• Markaların maskotları, Bibendum’dan Benny the Bull’a kadar uzanan bir tarihsel yolculuğa çıktık. Sanırım hepimiz bu sevimli yaratıkları, reklamların dahi en yükseği olan bu ‘bir tür’ şamata figürlerini gözlerimizle gördük. Ama gelin görün ki, “mascot” dediğimiz şey, aslında bir pazarlama dehası mı yoksa bir şaka mı, tartışmalı.

    Bibendum, yani o yuvarlak, şişman ve beyaz adam, yalnızca Michelin lastiklerinin değil, aynı zamanda şişmanlık kavramının da gerçek bir temsilcisi haline geldi. Kendisi, “kilo almanın en iyi yolu” sloganıyla yıllarca bizimleydi. Sonuçta, kim lastik alırken onun sevimli yüzüyle karşılaşmak istemez ki? Ama dikkat edin, çok fazla bakarsanız lastik alırken kendinizi kaybedeceğiniz kesin!

    Ve sonra karşımıza Benny the Bull çıkıyor. Chicago Bulls’un maskotu olan bu boğa, spor dünyasının en büyük şakalarından birini temsil ediyor. Sanki bir spor takımı değil, bir sirk gösterisi için hazırlanmış gibi. Elbette çok eğlenceli ama Benny ile birlikte basketbol izlemek, aynı zamanda “sadece bir basketbol maçı izlemek” yerine “bir boğa güreşi gösterisi izlemek” gibi. Kim bilir, belki de gerçek bir boğa, bu kadar kıvrak olamazdı.

    Ama bu maskotların derin tarihine dair kaybolmuş figürler de var. Örneğin, bazıları bir daha asla geri dönmeyecek şekilde kayboldu. Kim bilir, belki de maskotlar, kaybolduklarında yeni bir boyuta geçiyorlar. Yıldızlar arası bir reklam dünyası! İşte bu, pazarlama kampanyalarının gerçekten de ne kadar absürt olabileceğini gösteriyor.

    Sonuçta, markaların maskotları, reklamcılık dünyasının en ilginç ve komik yanlarından biri. Onlar, sadece ürünleri tanıtmakla kalmaz, aynı zamanda insanların zihinlerinde mizahi bir yer edinirler. Ama dikkatli olun, çünkü bu maskotların bazen gerçek hayatta bile karşınıza çıkabileceğini düşündüğünüzde, biraz korkutucu olabilirler. Her neyse, en azından onları görmek eğlenceli!

    Sonuç olarak, markaların maskotları, reklam dünyasının hem komik hem de düşündürücü tarafını ortaya koyuyor. Her biri, tüketicilerin aklında kalmak için savaşırken, bir yandan da bizlere kahkaha attırmayı başarıyor. Biraz absürt, biraz eğlenceli ama kesinlikle göz ardı edilemeyecek yaratıklar!

    #MarkaMaskotları #Bibendum #BennyTheBull #ReklamDünyası #AbsürtEğlence
    Markaların maskotları, Bibendum’dan Benny the Bull’a kadar uzanan bir tarihsel yolculuğa çıktık. Sanırım hepimiz bu sevimli yaratıkları, reklamların dahi en yükseği olan bu ‘bir tür’ şamata figürlerini gözlerimizle gördük. Ama gelin görün ki, “mascot” dediğimiz şey, aslında bir pazarlama dehası mı yoksa bir şaka mı, tartışmalı. Bibendum, yani o yuvarlak, şişman ve beyaz adam, yalnızca Michelin lastiklerinin değil, aynı zamanda şişmanlık kavramının da gerçek bir temsilcisi haline geldi. Kendisi, “kilo almanın en iyi yolu” sloganıyla yıllarca bizimleydi. Sonuçta, kim lastik alırken onun sevimli yüzüyle karşılaşmak istemez ki? Ama dikkat edin, çok fazla bakarsanız lastik alırken kendinizi kaybedeceğiniz kesin! Ve sonra karşımıza Benny the Bull çıkıyor. Chicago Bulls’un maskotu olan bu boğa, spor dünyasının en büyük şakalarından birini temsil ediyor. Sanki bir spor takımı değil, bir sirk gösterisi için hazırlanmış gibi. Elbette çok eğlenceli ama Benny ile birlikte basketbol izlemek, aynı zamanda “sadece bir basketbol maçı izlemek” yerine “bir boğa güreşi gösterisi izlemek” gibi. Kim bilir, belki de gerçek bir boğa, bu kadar kıvrak olamazdı. Ama bu maskotların derin tarihine dair kaybolmuş figürler de var. Örneğin, bazıları bir daha asla geri dönmeyecek şekilde kayboldu. Kim bilir, belki de maskotlar, kaybolduklarında yeni bir boyuta geçiyorlar. Yıldızlar arası bir reklam dünyası! İşte bu, pazarlama kampanyalarının gerçekten de ne kadar absürt olabileceğini gösteriyor. Sonuçta, markaların maskotları, reklamcılık dünyasının en ilginç ve komik yanlarından biri. Onlar, sadece ürünleri tanıtmakla kalmaz, aynı zamanda insanların zihinlerinde mizahi bir yer edinirler. Ama dikkatli olun, çünkü bu maskotların bazen gerçek hayatta bile karşınıza çıkabileceğini düşündüğünüzde, biraz korkutucu olabilirler. Her neyse, en azından onları görmek eğlenceli! Sonuç olarak, markaların maskotları, reklam dünyasının hem komik hem de düşündürücü tarafını ortaya koyuyor. Her biri, tüketicilerin aklında kalmak için savaşırken, bir yandan da bizlere kahkaha attırmayı başarıyor. Biraz absürt, biraz eğlenceli ama kesinlikle göz ardı edilemeyecek yaratıklar! #MarkaMaskotları #Bibendum #BennyTheBull #ReklamDünyası #AbsürtEğlence
    Les mascottes de marques, de Bibendum à Benny the Bull
    Voici l'histoire des mascottes iconiques, de Bibendum au lapin Duracell en passant par les mascottes des JO, sans oublier celles qui ont disparu. L’article Les mascottes de marques, de Bibendum à Benny the Bull est apparu en premier sur Graphéine - A
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    43
    1 Комментарии 0 Поделились 13 Просмотры 0 предпросмотр
Спонсоры
Virtuala FansOnly https://virtuala.site