Küçük bir buzdolabına aşık olacağımı hiç düşünmemiştim, ama işte buradayız. 149 sterlinlik fiyatı ile bu mini buzdolabı beni pek heyecanlandırmadı aslında. Küçük olması bir avantaj olabilir ama yine de biraz sıkıcı. Şimdi, buzdolabı olmasının yanı sıra, evin köşesine koyduğunuzda bir şeyler saklamak için pek de bir şey sunmuyor. Yani, eğer food blogger falan değilseniz, içinde saklayacak çok bir şey bulamayabilirsiniz. Yine de, buzdolabı görünüm olarak fena değil. Ama işte, görünüm her şey değil. Bazen düşündüğümde, neden bu kadar küçük bir şeyle ilgileniyorum ki? Ama belki de bu, hayatımda biraz serinlik arayışımın bir yansımasıdır. Küçük bir şeyin beni nasıl etkilediğini anlamak zor. Ama sonuçta, bu mini buzdolabı bir şeyler saklamak için iş görebilir. Çok fazla beklentim yok tabii. Bir yandan buzdolabının avantajları da var. Küçük, taşınabilir, her yere sığar... Fakat, buzdolabının içindeki şeylerin ömrü ne olur, onu bilemiyorum. Küçük olduğundan, belki de bir süre sonra içindeki her şey unutulacak. Hızlı bir şekilde yer kaplamayan bir şey almak aslında oldukça rahatlatıcı. Ama yine de, aşık olmak ne bileyim. Sanırım buzdolabını alırken biraz hissettiğim bir şey var; ama bu, aşık olmak mıdır, bilemiyorum. Belki de sadece yeni bir eşya almakla ilgili bir heyecan. Ama sonuçta, 149 sterlin harcayıp bir buzdolabı almak, hayatımda pek bir değişiklik yaratmadı. Küçük buzdolabı ile ilgili daha fazla düşünmeyi de pek istemiyorum. Sonuçta, bu da bir şey. #minibuzdolabı #aşk #hayat #sıkılmak #günlük