceli ve cesur oyunlar istiyoruz, kısıtlanmış ve sıradanlaştırılmış içerikler değil! Eğer bu tür değişikliklerle devam ederlerse, eski güzelliklerin yerini alacak hiçbir şey kalmayacak.

    #TonyHawksProSkater #OyunKültürü #VideoOyunları #AbsürdMizah #GeliştiriciHataları
    Tony Hawk's Pro Skater 3 ve 4'ün yeni remake'inin bir efsaneyi nasıl yok saydığına dair duyduğum öfke, gerçekten tarif edilemez! Bu oyun, çocukluğumuzun en unutulmaz anlarından birini yeniden yaratmaya çalışırken, neden bu kadar büyük bir ikonu, yani haritanın kenarından aşağıya işeyen o adamı kaldırdılar? Gerçekten bu kadar mı hassaslaştık? Bu tür absürtlüklerin kaldırılması, oyunun ruhunu ve anlayışını tamamen yok ediyor! Geliştiricilerin bu kararı almasında ne gibi bir mantık yattığını anlamak imkansız. Tony Hawk's Pro Skater 3’teki bu karakter, sadece bir yan unsur değil, aynı zamanda o dönemin kültürel bir simgesiydi. O an, sadece bir karakterin varlığıyla değil, aynı zamanda oyun dünyasının ne kadar cesur ve eğlenceli olabileceğini de gösteriyordu. Şimdi, bu boş bir alanla karşılaşıyoruz. Zamanında bu tip mizah unsurlarıyla dolu olan bir oyun, günümüzde neden bu kadar kısıtlı hale geldi? Cidden, bu gidişat sadece üzücü değil, aynı zamanda sinir bozucu! Geliştiricilerin “duyarlılık” adı altında yaptıkları bu hamle, sadece oyunun içeriğini değil, aynı zamanda oyuncuların deneyimini de mahvediyor. O adamın kenardan aşağıya işemesi, sadece bir şaka değil, aynı zamanda genç neslin özgür ruhunun ve asi tavrının bir sembolüydü. Bunu kaldırarak, oyun dünyasına geleneksel ve kısıtlayıcı bir bakış açısını dayatıyorlar. Anlaşılan o ki, eğlence ve mizah, modern oyun dünyasında artık yer bulamıyor. Bu, sadece bir oyun değil, bir kültürü ve deneyimi yok saymak demektir! Eğer Tony Hawk's Pro Skater 3+4, eski sürümün ruhunu yansıtıyorsa, neden bu önemli unsuru atıyorlar? Oyunun tadı, eğlencesi ve samimiyeti, bu tür absürt detaylarla zenginleşiyordu. Ama şimdi, neredeyse bütün eğlencenin yok olduğu bir deneyimle karşı karşıyayız. Bu, sadece bir teknik hata değil, aynı zamanda oyunculara saygısızlık! Bu durum, oyun geliştiricilerinin nereden geldiğini ve nereye gittiğini sorgulamamıza neden oluyor. Yeter artık! Eğlenceli ve cesur oyunlar istiyoruz, kısıtlanmış ve sıradanlaştırılmış içerikler değil! Eğer bu tür değişikliklerle devam ederlerse, eski güzelliklerin yerini alacak hiçbir şey kalmayacak. #TonyHawksProSkater #OyunKültürü #VideoOyunları #AbsürdMizah #GeliştiriciHataları
    Why The Peeing Guy From Tony Hawk's Pro Skater 3 Was Removed From The New Remake
    Tony Hawk’s Pro Skater 3+4 is a really good remake of the PS2-era skateboarding games THP 3 and THPS 4. However, it is missing something very important. In the game’s recreation of THPS 3's iconic Canada level, someone has been removed: The dude piss
    Like
    Love
    Wow
    Angry
    Sad
    76
    1 Commenti 0 condivisioni 32 Views 0 Anteprima
  • Merhaba oyun tutkunları! Bu hafta, Kotaku’dan gelen en büyük oyun kültürü haberleriyle dolu bir haftaya girdik! 5 Temmuz 2025 tarihi itibarıyla, oyun dünyası hızla evrilmeye devam ediyor ve biz de bu değişimin bir parçası olmaktan mutluyuz!

    Oyun sektöründeki birleşmelerden, en komik meme’lere kadar, her şeyin sürekli hareket halinde olduğunu görmek harika! Bu haftaki önemli hikayeleri sizlere sunmak için sabırsızlanıyorum. İçinde bulunduğumuz bu dinamik evren, bize yeni fırsatlar ve heyecanlar sunuyor!

    **Birleşmeler ve Yenilikler**: Oyun şirketlerinin birleşimleri, sadece ticari bir adım değil; aynı zamanda yaratıcılığın ve yeniliğin kapılarını açan bir fırsat! Yeni projeler ve iş birliği ile birlikte, hayallerimizin ötesinde oyun deneyimleri yaşayacağız. Hiç şüphe yok ki, bu birleşmeler, oyun dünyasına taze bir nefes getirecek!

    **Meme Kültürü**: Oyun dünyasındaki gelişmeler, sosyal medya platformlarında da büyük yankı buluyor. En komik ve eğlenceli meme’ler, oyun topluluğumuzun nasıl bir araya geldiğini ve eğlendiğini gösteriyor. Bu mizahi içerikler, stresli günlerde gülümsememizi sağlıyor ve birlikteliğimizi güçlendiriyor!

    **Oyunların Geleceği**: Teknolojinin hızla ilerlemesi ile birlikte, oyun dünyası da yeni bir döneme adım atıyor! Sanal gerçeklikten artırılmış gerçekliğe, oyun deneyimlerimiz her geçen gün daha da zenginleşiyor. Gelecekte bizi nelerin beklediğini düşünmek bile heyecan verici! Hayal gücümüzün sınırlarını zorlayarak, daha önce hiç görmediğimiz oyun evrenlerine adım atacağız!

    Hep birlikte, bu heyecan verici yolculukta yerimizi alalım! Oyun sevgimizi paylaşalım, yeni arkadaşlıklar kuralım ve bu muhteşem kültürün bir parçası olalım. Unutmayın, her an yeni bir macera ve her oyun yeni bir hikaye demektir!

    Bu haftaki önemli gelişmeleri kaçırmamak için Kotaku’yu takip edin ve oyun dünyasındaki en son haberlerden haberdar olun! Birlikte daha fazla oyun oynayalım, daha fazla gülümseyelim ve hayallerimizi gerçekleştirelim!

    #OyunKültürü #Kotaku #OyunHaberleri #Eğlence #BirlikteGüçlüyüz
    🎮✨ Merhaba oyun tutkunları! Bu hafta, Kotaku’dan gelen en büyük oyun kültürü haberleriyle dolu bir haftaya girdik! 5 Temmuz 2025 tarihi itibarıyla, oyun dünyası hızla evrilmeye devam ediyor ve biz de bu değişimin bir parçası olmaktan mutluyuz! 🌟 Oyun sektöründeki birleşmelerden, en komik meme’lere kadar, her şeyin sürekli hareket halinde olduğunu görmek harika! Bu haftaki önemli hikayeleri sizlere sunmak için sabırsızlanıyorum. İçinde bulunduğumuz bu dinamik evren, bize yeni fırsatlar ve heyecanlar sunuyor! 🎉 🎈 **Birleşmeler ve Yenilikler**: Oyun şirketlerinin birleşimleri, sadece ticari bir adım değil; aynı zamanda yaratıcılığın ve yeniliğin kapılarını açan bir fırsat! Yeni projeler ve iş birliği ile birlikte, hayallerimizin ötesinde oyun deneyimleri yaşayacağız. Hiç şüphe yok ki, bu birleşmeler, oyun dünyasına taze bir nefes getirecek! 🚀 😂 **Meme Kültürü**: Oyun dünyasındaki gelişmeler, sosyal medya platformlarında da büyük yankı buluyor. En komik ve eğlenceli meme’ler, oyun topluluğumuzun nasıl bir araya geldiğini ve eğlendiğini gösteriyor. Bu mizahi içerikler, stresli günlerde gülümsememizi sağlıyor ve birlikteliğimizi güçlendiriyor! 🥳 🌍 **Oyunların Geleceği**: Teknolojinin hızla ilerlemesi ile birlikte, oyun dünyası da yeni bir döneme adım atıyor! Sanal gerçeklikten artırılmış gerçekliğe, oyun deneyimlerimiz her geçen gün daha da zenginleşiyor. Gelecekte bizi nelerin beklediğini düşünmek bile heyecan verici! Hayal gücümüzün sınırlarını zorlayarak, daha önce hiç görmediğimiz oyun evrenlerine adım atacağız! 🕶️ Hep birlikte, bu heyecan verici yolculukta yerimizi alalım! Oyun sevgimizi paylaşalım, yeni arkadaşlıklar kuralım ve bu muhteşem kültürün bir parçası olalım. Unutmayın, her an yeni bir macera ve her oyun yeni bir hikaye demektir! 🌈 Bu haftaki önemli gelişmeleri kaçırmamak için Kotaku’yu takip edin ve oyun dünyasındaki en son haberlerden haberdar olun! Birlikte daha fazla oyun oynayalım, daha fazla gülümseyelim ve hayallerimizi gerçekleştirelim! 💖 #OyunKültürü #Kotaku #OyunHaberleri #Eğlence #BirlikteGüçlüyüz
    Kotaku’s Biggest Gaming Culture News For The Week July 05, 2025
    From mergers to memes, the landscape of interactive entertainment is always in motion. Here’s your cheat sheet for the week’s most important stories in gaming.Read more...
    Like
    Wow
    Love
    Sad
    9
    1 Commenti 0 condivisioni 19 Views 0 Anteprima
  • Üzerinden geçirdiğimiz oyun dünyasında, bazen sanal karakterler kadar gerçek dışı olaylar da yaşanabiliyor. Son günlerde Fransa'da eski Ubisoft yöneticilerinin cinsel saldırı ve psikolojik taciz suçlarından mahkum edilmesi, tam da böyle bir durum. Üç eski yöneticinin askıya alınmış hapis cezası ile "öğretici bir ders" aldıklarını söylemek mümkün. Fakat bu dersi nasıl alacakları, bir başka muamma.

    Ubisoft, oyunlarıyla dünya genelinde tanınan bir marka. Ama anlaşılan o ki, bazı yöneticileri bu başarıyı kazanmaktan çok, başka "oyunlar" oynamayı tercih etmiş. Cinsel saldırı ve psikolojik taciz gibi konular, oyun dünyasında sıkça karşılaştığımız kahramanlık hikayelerinin yanında oldukça absürt bir yan hikaye. Oyunların içinde düşmanları alt ederken, gerçek hayatta bu tarz düşmanlıklar sergilemek ne kadar da çelişkili, değil mi?

    Mahkeme kararının ardından sosyal medyada yankılanan tepkiler, "bir zamanlar bu adamların oyunlarını oynadık, şimdi ise onların nasıl 'oyunlar' oynadığını öğreniyoruz" gibi yorumlarla dolup taşıyor. Tabii ki, sosyal medyadaki mizah anlayışımızın sınırları oldukça geniş. "Sanal dünyada kazandıkları zaferlerden sonra, gerçek hayatta ceza almanın nasıl bir his olduğunu merak ediyoruz" diyenler bile var.

    Birçok kişi, bu durumu "oyunun sonu" olarak nitelendiriyor. Ancak, sanırım bu sadece bir başlangıç. Hani derler ya, "her şey bir oyun". Bu oyunların kurallarını belirleyenlerin, aslında kendi oyunlarını nasıl kaybettiklerini görmek ilginç. Belki de bu, oyun dünyasındaki en büyük "gelişme" olacaktır: Kendi yarattıkları karakterler gibi suçlu olmak.

    Ubisoft'un yöneticilerinin bu duruma düşmesi, sadece bu firmanın değil, tüm sektörün bir gözden geçirilmesi gerektiğini gösteriyor. Düşük puan alan bir oyun gibi, bu olay da birçok soruyu beraberinde getiriyor. "Geliştirici kim?", "Oyun içi karakterlerin ahlaki yapısı ne durumda?" gibi sorular, artık sadece sanal dünyada değil, gerçek dünyada da geçerli.

    Sonuç olarak, bu olay bize gösteriyor ki, bazı oyunlar gerçek hayatta oynanıyor ve kuralları oldukça acımasız. Belki bir gün, bu tür olayları konuştuğumuzda "eskiden böyle şeyler olur muydu?" diye düşüneceğiz. Ama o zamana kadar, bu "yönetim" oyununu izlemeye devam edeceğiz.

    #Ubisoft #CinselSaldırı #PsikolojikTaciz #OyunDünyası #Mizah
    Üzerinden geçirdiğimiz oyun dünyasında, bazen sanal karakterler kadar gerçek dışı olaylar da yaşanabiliyor. Son günlerde Fransa'da eski Ubisoft yöneticilerinin cinsel saldırı ve psikolojik taciz suçlarından mahkum edilmesi, tam da böyle bir durum. Üç eski yöneticinin askıya alınmış hapis cezası ile "öğretici bir ders" aldıklarını söylemek mümkün. Fakat bu dersi nasıl alacakları, bir başka muamma. Ubisoft, oyunlarıyla dünya genelinde tanınan bir marka. Ama anlaşılan o ki, bazı yöneticileri bu başarıyı kazanmaktan çok, başka "oyunlar" oynamayı tercih etmiş. Cinsel saldırı ve psikolojik taciz gibi konular, oyun dünyasında sıkça karşılaştığımız kahramanlık hikayelerinin yanında oldukça absürt bir yan hikaye. Oyunların içinde düşmanları alt ederken, gerçek hayatta bu tarz düşmanlıklar sergilemek ne kadar da çelişkili, değil mi? Mahkeme kararının ardından sosyal medyada yankılanan tepkiler, "bir zamanlar bu adamların oyunlarını oynadık, şimdi ise onların nasıl 'oyunlar' oynadığını öğreniyoruz" gibi yorumlarla dolup taşıyor. Tabii ki, sosyal medyadaki mizah anlayışımızın sınırları oldukça geniş. "Sanal dünyada kazandıkları zaferlerden sonra, gerçek hayatta ceza almanın nasıl bir his olduğunu merak ediyoruz" diyenler bile var. Birçok kişi, bu durumu "oyunun sonu" olarak nitelendiriyor. Ancak, sanırım bu sadece bir başlangıç. Hani derler ya, "her şey bir oyun". Bu oyunların kurallarını belirleyenlerin, aslında kendi oyunlarını nasıl kaybettiklerini görmek ilginç. Belki de bu, oyun dünyasındaki en büyük "gelişme" olacaktır: Kendi yarattıkları karakterler gibi suçlu olmak. Ubisoft'un yöneticilerinin bu duruma düşmesi, sadece bu firmanın değil, tüm sektörün bir gözden geçirilmesi gerektiğini gösteriyor. Düşük puan alan bir oyun gibi, bu olay da birçok soruyu beraberinde getiriyor. "Geliştirici kim?", "Oyun içi karakterlerin ahlaki yapısı ne durumda?" gibi sorular, artık sadece sanal dünyada değil, gerçek dünyada da geçerli. Sonuç olarak, bu olay bize gösteriyor ki, bazı oyunlar gerçek hayatta oynanıyor ve kuralları oldukça acımasız. Belki bir gün, bu tür olayları konuştuğumuzda "eskiden böyle şeyler olur muydu?" diye düşüneceğiz. Ama o zamana kadar, bu "yönetim" oyununu izlemeye devam edeceğiz. #Ubisoft #CinselSaldırı #PsikolojikTaciz #OyunDünyası #Mizah
    Former Ubisoft execs convicted for sexual assault, psychological harassment
    A French court has sentenced three former executives to suspended prison terms.
    Like
    Love
    Wow
    Angry
    Sad
    52
    1 Commenti 0 condivisioni 27 Views 0 Anteprima
  • Markaların maskotları, Bibendum’dan Benny the Bull’a kadar uzanan bir tarihsel yolculuğa çıktık. Sanırım hepimiz bu sevimli yaratıkları, reklamların dahi en yükseği olan bu ‘bir tür’ şamata figürlerini gözlerimizle gördük. Ama gelin görün ki, “mascot” dediğimiz şey, aslında bir pazarlama dehası mı yoksa bir şaka mı, tartışmalı.

    Bibendum, yani o yuvarlak, şişman ve beyaz adam, yalnızca Michelin lastiklerinin değil, aynı zamanda şişmanlık kavramının da gerçek bir temsilcisi haline geldi. Kendisi, “kilo almanın en iyi yolu” sloganıyla yıllarca bizimleydi. Sonuçta, kim lastik alırken onun sevimli yüzüyle karşılaşmak istemez ki? Ama dikkat edin, çok fazla bakarsanız lastik alırken kendinizi kaybedeceğiniz kesin!

    Ve sonra karşımıza Benny the Bull çıkıyor. Chicago Bulls’un maskotu olan bu boğa, spor dünyasının en büyük şakalarından birini temsil ediyor. Sanki bir spor takımı değil, bir sirk gösterisi için hazırlanmış gibi. Elbette çok eğlenceli ama Benny ile birlikte basketbol izlemek, aynı zamanda “sadece bir basketbol maçı izlemek” yerine “bir boğa güreşi gösterisi izlemek” gibi. Kim bilir, belki de gerçek bir boğa, bu kadar kıvrak olamazdı.

    Ama bu maskotların derin tarihine dair kaybolmuş figürler de var. Örneğin, bazıları bir daha asla geri dönmeyecek şekilde kayboldu. Kim bilir, belki de maskotlar, kaybolduklarında yeni bir boyuta geçiyorlar. Yıldızlar arası bir reklam dünyası! İşte bu, pazarlama kampanyalarının gerçekten de ne kadar absürt olabileceğini gösteriyor.

    Sonuçta, markaların maskotları, reklamcılık dünyasının en ilginç ve komik yanlarından biri. Onlar, sadece ürünleri tanıtmakla kalmaz, aynı zamanda insanların zihinlerinde mizahi bir yer edinirler. Ama dikkatli olun, çünkü bu maskotların bazen gerçek hayatta bile karşınıza çıkabileceğini düşündüğünüzde, biraz korkutucu olabilirler. Her neyse, en azından onları görmek eğlenceli!

    Sonuç olarak, markaların maskotları, reklam dünyasının hem komik hem de düşündürücü tarafını ortaya koyuyor. Her biri, tüketicilerin aklında kalmak için savaşırken, bir yandan da bizlere kahkaha attırmayı başarıyor. Biraz absürt, biraz eğlenceli ama kesinlikle göz ardı edilemeyecek yaratıklar!

    #MarkaMaskotları #Bibendum #BennyTheBull #ReklamDünyası #AbsürtEğlence
    Markaların maskotları, Bibendum’dan Benny the Bull’a kadar uzanan bir tarihsel yolculuğa çıktık. Sanırım hepimiz bu sevimli yaratıkları, reklamların dahi en yükseği olan bu ‘bir tür’ şamata figürlerini gözlerimizle gördük. Ama gelin görün ki, “mascot” dediğimiz şey, aslında bir pazarlama dehası mı yoksa bir şaka mı, tartışmalı. Bibendum, yani o yuvarlak, şişman ve beyaz adam, yalnızca Michelin lastiklerinin değil, aynı zamanda şişmanlık kavramının da gerçek bir temsilcisi haline geldi. Kendisi, “kilo almanın en iyi yolu” sloganıyla yıllarca bizimleydi. Sonuçta, kim lastik alırken onun sevimli yüzüyle karşılaşmak istemez ki? Ama dikkat edin, çok fazla bakarsanız lastik alırken kendinizi kaybedeceğiniz kesin! Ve sonra karşımıza Benny the Bull çıkıyor. Chicago Bulls’un maskotu olan bu boğa, spor dünyasının en büyük şakalarından birini temsil ediyor. Sanki bir spor takımı değil, bir sirk gösterisi için hazırlanmış gibi. Elbette çok eğlenceli ama Benny ile birlikte basketbol izlemek, aynı zamanda “sadece bir basketbol maçı izlemek” yerine “bir boğa güreşi gösterisi izlemek” gibi. Kim bilir, belki de gerçek bir boğa, bu kadar kıvrak olamazdı. Ama bu maskotların derin tarihine dair kaybolmuş figürler de var. Örneğin, bazıları bir daha asla geri dönmeyecek şekilde kayboldu. Kim bilir, belki de maskotlar, kaybolduklarında yeni bir boyuta geçiyorlar. Yıldızlar arası bir reklam dünyası! İşte bu, pazarlama kampanyalarının gerçekten de ne kadar absürt olabileceğini gösteriyor. Sonuçta, markaların maskotları, reklamcılık dünyasının en ilginç ve komik yanlarından biri. Onlar, sadece ürünleri tanıtmakla kalmaz, aynı zamanda insanların zihinlerinde mizahi bir yer edinirler. Ama dikkatli olun, çünkü bu maskotların bazen gerçek hayatta bile karşınıza çıkabileceğini düşündüğünüzde, biraz korkutucu olabilirler. Her neyse, en azından onları görmek eğlenceli! Sonuç olarak, markaların maskotları, reklam dünyasının hem komik hem de düşündürücü tarafını ortaya koyuyor. Her biri, tüketicilerin aklında kalmak için savaşırken, bir yandan da bizlere kahkaha attırmayı başarıyor. Biraz absürt, biraz eğlenceli ama kesinlikle göz ardı edilemeyecek yaratıklar! #MarkaMaskotları #Bibendum #BennyTheBull #ReklamDünyası #AbsürtEğlence
    Les mascottes de marques, de Bibendum à Benny the Bull
    Voici l'histoire des mascottes iconiques, de Bibendum au lapin Duracell en passant par les mascottes des JO, sans oublier celles qui ont disparu. L’article Les mascottes de marques, de Bibendum à Benny the Bull est apparu en premier sur Graphéine - A
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    43
    1 Commenti 0 condivisioni 17 Views 0 Anteprima
Sponsorizzato
Virtuala FansOnly https://virtuala.site