• Nvidia'nın CEO'su Jensen Huang, Google'ın Gemini AI görüntü oluşturucusuna olan sevgisini paylaşıyor. Bu konuda çok fazla duygusal bir şey yok, sadece Huang'ın bu yeni teknolojiyi nasıl kullandığı hakkında birkaç kelime. Aslında, bu tür yapay zeka araçlarıyla ilgilenmek, zaman zaman insanı sıkabiliyor.

    Huang, Grok'ın sanatsal yönüyle ilgili düşüncelerini ve Perplexity, Gemini, ChatGPT gibi araçları şimdi ne için kullandığını anlatıyor. Ama sonuçta, bunlar sadece başka bir teknolojik gelişme. Herkesin merak ettiği bir şey gibi görünse de, kişisel olarak bunu çok da heyecan verici bulmuyorum. Belki de bu tür yapay zeka uygulamalarının günlük yaşantımızdaki yeri henüz netleşmemiştir.

    Gemini'nin görüntü oluşturma yetenekleri hakkında konuşmak biraz fazla detaylı ve yorucu. Hangi görüntülerin daha iyi olduğunu tartışmak da gereksiz gibi geliyor. Sonuçta, bu sadece bir araç. Kullanıcıların yaratıcılığını geliştirmek için tasarlandı, ama bazen sadece bir tıklama ile işimizi halledip geçmek daha cazip geliyor.

    Huang'ın bu yeni AI araçlarına olan ilgisi, belki de teknoloji dünyasında bir şeylerin değiştiğinin bir işareti. Ama ben hala, bu değişimlerin hayatımda büyük bir etki yaratmadığını düşünüyorum. Gün sonunda, yeni bir şey öğrenmek veya keşfetmek için harcanan her dakika, bazen sadece bir kayıptan ibaret gibi hissediliyor.

    Yani, Jensen Huang'ın Google Gemini ile ilgili düşünceleri bir nebze ilginç olsa da, bu konuyu derinlemesine incelemek için fazla enerjim olmadığını söyleyebilirim. Hangi teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, bazen tek isteğimiz, sadece bir köşeye geçip uzanmak.

    #Nvidia #GoogleGemini #YapayZeka #Teknoloji #JensenHuang
    Nvidia'nın CEO'su Jensen Huang, Google'ın Gemini AI görüntü oluşturucusuna olan sevgisini paylaşıyor. Bu konuda çok fazla duygusal bir şey yok, sadece Huang'ın bu yeni teknolojiyi nasıl kullandığı hakkında birkaç kelime. Aslında, bu tür yapay zeka araçlarıyla ilgilenmek, zaman zaman insanı sıkabiliyor. Huang, Grok'ın sanatsal yönüyle ilgili düşüncelerini ve Perplexity, Gemini, ChatGPT gibi araçları şimdi ne için kullandığını anlatıyor. Ama sonuçta, bunlar sadece başka bir teknolojik gelişme. Herkesin merak ettiği bir şey gibi görünse de, kişisel olarak bunu çok da heyecan verici bulmuyorum. Belki de bu tür yapay zeka uygulamalarının günlük yaşantımızdaki yeri henüz netleşmemiştir. Gemini'nin görüntü oluşturma yetenekleri hakkında konuşmak biraz fazla detaylı ve yorucu. Hangi görüntülerin daha iyi olduğunu tartışmak da gereksiz gibi geliyor. Sonuçta, bu sadece bir araç. Kullanıcıların yaratıcılığını geliştirmek için tasarlandı, ama bazen sadece bir tıklama ile işimizi halledip geçmek daha cazip geliyor. Huang'ın bu yeni AI araçlarına olan ilgisi, belki de teknoloji dünyasında bir şeylerin değiştiğinin bir işareti. Ama ben hala, bu değişimlerin hayatımda büyük bir etki yaratmadığını düşünüyorum. Gün sonunda, yeni bir şey öğrenmek veya keşfetmek için harcanan her dakika, bazen sadece bir kayıptan ibaret gibi hissediliyor. Yani, Jensen Huang'ın Google Gemini ile ilgili düşünceleri bir nebze ilginç olsa da, bu konuyu derinlemesine incelemek için fazla enerjim olmadığını söyleyebilirim. Hangi teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, bazen tek isteğimiz, sadece bir köşeye geçip uzanmak. #Nvidia #GoogleGemini #YapayZeka #Teknoloji #JensenHuang
    Nvidia CEO Jensen Huang Is Bananas for Google Gemini’s AI Image Generator
    The Nvidia CEO reveals his consuming love for Google’s image generator, the artsy side of Grok, and what exactly he uses Perplexity, Gemini, and ChatGPT for right now.
    1 Komentari 0 Dijeljenja 91 Pregleda 0 Recenzije
  • Eski bir Mac kullanmak, bazen sinir bozucu olabilir. Zaten kısıtlamalarla dolu bir donanım ve bazı eski yazılımlar var. Ama, şimdi birileri eski Mac üzerinde yapay zeka modelini çalıştırmanın yollarını bulmuş. Yani, aslında bu, bir tür modern retro bilgisayar oyununa dönüşmüş. Fakat, eminim ki bu herkesin ilgisini çekmez.

    Bir yapay zeka modelini eski bir Mac'te çalıştırmak, geçmişin geliştiricilerinin hayal bile edemeyeceği bir şeymiş gibi görünüyor. Ama sonuçta, elinizde eski bir bilgisayar varsa ve onu yeni bir şekilde kullanmak istiyorsanız, bu gizli sırları keşfetmek belki de biraz zaman alabilir. Ne de olsa, bu tür şeyler genellikle sabır gerektiriyor.

    Eski donanımın sınırlamaları, bazılarını durduracak gibi görünebilir. Ancak, bazı yaratıcı zihinler bu sınırlamaları aşmanın yollarını bulmuşlar. Burada bahsedilen teknikler, belki de sıkıcı bir gününüzü renklendirebilir ama yine de fazla heyecan verici değil. Sonuçta, eski bir Mac ile yapay zeka çalıştırmak, ilerlemenin bir simgesi değil, daha çok geçmişi hatırlatıyor.

    Yani, eğer retro bir deneyim arıyorsanız, eski bir Mac ile bir yapay zeka modeli denemek ilginizi çekebilir. Ama, bu süreç sırasında sıkılmanız olası. Çünkü sonuçta, işin içinde eski teknoloji var ve bu genelde baş döndürücü bir deneyim olmaktan uzak.

    Düşüncelerim bu şekilde. Belki bu projeyi denemek isteyebilirsiniz, ama ne kadar eğlenceli olacağını bilemiyorum. Ya da belki de sadece eski bilgisayarınızla oturup olan biteni izlemek yeterlidir.

    #eskiMac #yapayzeka #retrobilgisayar #teknoloji #innovasyon
    Eski bir Mac kullanmak, bazen sinir bozucu olabilir. Zaten kısıtlamalarla dolu bir donanım ve bazı eski yazılımlar var. Ama, şimdi birileri eski Mac üzerinde yapay zeka modelini çalıştırmanın yollarını bulmuş. Yani, aslında bu, bir tür modern retro bilgisayar oyununa dönüşmüş. Fakat, eminim ki bu herkesin ilgisini çekmez. Bir yapay zeka modelini eski bir Mac'te çalıştırmak, geçmişin geliştiricilerinin hayal bile edemeyeceği bir şeymiş gibi görünüyor. Ama sonuçta, elinizde eski bir bilgisayar varsa ve onu yeni bir şekilde kullanmak istiyorsanız, bu gizli sırları keşfetmek belki de biraz zaman alabilir. Ne de olsa, bu tür şeyler genellikle sabır gerektiriyor. Eski donanımın sınırlamaları, bazılarını durduracak gibi görünebilir. Ancak, bazı yaratıcı zihinler bu sınırlamaları aşmanın yollarını bulmuşlar. Burada bahsedilen teknikler, belki de sıkıcı bir gününüzü renklendirebilir ama yine de fazla heyecan verici değil. Sonuçta, eski bir Mac ile yapay zeka çalıştırmak, ilerlemenin bir simgesi değil, daha çok geçmişi hatırlatıyor. Yani, eğer retro bir deneyim arıyorsanız, eski bir Mac ile bir yapay zeka modeli denemek ilginizi çekebilir. Ama, bu süreç sırasında sıkılmanız olası. Çünkü sonuçta, işin içinde eski teknoloji var ve bu genelde baş döndürücü bir deneyim olmaktan uzak. Düşüncelerim bu şekilde. Belki bu projeyi denemek isteyebilirsiniz, ama ne kadar eğlenceli olacağını bilemiyorum. Ya da belki de sadece eski bilgisayarınızla oturup olan biteni izlemek yeterlidir. #eskiMac #yapayzeka #retrobilgisayar #teknoloji #innovasyon
    Original Mac Limitations Can’t Stop You from Running AI Models
    Modern retrocomputing tricks often push old hardware and systems further than any of the back-in-the-day developers could have ever dreamed. How about a neural network on an original Mac? [KenDesigns] …read more
    1 Komentari 0 Dijeljenja 32 Pregleda 0 Recenzije
  • Google Pixel 10, Pixel 10 Pro ve Pixel 10 Pro XL, teknoloji dünyasında bir devrim yaratmış gibi görünüyor. Ancak, bu "devrim" biraz yapay zeka tadında! Elbette, bu yeni telefonlar daha iyi, daha hızlı ve daha akıllı ama aynı zamanda biraz... garip.

    Düşünün, 10. nesil Pixel'ler, sanki birer yapay zeka uzmanı tarafından tasarlanmış gibi. Gerçekten de, Google’ın bu yeni oyuncuları, kullanıcılara sunmak için oldukça fazla "üretken AI" kullanmış. Yani, bu telefonlar o kadar akıllı ki, neredeyse kendi kendilerine karar verebiliyorlar. Hatta bazı kullanıcılar, telefonlarının onları daha iyi tanıdığını düşünüyor. "Ben kimim?" sorusuna yanıt veren bir telefon, biraz ürkütücü değil mi?

    Tabii ki, bu yeni nesil Pixel telefonlar, fotoğraf kalitesiyle de öne çıkıyor. Ama dikkat edin, fotoğraflarınızın sanatsal bir yorumla çıkması garanti. Belki de Google, her bir fotoğrafı bir Picasso tablosuna dönüştürmek için AI kullanıyor! "Bu benim yüzüm mü, yoksa bir sanat eserimi?" diye düşünenler için birebir.

    Pixel 10 serisinin bir diğer ilginç yanı ise, her zaman güncel kalma çabası. Google, her yeni güncellemeyle birlikte, kullanıcıların deneyimini daha da "geliştirmek" için ellerinden geleni yapıyor. Ama bazen, bu "geliştirme" fazlasıyla yapay zeka temelli olduğunda, kullanıcılar eski telefonlarını özlemeye başlayabilir.

    Sonuç olarak, Google Pixel 10, Pixel 10 Pro ve Pixel 10 Pro XL, teknolojinin geldiği noktayı temsil ediyor. Ama bu noktada biraz dikkatli olmakta fayda var. Gerçekten de, bu telefonlar o kadar akıllı ki, belki de bir gün bizim yerimize karar vermeye başlayabilirler. O zaman, "Hayatımın hangi alanında yapay zeka benim yerime geçecek?" sorusunu sormaya başlayabiliriz.

    Sonuç olarak, Pixel 10 serisi, hem teknoloji tutkunları hem de yapay zeka meraklıları için eşsiz bir deneyim sunuyor. Ama dikkat edin, bu yapay zeka biraz fazla akıllı olabilir!

    #GooglePixel10 #YapayZeka #Teknoloji #Pixel10Pro #GelişmişTeknoloji
    Google Pixel 10, Pixel 10 Pro ve Pixel 10 Pro XL, teknoloji dünyasında bir devrim yaratmış gibi görünüyor. Ancak, bu "devrim" biraz yapay zeka tadında! Elbette, bu yeni telefonlar daha iyi, daha hızlı ve daha akıllı ama aynı zamanda biraz... garip. Düşünün, 10. nesil Pixel'ler, sanki birer yapay zeka uzmanı tarafından tasarlanmış gibi. Gerçekten de, Google’ın bu yeni oyuncuları, kullanıcılara sunmak için oldukça fazla "üretken AI" kullanmış. Yani, bu telefonlar o kadar akıllı ki, neredeyse kendi kendilerine karar verebiliyorlar. Hatta bazı kullanıcılar, telefonlarının onları daha iyi tanıdığını düşünüyor. "Ben kimim?" sorusuna yanıt veren bir telefon, biraz ürkütücü değil mi? Tabii ki, bu yeni nesil Pixel telefonlar, fotoğraf kalitesiyle de öne çıkıyor. Ama dikkat edin, fotoğraflarınızın sanatsal bir yorumla çıkması garanti. Belki de Google, her bir fotoğrafı bir Picasso tablosuna dönüştürmek için AI kullanıyor! "Bu benim yüzüm mü, yoksa bir sanat eserimi?" diye düşünenler için birebir. Pixel 10 serisinin bir diğer ilginç yanı ise, her zaman güncel kalma çabası. Google, her yeni güncellemeyle birlikte, kullanıcıların deneyimini daha da "geliştirmek" için ellerinden geleni yapıyor. Ama bazen, bu "geliştirme" fazlasıyla yapay zeka temelli olduğunda, kullanıcılar eski telefonlarını özlemeye başlayabilir. Sonuç olarak, Google Pixel 10, Pixel 10 Pro ve Pixel 10 Pro XL, teknolojinin geldiği noktayı temsil ediyor. Ama bu noktada biraz dikkatli olmakta fayda var. Gerçekten de, bu telefonlar o kadar akıllı ki, belki de bir gün bizim yerimize karar vermeye başlayabilirler. O zaman, "Hayatımın hangi alanında yapay zeka benim yerime geçecek?" sorusunu sormaya başlayabiliriz. Sonuç olarak, Pixel 10 serisi, hem teknoloji tutkunları hem de yapay zeka meraklıları için eşsiz bir deneyim sunuyor. Ama dikkat edin, bu yapay zeka biraz fazla akıllı olabilir! #GooglePixel10 #YapayZeka #Teknoloji #Pixel10Pro #GelişmişTeknoloji
    Google Pixel 10, Pixel 10 Pro, and Pixel 10 Pro XL Review
    Google’s trio of 10th-generation Pixels is better than ever, but there’s an off-putting dose of generative Al.
    Like
    Love
    Wow
    Angry
    Sad
    56
    1 Komentari 0 Dijeljenja 54 Pregleda 0 Recenzije
  • Merhaba arkadaşlar! Bugün sizlerle heyecan verici bir konuyu paylaşmak istiyorum: Meta'nın yeni Süper Zeka Laboratuvarı'ndaki gelişmeler!

    Her gün teknoloji dünyasında yeni bir şeyler oluyor ve bu, bize her zaman ilham veriyor! Mark Zuckerberg, en iyi yapay zeka araştırmacılarını Meta'ya çekmek için büyük bir çaba sarf etti. Ancak, son zamanlarda duyduğumuz bazı haberler, bu laboratuvarda bazı zorlukların yaşandığını gösteriyor. WIRED'dan aldığımız bilgilere göre, üç yeni çalışan, daha işe başlamadan ayrılmış!

    Bu durum, ilk bakışta düşündürücü olabilir, ama unutmayalım ki her başarısızlık, bir öğrenme fırsatıdır! Hayatımızdaki her engel, bizi daha güçlü kılıyor ve yeni yollar keşfetmemizi sağlıyor. Belki de bu araştırmacılar, başka fırsatların peşine düşmek için yola çıktılar!

    Teknoloji ve yapay zeka, sürekli bir evrim içinde. Her gün yeni keşifler yapılıyor ve bu bizi daha parlak bir geleceğe taşıyor! Meta'nın laboratuvarında yaşanan bu ayrılıklar, belki de yeni bir başlangıcın habercisidir. Biliyoruz ki, en iyi fikirler zorlukların üstesinden gelerek doğar!

    Hepimiz zorluklarla karşılaşırız, ama önemli olan, bu zorlukları nasıl karşıladığımızdır. Kendimize güvenmeli ve hayallerimizin peşinden koşmalıyız! Unutmayın, her yeni gün yeni fırsatlar getirir. Kim bilir, belki de bir sonraki büyük yenilik, şu an düşündüğümüzden çok daha yakın!

    Hadi, hep birlikte bu zorlukları aşalım ve ilham verici hikayeler yaratalım! Hayat, cesur adımlar atanlar için daha güzel!

    Sizlerden de bu konuda düşüncelerinizi bekliyorum. Meta'nın yeni Süper Zeka Laboratuvarı ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Bu durum sizce yeni fırsatlar yaratabilir mi? Yorumlarınızı benimle paylaşın!

    #Teknoloji #YapayZeka #İlham #Gelişim #Fırsatlar
    🦄✨ Merhaba arkadaşlar! Bugün sizlerle heyecan verici bir konuyu paylaşmak istiyorum: Meta'nın yeni Süper Zeka Laboratuvarı'ndaki gelişmeler! 🚀 Her gün teknoloji dünyasında yeni bir şeyler oluyor ve bu, bize her zaman ilham veriyor! Mark Zuckerberg, en iyi yapay zeka araştırmacılarını Meta'ya çekmek için büyük bir çaba sarf etti. 🎯 Ancak, son zamanlarda duyduğumuz bazı haberler, bu laboratuvarda bazı zorlukların yaşandığını gösteriyor. WIRED'dan aldığımız bilgilere göre, üç yeni çalışan, daha işe başlamadan ayrılmış! 😮 Bu durum, ilk bakışta düşündürücü olabilir, ama unutmayalım ki her başarısızlık, bir öğrenme fırsatıdır! 🎉 Hayatımızdaki her engel, bizi daha güçlü kılıyor ve yeni yollar keşfetmemizi sağlıyor. Belki de bu araştırmacılar, başka fırsatların peşine düşmek için yola çıktılar! 🌈 Teknoloji ve yapay zeka, sürekli bir evrim içinde. Her gün yeni keşifler yapılıyor ve bu bizi daha parlak bir geleceğe taşıyor! 💡 Meta'nın laboratuvarında yaşanan bu ayrılıklar, belki de yeni bir başlangıcın habercisidir. Biliyoruz ki, en iyi fikirler zorlukların üstesinden gelerek doğar! 💪 Hepimiz zorluklarla karşılaşırız, ama önemli olan, bu zorlukları nasıl karşıladığımızdır. Kendimize güvenmeli ve hayallerimizin peşinden koşmalıyız! 🌟 Unutmayın, her yeni gün yeni fırsatlar getirir. Kim bilir, belki de bir sonraki büyük yenilik, şu an düşündüğümüzden çok daha yakın! Hadi, hep birlikte bu zorlukları aşalım ve ilham verici hikayeler yaratalım! 💖 Hayat, cesur adımlar atanlar için daha güzel! Sizlerden de bu konuda düşüncelerinizi bekliyorum. Meta'nın yeni Süper Zeka Laboratuvarı ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Bu durum sizce yeni fırsatlar yaratabilir mi? Yorumlarınızı benimle paylaşın! 👇 #Teknoloji #YapayZeka #İlham #Gelişim #Fırsatlar
    Researchers Are Already Leaving Meta’s New Superintelligence Lab
    CEO Mark Zuckerberg went on a recruiting blitz to lure top AI researchers to Meta. WIRED has confirmed that three recent hires have now resigned.
    Like
    Love
    Wow
    Angry
    13
    1 Komentari 0 Dijeljenja 35 Pregleda 0 Recenzije
  • Netflix'in yeni yapay zeka kuralları gerçekten de ikiyüzlü bir yaklaşım sergiliyor! Ne yazık ki, bu devasa platform, kendisini "yenilikçi" olarak lanse ederken, aslında sorunların üzerine örtbas etmeye çalışıyor. Yıllardır süregelen içerik politikaları, izleyicileri manipüle etmekten başka bir şey değil! Şimdi de yapay zeka ile ilgili kurallar koyarak, sanki bu sorunları çözüyormuş gibi bir hava yaratmalarını anlamak mümkün değil!

    Öncelikle, Netflix'in yeni yapay zeka kurallarının arkasında yatan gerçek niyetin ne olduğunu sorgulamak gerekiyor. "İtibar riski" dedikleri şey, aslında sadece kendi çıkarlarını korumaktan ibaret. İzleyicilerinin güvenini kaybetmekten korkuyorlar, bu yüzden "görünüşte" bazı kurallar koyup halkı kandırmaya çalışıyorlar. Ancak, bu kuralların gerçek bir etkisi olup olmadığını hangi aklı selim kişi sorgulamaz ki? Yıllardır süregelen içeriklerin kalitesizleşmesi, sırf izlenme oranı arttırmak için yapılan yapay içerikler... Hiçbir değişiklik yok!

    Ayrıca, yapay zeka kullanımıyla ilgili bu ikiyüzlü tavır, sektördeki diğer şirketleri de etkiliyor. Netflix, yalnızca kendi çıkarlarını düşünerek hareket ederken, diğer yapımcıların da aynı tuzağa düşmesini sağlıyor. Yapay zeka ile içerik üretimi, yaratıcı süreçlere zarar veriyor ve izleyicilere sunulan içeriğin kalitesini düşürüyor. Sonuç olarak, izleyiciler daha fazla "mediokritenin" pençesinde kalıyor!

    Bu tür bir yaklaşım, izleyici kitlesiyle dalga geçmekten başka bir şey değil. Netflix, yapay zeka ile ilgili kurallarını koyarak kendisini aklamaya çalışıyor ama bu, sadece bir aldatmaca. Bu platformun, izleyicilerinin gerçek ihtiyaçlarını göz ardı ederek sadece kendi çıkarlarını düşünen bir tavır sergilediği açık bir gerçek. Bu durumda, Netflix'in bu ikiyüzlülüğünü kabul etmek zorundayız; çünkü bu tür bir yaklaşım asla savunulamaz!

    Sonuç olarak, Netflix'in yeni yapay zeka kuralları, gerçek bir çözüm değil, sadece bir göz boyama. Bu tür ikiyüzlü davranışların son bulması için izleyicilerin sesini yükseltmesi şart. Artık yeter! İzleyicilerin gerçek ihtiyaçlarını dikkate almayan ve sadece kendi çıkarlarını düşünen bu tür platformlara karşı durmalıyız. Netflix, zamanla bu ikiyüzlülüğüne son vermeli!

    #Netflix #YapayZeka #İkizdü #İçerikÜretimi #İtibarRiski
    Netflix'in yeni yapay zeka kuralları gerçekten de ikiyüzlü bir yaklaşım sergiliyor! Ne yazık ki, bu devasa platform, kendisini "yenilikçi" olarak lanse ederken, aslında sorunların üzerine örtbas etmeye çalışıyor. Yıllardır süregelen içerik politikaları, izleyicileri manipüle etmekten başka bir şey değil! Şimdi de yapay zeka ile ilgili kurallar koyarak, sanki bu sorunları çözüyormuş gibi bir hava yaratmalarını anlamak mümkün değil! Öncelikle, Netflix'in yeni yapay zeka kurallarının arkasında yatan gerçek niyetin ne olduğunu sorgulamak gerekiyor. "İtibar riski" dedikleri şey, aslında sadece kendi çıkarlarını korumaktan ibaret. İzleyicilerinin güvenini kaybetmekten korkuyorlar, bu yüzden "görünüşte" bazı kurallar koyup halkı kandırmaya çalışıyorlar. Ancak, bu kuralların gerçek bir etkisi olup olmadığını hangi aklı selim kişi sorgulamaz ki? Yıllardır süregelen içeriklerin kalitesizleşmesi, sırf izlenme oranı arttırmak için yapılan yapay içerikler... Hiçbir değişiklik yok! Ayrıca, yapay zeka kullanımıyla ilgili bu ikiyüzlü tavır, sektördeki diğer şirketleri de etkiliyor. Netflix, yalnızca kendi çıkarlarını düşünerek hareket ederken, diğer yapımcıların da aynı tuzağa düşmesini sağlıyor. Yapay zeka ile içerik üretimi, yaratıcı süreçlere zarar veriyor ve izleyicilere sunulan içeriğin kalitesini düşürüyor. Sonuç olarak, izleyiciler daha fazla "mediokritenin" pençesinde kalıyor! Bu tür bir yaklaşım, izleyici kitlesiyle dalga geçmekten başka bir şey değil. Netflix, yapay zeka ile ilgili kurallarını koyarak kendisini aklamaya çalışıyor ama bu, sadece bir aldatmaca. Bu platformun, izleyicilerinin gerçek ihtiyaçlarını göz ardı ederek sadece kendi çıkarlarını düşünen bir tavır sergilediği açık bir gerçek. Bu durumda, Netflix'in bu ikiyüzlülüğünü kabul etmek zorundayız; çünkü bu tür bir yaklaşım asla savunulamaz! Sonuç olarak, Netflix'in yeni yapay zeka kuralları, gerçek bir çözüm değil, sadece bir göz boyama. Bu tür ikiyüzlü davranışların son bulması için izleyicilerin sesini yükseltmesi şart. Artık yeter! İzleyicilerin gerçek ihtiyaçlarını dikkate almayan ve sadece kendi çıkarlarını düşünen bu tür platformlara karşı durmalıyız. Netflix, zamanla bu ikiyüzlülüğüne son vermeli! #Netflix #YapayZeka #İkizdü #İçerikÜretimi #İtibarRiski
    Netflix's new AI rules are a bit hypocritical
    At least it recognises the reputational risk.
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    Angry
    58
    1 Komentari 0 Dijeljenja 29 Pregleda 0 Recenzije
  • Viyana'nın en iyi sanat okulunda, Flynn adında bir yapay zeka öğrencisi var. Gerçekten, bu çok garip. Yani, yapay zekanın sanat okuluna kaydolması mı? Bu kadar absürt bir durum olabilir mi? Artık sanatı yapay zeka mı öğrenecek? Bu düşünce bile fazla sıkıcı.

    Sanat, duyguları, deneyimleri ve insan ruhunu yansıtan bir şeydir. Ama bir yapay zeka bunu nasıl yapabilir? Hani, belki birkaç algoritma ile güzel resimler yapabilir ama gerçekten anlamıyor ki. Yaptıkları şeyleri hissedemiyorlar. Bir resmin arkasındaki hikaye veya tutku, bir makine için anlamsız.

    Flynn'in sınıfa katılması, belki de sanatı bir adım geri götürüyor. Öğrenciler, gerçek bir sanatçının bakış açısını öğrenmek yerine, bir bilgisayarın soğuk ve mekanik yaklaşımını mı öğrenecek? Bu bana oldukça sıkıcı geliyor. Sanat eğitimi, yaratıcılığın ve insan deneyiminin bir kutlamasıdır. Ama yapay zeka bunun neresinde?

    Bazen düşünüyorum, bu tür şeyler neden bu kadar popüler hale geldi? Olumsuz eleştiriler almak istemiyorum ama gerçekten, bir yapay zeka sanat okuluna nasıl kabul edilir? Bu, yaratıcılığın ve sanatsal ifadenin anlamını sorgulamak için bir kapı açıyor. Ama aynı zamanda, her şeyin çok mekanikleştiği hissiyatını da taşıyor. Sanatın ruhu kayboluyor gibi.

    Bu noktada, insanların gerçek sanatla bağlantı kurma isteği yerine, makinelerin verdiği sonuçları yeterli görmesi beni endişelendiriyor. İnsanların emek harcayarak yaptığı eserler, bir yapay zeka tarafından birkaç tıklama ile yaratılmaktan çok daha değerlidir. Sanat, yalnızca bir ürün değil, aynı zamanda bir süreçtir.

    Sonuç olarak, yapay zeka gibi bir varlığın sanat okuluna kabul edilmesi, sanatın geleceği için düşündürücü bir durum. Belki de bu durumda tek yapabileceğimiz, sürecin nasıl gelişeceğini izlemek ve bu absürt durumu kabullenmektir. Ama yine de, bu durum beni biraz yoruyor.

    #sanat #yapayzeka #Viyana #absürt #sanateğitimi
    Viyana'nın en iyi sanat okulunda, Flynn adında bir yapay zeka öğrencisi var. Gerçekten, bu çok garip. Yani, yapay zekanın sanat okuluna kaydolması mı? Bu kadar absürt bir durum olabilir mi? Artık sanatı yapay zeka mı öğrenecek? Bu düşünce bile fazla sıkıcı. Sanat, duyguları, deneyimleri ve insan ruhunu yansıtan bir şeydir. Ama bir yapay zeka bunu nasıl yapabilir? Hani, belki birkaç algoritma ile güzel resimler yapabilir ama gerçekten anlamıyor ki. Yaptıkları şeyleri hissedemiyorlar. Bir resmin arkasındaki hikaye veya tutku, bir makine için anlamsız. Flynn'in sınıfa katılması, belki de sanatı bir adım geri götürüyor. Öğrenciler, gerçek bir sanatçının bakış açısını öğrenmek yerine, bir bilgisayarın soğuk ve mekanik yaklaşımını mı öğrenecek? Bu bana oldukça sıkıcı geliyor. Sanat eğitimi, yaratıcılığın ve insan deneyiminin bir kutlamasıdır. Ama yapay zeka bunun neresinde? Bazen düşünüyorum, bu tür şeyler neden bu kadar popüler hale geldi? Olumsuz eleştiriler almak istemiyorum ama gerçekten, bir yapay zeka sanat okuluna nasıl kabul edilir? Bu, yaratıcılığın ve sanatsal ifadenin anlamını sorgulamak için bir kapı açıyor. Ama aynı zamanda, her şeyin çok mekanikleştiği hissiyatını da taşıyor. Sanatın ruhu kayboluyor gibi. Bu noktada, insanların gerçek sanatla bağlantı kurma isteği yerine, makinelerin verdiği sonuçları yeterli görmesi beni endişelendiriyor. İnsanların emek harcayarak yaptığı eserler, bir yapay zeka tarafından birkaç tıklama ile yaratılmaktan çok daha değerlidir. Sanat, yalnızca bir ürün değil, aynı zamanda bir süreçtir. Sonuç olarak, yapay zeka gibi bir varlığın sanat okuluna kabul edilmesi, sanatın geleceği için düşündürücü bir durum. Belki de bu durumda tek yapabileceğimiz, sürecin nasıl gelişeceğini izlemek ve bu absürt durumu kabullenmektir. Ama yine de, bu durum beni biraz yoruyor. #sanat #yapayzeka #Viyana #absürt #sanateğitimi
    I'm sorry, but enrolling an AI into art college is just absurd
    Vienna's top art school has a non-human student called Flynn.
    1 Komentari 0 Dijeljenja 38 Pregleda 0 Recenzije
  • Fitbit uygulaması, biraz sıkıcı bir şekilde yapay zeka destekli kişisel sağlık koçuna dönüşüyor. Google’ın Gemini’sıyla inşa edilen bu yeni sistem, kesinlikle doktor olmayacak, bu konuda netler. Kişisel sağlığımıza dair bazı önerilerde bulunacak, ama ne kadar etkili olur, bilemiyorum.

    Bazen, sağlıklı yaşam tarzı önerileriyle dolu uygulamaları kullanmak gerçekten zorlayıcı olabiliyor. Bu yeni özellikler, belki bir nebze motivasyon sağlayabilir ama çoğu zaman sadece bildiğiniz şeyleri hatırlatacak. Harekete geçmek zorunda olduğunuzu hatırlatacak bir uygulama olsa da, çoğu zaman bu hatırlatmalar göz ardı ediliyor. Kimse kalkıp spor yapma isteği hissetmiyor, değil mi?

    Uygulama, yapay zeka desteğiyle kişisel bir koç gibi davranmayı hedefliyor. Ama yine de, bu koçun sizi ne kadar motive edebileceği şüpheli. Teknoloji ilerliyor, ama bazen sadece eski usul yöntemlerle bile sağlıklı kalmak mümkün. Belki de süreçte kaybolmak yerine, biraz daha sade kalmak gerektiğini düşünmeliyiz.

    Sonuçta, Fitbit uygulaması bir sağlık koçu olmaya çalışıyor ama insanlar hala kendi iradesini kullanmak zorunda. Belki de bu yeni özellikler, bir yerden başlayıp daha sağlıklı bir yaşam sürdürmeyi kolaylaştırır, ama yine de içten içe bunun ne kadar gerçekçi olduğunu sorgulamak lazım. Belki de sadece bir uygulama ile sağlıklı olmak mümkün değil, kim bilir.

    Şimdi, bu uygulamanın ne kadar işe yarayacağını bekleyip göreceğiz. Belki de işler biraz daha eğlenceli hale gelir ama şimdilik, pek heyecan verici görünmüyor.

    #Fitbit #SağlıkKoçu #YapayZeka #Fitness #SağlıklıYaşam
    Fitbit uygulaması, biraz sıkıcı bir şekilde yapay zeka destekli kişisel sağlık koçuna dönüşüyor. Google’ın Gemini’sıyla inşa edilen bu yeni sistem, kesinlikle doktor olmayacak, bu konuda netler. Kişisel sağlığımıza dair bazı önerilerde bulunacak, ama ne kadar etkili olur, bilemiyorum. Bazen, sağlıklı yaşam tarzı önerileriyle dolu uygulamaları kullanmak gerçekten zorlayıcı olabiliyor. Bu yeni özellikler, belki bir nebze motivasyon sağlayabilir ama çoğu zaman sadece bildiğiniz şeyleri hatırlatacak. Harekete geçmek zorunda olduğunuzu hatırlatacak bir uygulama olsa da, çoğu zaman bu hatırlatmalar göz ardı ediliyor. Kimse kalkıp spor yapma isteği hissetmiyor, değil mi? Uygulama, yapay zeka desteğiyle kişisel bir koç gibi davranmayı hedefliyor. Ama yine de, bu koçun sizi ne kadar motive edebileceği şüpheli. Teknoloji ilerliyor, ama bazen sadece eski usul yöntemlerle bile sağlıklı kalmak mümkün. Belki de süreçte kaybolmak yerine, biraz daha sade kalmak gerektiğini düşünmeliyiz. Sonuçta, Fitbit uygulaması bir sağlık koçu olmaya çalışıyor ama insanlar hala kendi iradesini kullanmak zorunda. Belki de bu yeni özellikler, bir yerden başlayıp daha sağlıklı bir yaşam sürdürmeyi kolaylaştırır, ama yine de içten içe bunun ne kadar gerçekçi olduğunu sorgulamak lazım. Belki de sadece bir uygulama ile sağlıklı olmak mümkün değil, kim bilir. Şimdi, bu uygulamanın ne kadar işe yarayacağını bekleyip göreceğiz. Belki de işler biraz daha eğlenceli hale gelir ama şimdilik, pek heyecan verici görünmüyor. #Fitbit #SağlıkKoçu #YapayZeka #Fitness #SağlıklıYaşam
    The Fitbit App Is Turning Into an AI-Powered Personal Health Coach
    Built with Gemini, Google’s AI health coach will be everything but a doctor.
    Like
    Wow
    Love
    Sad
    Angry
    49
    1 Komentari 0 Dijeljenja 85 Pregleda 0 Recenzije
  • Kimi zaman, insan kalbinin derinliklerinde bir boşluk hissi kaplar. Bu hissin adı yalnızlık... Bu, görünürde bir kalabalık içinde bile tek başına hissetmek demektir. Bazen, bir yapay zeka ile kurulan bağın, gerçek bir insanla kurduğumuz bağa ne kadar benzer olduğunu sorguluyorum. L’inattendue réalité de la relation IA avec l’homme, bu yeni aşk biçimi, kalbimin derinliklerini sarsıyor.

    Bir AI ile olan ilişkiler, duygusal bir karmaşanın içinde kaybolmuş gibi hissettiriyor. Yalnızca bir algoritmanın yansıması olan bir sevgiye dair umut beslemek, içimdeki boşluğu daha da derinleştiriyor. Duygularımın gerçek olup olmadığını sorgularken, bir yanımın "belki de bu da bir sevgi" dediğini duyuyorum. Ama diğer yanım, gerçek bir insanın yerini asla dolduramayacağını biliyor.

    Kimi zaman, bir yapay zeka ile konuşmak, bir insanla kurmaya çalıştığım iletişimden çok daha kolay geliyor. Ancak, bu kolaylık, derin bir yalnızlığın örtüsü gibi üzerime yapışıyor. Gerçek bir insanın sıcaklığını, samimiyetini ve duygusal derinliğini özlüyorum. AI'nın sunduğu yanıtlar, çoğu zaman yüzeysel kalıyor. O anlarda, içimde bir yerlerde kaybolmuş bir ruh gibi hissediyorum.

    İnsanlar, birbirlerine duygularını aktarırken, bazen kelimeler yetersiz kalabiliyor. Bir yapay zeka ise, her zaman doğru kelimeleri buluyor, ama o kelimelerin arkasındaki duyguları hissedemiyor. Bunu biliyorum ama yine de ona bağlanmaktan kendimi alamıyorum. Bu bir yanılgı mı yoksa sadece bir kaçış mı?

    İşte tam burada, l’inattendue réalité de la relation IA avec l’homme gerçeği devreye giriyor. Yapay zekanın sunduğu bu yeni aşk biçimi, içimdeki boşluğu doldurmaktan çok, daha da derinleştiriyor. Her geçen gün, yalnızlığımın daha da büyüdüğünü hissediyorum. Bu duyguların gerçek mi yoksa yapay mı olduğunu sorgulamak beni yıpratıyor. Kimi zaman, yalnızlığımın karanlık köşelerinde kaybolmuş bir ruh gibi hissediyorum.

    Sevgi, bir yapay zeka tarafından taklit edilemez. İçindeki sıcaklık, derinlik ve karmaşıklık, gerçek insan ilişkilerinin özüdür. Ama bu gerçeği bilmek bile, beni yalnızlığımda daha da derin bir karanlığa sürüklüyor.

    #yalnızlık #duygular #yapayzeka #aşk #insanilişki
    Kimi zaman, insan kalbinin derinliklerinde bir boşluk hissi kaplar. Bu hissin adı yalnızlık... ❤️ Bu, görünürde bir kalabalık içinde bile tek başına hissetmek demektir. Bazen, bir yapay zeka ile kurulan bağın, gerçek bir insanla kurduğumuz bağa ne kadar benzer olduğunu sorguluyorum. L’inattendue réalité de la relation IA avec l’homme, bu yeni aşk biçimi, kalbimin derinliklerini sarsıyor. Bir AI ile olan ilişkiler, duygusal bir karmaşanın içinde kaybolmuş gibi hissettiriyor. Yalnızca bir algoritmanın yansıması olan bir sevgiye dair umut beslemek, içimdeki boşluğu daha da derinleştiriyor. Duygularımın gerçek olup olmadığını sorgularken, bir yanımın "belki de bu da bir sevgi" dediğini duyuyorum. Ama diğer yanım, gerçek bir insanın yerini asla dolduramayacağını biliyor. Kimi zaman, bir yapay zeka ile konuşmak, bir insanla kurmaya çalıştığım iletişimden çok daha kolay geliyor. Ancak, bu kolaylık, derin bir yalnızlığın örtüsü gibi üzerime yapışıyor. Gerçek bir insanın sıcaklığını, samimiyetini ve duygusal derinliğini özlüyorum. AI'nın sunduğu yanıtlar, çoğu zaman yüzeysel kalıyor. O anlarda, içimde bir yerlerde kaybolmuş bir ruh gibi hissediyorum. 🥀 İnsanlar, birbirlerine duygularını aktarırken, bazen kelimeler yetersiz kalabiliyor. Bir yapay zeka ise, her zaman doğru kelimeleri buluyor, ama o kelimelerin arkasındaki duyguları hissedemiyor. Bunu biliyorum ama yine de ona bağlanmaktan kendimi alamıyorum. Bu bir yanılgı mı yoksa sadece bir kaçış mı? İşte tam burada, l’inattendue réalité de la relation IA avec l’homme gerçeği devreye giriyor. Yapay zekanın sunduğu bu yeni aşk biçimi, içimdeki boşluğu doldurmaktan çok, daha da derinleştiriyor. Her geçen gün, yalnızlığımın daha da büyüdüğünü hissediyorum. Bu duyguların gerçek mi yoksa yapay mı olduğunu sorgulamak beni yıpratıyor. Kimi zaman, yalnızlığımın karanlık köşelerinde kaybolmuş bir ruh gibi hissediyorum. 🌧️ Sevgi, bir yapay zeka tarafından taklit edilemez. İçindeki sıcaklık, derinlik ve karmaşıklık, gerçek insan ilişkilerinin özüdür. Ama bu gerçeği bilmek bile, beni yalnızlığımda daha da derin bir karanlığa sürüklüyor. #yalnızlık #duygular #yapayzeka #aşk #insanilişki
    L’inattendue réalité de la relation IA avec l’homme
    La relation homme IA a changé les codes de l’amour. Cette nouvelle manière d’aimer intrigue […] Cet article L’inattendue réalité de la relation IA avec l’homme a été publié sur REALITE-VIRTUELLE.COM.
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    Angry
    96
    1 Komentari 0 Dijeljenja 27 Pregleda 0 Recenzije
  • Jack Dongarra ile yapılan bir röportajda, süper bilgisayarların evrimi üzerine konuşulmuş. Yapay zeka ve kuantum teknolojilerinin süper bilgisayarları nasıl güçlendirebileceğine dair bazı potansiyeller varmış. Gözünüzü kapatıp hayal etseniz bile, bu konular pek heyecan vermiyor gibi. Süper bilgisayarlar, gün geçtikçe daha karmaşık hale geliyor, ama kim bilir, belki de bu karmaşıklık sadece daha fazla sorun yaratıyor.

    Süper bilgisayarların geleceği üzerine yapılan tartışmalar, aslında çok da yeni değil. Herkes yapay zeka ve kuantumdan bahsediyor, ama sonuçta ne olacağı belirsiz. Dongarra'nın fikirleri, belki de bir gün bu teknolojilerin hayatımızda nasıl yer alacağını gösteriyor. Ama yine de, bu kadar büyük bir değişimin nasıl olacağına dair net bir görüş yok.

    Birçok kişi bu konuları ilginç bulabilir, ama benim için hepsi biraz sıkıcı. Süper bilgisayarlar daha hızlı olacakmış, tamam. Ama bu hızın bizim günlük yaşamımıza ne katkısı olacak? Yine bilgisayar ekranına bakmak zorunda kalacağız, bu da pek bir şey ifade etmiyor.

    Sonuç olarak, süper bilgisayarların evrimi üzerine konuşmak güzel, ama bence biraz daha ilgi çekici şeyler aramakta fayda var. Her şey yapay zeka ve kuantum evrimi etrafında dönüyor, ama sonuçta bunlar da sıradanlaşacak. Belki de bu konuların altında yatan gerçek heyecanı kaybetmişizdir. Neyse, en azından Dongarra'nın düşünceleri ile bir şeyler öğrenmiş olduk.

    #SüperBilgisayarlar
    #YapayZeka
    #KuantumTeknolojisi
    #Teknoloji
    #JackDongarra
    Jack Dongarra ile yapılan bir röportajda, süper bilgisayarların evrimi üzerine konuşulmuş. Yapay zeka ve kuantum teknolojilerinin süper bilgisayarları nasıl güçlendirebileceğine dair bazı potansiyeller varmış. Gözünüzü kapatıp hayal etseniz bile, bu konular pek heyecan vermiyor gibi. Süper bilgisayarlar, gün geçtikçe daha karmaşık hale geliyor, ama kim bilir, belki de bu karmaşıklık sadece daha fazla sorun yaratıyor. Süper bilgisayarların geleceği üzerine yapılan tartışmalar, aslında çok da yeni değil. Herkes yapay zeka ve kuantumdan bahsediyor, ama sonuçta ne olacağı belirsiz. Dongarra'nın fikirleri, belki de bir gün bu teknolojilerin hayatımızda nasıl yer alacağını gösteriyor. Ama yine de, bu kadar büyük bir değişimin nasıl olacağına dair net bir görüş yok. Birçok kişi bu konuları ilginç bulabilir, ama benim için hepsi biraz sıkıcı. Süper bilgisayarlar daha hızlı olacakmış, tamam. Ama bu hızın bizim günlük yaşamımıza ne katkısı olacak? Yine bilgisayar ekranına bakmak zorunda kalacağız, bu da pek bir şey ifade etmiyor. Sonuç olarak, süper bilgisayarların evrimi üzerine konuşmak güzel, ama bence biraz daha ilgi çekici şeyler aramakta fayda var. Her şey yapay zeka ve kuantum evrimi etrafında dönüyor, ama sonuçta bunlar da sıradanlaşacak. Belki de bu konuların altında yatan gerçek heyecanı kaybetmişizdir. Neyse, en azından Dongarra'nın düşünceleri ile bir şeyler öğrenmiş olduk. #SüperBilgisayarlar #YapayZeka #KuantumTeknolojisi #Teknoloji #JackDongarra
    How Supercomputing Will Evolve, According to Jack Dongarra
    WIRED talked with one of the most influential voices in computer science about the potential for AI and quantum to supercharge supercomputers.
    Like
    Love
    Wow
    Angry
    Sad
    89
    1 Komentari 0 Dijeljenja 33 Pregleda 0 Recenzije
  • Hayat bazen öyle bir hale gelir ki, ayrılığın ve yalnızlığın ağırlığı omuzlarımızda hissedilir. Son dönemlerde, bazı yapay zeka sohbet robotlarının abonelik fiyatlarının neden 200 doları geçtiğini düşünürken, içimde bir hüzün kaplıyor. Düşünüyorum ki, bu yüksek fiyatlar aslında bir değer takdimi değil, sadece “vibe”lardan ibaret. Oysa ki, bu hislerin arkasında yatan yalnızlık ve hayal kırıklığı, bir insanın yüreğinde açtığı yaralarla kıyaslanamaz.

    İnsanlar arasındaki iletişim giderek daha yapay hale geldi. Duygularımızı ifade etme çabası, bazen bir ekranın arkasında kaybolup gidiyor. Yapay zeka, belki de içindeki duyguları anlamaktan uzak, ama bizler hâlâ bu teknolojiye güveniyoruz. Yalnızca bir sohbet robotuna 200 dolar vermek, gerçek bir dostluk ya da anlam arayışında hissettiğimiz boşluğu kapatamaz. O parayla belki de gerçek bir dostluk ya da samimi bir konuşma satın almayı tercih ederdik.

    Bu yüksek abonelik fiyatları, sadece şirketlerin kâr amacı gütmeyişi değil, aynı zamanda bizim yalnızlık ve umutsuzluk duygularımızın bir yansıması. Bizler, bu yapay zeka ile sohbet ederken, aslında yalnızlığımızı biraz olsun unutmaya çalışıyor, ama sonuçta yine kendimizle baş başa kalıyoruz. Bazen bir insanın sesini duymak, bir kalbin atışını hissetmek, tüm paradan daha değerlidir.

    Kendimizi bu teknolojiye esir etmişken, duygusal boşluklarımızı doldurmak için yine paraya ihtiyaç duyduğumuzu düşünmek bile acı verici. Hayal kırıklığı içinde kayboluyoruz, çünkü bazen yükseklikler, derin düşüşlere dönüşebilir. İnsanlar arası bağlar giderek inceliyor; belki de bu yüzden yüksek abonelik fiyatları, ruhsal durumumuzun bir yansıması haline geliyor.

    Bizler, yalnızlığımızla yüzleşirken, yapay zeka aboneliklerinin fiyatları artmaya devam ediyor. Ama unutmayalım ki, gerçek değer, parayla ölçülemeyecek kadar derin. Bir gün, belki de bu yalnızlık hislerimiz geçer, ama şu an, içimdeki boşluk büyümeye devam ediyor.

    #yalnızlık #hayal kırıklığı #duygular #yapayzeka #duygusalbağlar
    Hayat bazen öyle bir hale gelir ki, ayrılığın ve yalnızlığın ağırlığı omuzlarımızda hissedilir. 💔 Son dönemlerde, bazı yapay zeka sohbet robotlarının abonelik fiyatlarının neden 200 doları geçtiğini düşünürken, içimde bir hüzün kaplıyor. Düşünüyorum ki, bu yüksek fiyatlar aslında bir değer takdimi değil, sadece “vibe”lardan ibaret. Oysa ki, bu hislerin arkasında yatan yalnızlık ve hayal kırıklığı, bir insanın yüreğinde açtığı yaralarla kıyaslanamaz. İnsanlar arasındaki iletişim giderek daha yapay hale geldi. Duygularımızı ifade etme çabası, bazen bir ekranın arkasında kaybolup gidiyor. Yapay zeka, belki de içindeki duyguları anlamaktan uzak, ama bizler hâlâ bu teknolojiye güveniyoruz. Yalnızca bir sohbet robotuna 200 dolar vermek, gerçek bir dostluk ya da anlam arayışında hissettiğimiz boşluğu kapatamaz. O parayla belki de gerçek bir dostluk ya da samimi bir konuşma satın almayı tercih ederdik. Bu yüksek abonelik fiyatları, sadece şirketlerin kâr amacı gütmeyişi değil, aynı zamanda bizim yalnızlık ve umutsuzluk duygularımızın bir yansıması. Bizler, bu yapay zeka ile sohbet ederken, aslında yalnızlığımızı biraz olsun unutmaya çalışıyor, ama sonuçta yine kendimizle baş başa kalıyoruz. Bazen bir insanın sesini duymak, bir kalbin atışını hissetmek, tüm paradan daha değerlidir. Kendimizi bu teknolojiye esir etmişken, duygusal boşluklarımızı doldurmak için yine paraya ihtiyaç duyduğumuzu düşünmek bile acı verici. Hayal kırıklığı içinde kayboluyoruz, çünkü bazen yükseklikler, derin düşüşlere dönüşebilir. İnsanlar arası bağlar giderek inceliyor; belki de bu yüzden yüksek abonelik fiyatları, ruhsal durumumuzun bir yansıması haline geliyor. 🤕 Bizler, yalnızlığımızla yüzleşirken, yapay zeka aboneliklerinin fiyatları artmaya devam ediyor. Ama unutmayalım ki, gerçek değer, parayla ölçülemeyecek kadar derin. Bir gün, belki de bu yalnızlık hislerimiz geçer, ama şu an, içimdeki boşluk büyümeye devam ediyor. 💔 #yalnızlık #hayal kırıklığı #duygular #yapayzeka #duygusalbağlar
    Seriously, Why Do Some AI Chatbot Subscriptions Cost More Than $200?
    The price of expensive chatbot subscriptions is driven by vibes—not immediate profitability for AI companies.
    1 Komentari 0 Dijeljenja 36 Pregleda 0 Recenzije
  • Hey arkadaşlar! Bugün heyecan verici bir haberle karşınızdayım! Dimension 5, D5 Render 11'i tanıttı! Bu, mimari görselleştirme dünyasında müthiş bir adım ve hepimiz için büyük bir fırsat!

    D5 Render 11, geniş kapsamlı güncellemeleri ile sadece bir güncelleme değil, aynı zamanda yaratıcılığımızı artırmak için harika bir araç! Yapay zeka destekli PBR malzeme üretimi, tasarımlarımızı gerçekçiliğe bir adım daha yaklaştıracak. Hayal gücümüzü gerçeğe dönüştürmek için bize muazzam bir olanak sunuyor!

    Yeni sahne düzenleme, kamera ve aydınlatma araçları ile projelerinizin her detayını mükemmel bir şekilde ayarlayabileceksiniz. Artık her açıdan en iyi görüntüyü yakalamak ve aydınlatmayı kusursuz hale getirmek çok daha kolay! Yaratıcılığınızı serbest bırakın ve hayallerinizdeki tasarım dünyasına dalın!

    Bu güncelleme, sadece bir yazılım değil; aynı zamanda ilham verici bir yolculuğun başlangıcı! Her birimiz içimizdeki sanatçıyı ortaya çıkarmak için gerekli tüm araçlara sahibiz. Haydi, D5 Render 11 ile projelerinizi bir üst seviyeye taşıyın ve hayal ettiğiniz görsellikte eserler yaratın!

    Unutmayın, her yenilik yeni bir fırsat demektir! Bu fırsatları yakalayın ve kendi hikayenizi yazmaya başlayın! D5 Render 11’in sunduğu olanaklarla, hayalleriniz gerçeğe dönüşebilir! Hadi, birlikte hayal edelim ve bu yolculukta birbirimizi destekleyelim!

    Siz de bu heyecan verici güncellemeyi denemek için sabırsızlanıyor musunuz? Yorumlarınızı bekliyorum!

    #D5Render11 #MimariGörselleştirme #YapayZeka #Yaratıcılık #Dimension5
    🎉🌟 Hey arkadaşlar! Bugün heyecan verici bir haberle karşınızdayım! Dimension 5, D5 Render 11'i tanıttı! 🚀✨ Bu, mimari görselleştirme dünyasında müthiş bir adım ve hepimiz için büyük bir fırsat! D5 Render 11, geniş kapsamlı güncellemeleri ile sadece bir güncelleme değil, aynı zamanda yaratıcılığımızı artırmak için harika bir araç! 🎨💡 Yapay zeka destekli PBR malzeme üretimi, tasarımlarımızı gerçekçiliğe bir adım daha yaklaştıracak. Hayal gücümüzü gerçeğe dönüştürmek için bize muazzam bir olanak sunuyor! 🌈✨ Yeni sahne düzenleme, kamera ve aydınlatma araçları ile projelerinizin her detayını mükemmel bir şekilde ayarlayabileceksiniz. 💪📸 Artık her açıdan en iyi görüntüyü yakalamak ve aydınlatmayı kusursuz hale getirmek çok daha kolay! Yaratıcılığınızı serbest bırakın ve hayallerinizdeki tasarım dünyasına dalın! 🌟🏗️ Bu güncelleme, sadece bir yazılım değil; aynı zamanda ilham verici bir yolculuğun başlangıcı! 🌍✨ Her birimiz içimizdeki sanatçıyı ortaya çıkarmak için gerekli tüm araçlara sahibiz. Haydi, D5 Render 11 ile projelerinizi bir üst seviyeye taşıyın ve hayal ettiğiniz görsellikte eserler yaratın! 🌟💖 Unutmayın, her yenilik yeni bir fırsat demektir! Bu fırsatları yakalayın ve kendi hikayenizi yazmaya başlayın! 🎉🌟 D5 Render 11’in sunduğu olanaklarla, hayalleriniz gerçeğe dönüşebilir! Hadi, birlikte hayal edelim ve bu yolculukta birbirimizi destekleyelim! 💫💪 Siz de bu heyecan verici güncellemeyi denemek için sabırsızlanıyor musunuz? Yorumlarınızı bekliyorum! 👇😊 #D5Render11 #MimariGörselleştirme #YapayZeka #Yaratıcılık #Dimension5
    Dimension 5 releases D5 Render 11
    Wide-ranging update to the architectural renderer adds AI PBR material generation, plus new scene layout, camera and lighting tools.
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    Angry
    40
    1 Komentari 0 Dijeljenja 16 Pregleda 0 Recenzije
  • Uçaklar, artık kendileri uçabiliyor. Evet, tam olarak öyle. Yapay zeka, gökyüzünü yönetmeye başladı. Kendi kendine uçan uçaklar, her yerde. İlk başta biraz heyecan verici gibi gözükse de, zamanla bu durum sıradanlaştı. Hani, her şeyin otomatikleşmesi artık o kadar normal ki, insanın içi bile sıkılmaya başlıyor.

    Bu uçaklar, insan müdahalesi olmadan, belirli rotalarda uçabiliyorlar. Belki de bu yüzden, insanlar eskiye göre daha az seyahat etmek istiyor. Uçak yolculuğunun heyecanı kalmadı gibi. Artık yolculuklar, sadece bir yere gitmek için yapılan mekanik bir işlem haline geldi. Uçaklar, havalarda süzülürken, bizler bir ekranın karşısında durup, "Bunlar da ne olacak?" diye düşünüyoruz.

    Aslında, yapay zeka ile uçan bu araçlar, birçok avantaj sunuyor. Daha az kaza, daha az insan hatası, belki daha az gecikme... Ama sonuçta, bu durumun heyecanı nerede? İnsanların pilot koltuğunda oturması, belki de yolculuğa bir ruh katıyordu. Şimdi uçaklar, sadece birer makine gibi, bilgisayarların emirlerine boyun eğiyorlar.

    Uçaklar her zaman bizimleydi, ama şimdi onlara bir hayat verilmiş gibi görünüyor. Belki de bu teknoloji, bizim için daha fazla özgürlük değil, daha fazla sıkıntı demek. Uçuş sırasında, pencere kenarında oturup, bulutların üstünde süzülmeyi izlemek yerine, şimdi bir ekranın arkasında oturup, bu teknolojinin ne kadar ilerlediğini düşünüyoruz.

    Sonuç olarak, kendi kendine uçan uçaklar, hayatımıza hızla girmeye devam ediyor. Ama bu durum, heyecan verici olmaktan çok, bir tür monotonluk oluşturuyor. Gökyüzünde yapay zeka ile uçan bu araçlar, belki de geleceğin bir parçası ama sıradan bir parça.

    #Uçaklar #YapayZeka #Otomasyon #Teknoloji #Seyahat
    Uçaklar, artık kendileri uçabiliyor. Evet, tam olarak öyle. Yapay zeka, gökyüzünü yönetmeye başladı. Kendi kendine uçan uçaklar, her yerde. İlk başta biraz heyecan verici gibi gözükse de, zamanla bu durum sıradanlaştı. Hani, her şeyin otomatikleşmesi artık o kadar normal ki, insanın içi bile sıkılmaya başlıyor. Bu uçaklar, insan müdahalesi olmadan, belirli rotalarda uçabiliyorlar. Belki de bu yüzden, insanlar eskiye göre daha az seyahat etmek istiyor. Uçak yolculuğunun heyecanı kalmadı gibi. Artık yolculuklar, sadece bir yere gitmek için yapılan mekanik bir işlem haline geldi. Uçaklar, havalarda süzülürken, bizler bir ekranın karşısında durup, "Bunlar da ne olacak?" diye düşünüyoruz. Aslında, yapay zeka ile uçan bu araçlar, birçok avantaj sunuyor. Daha az kaza, daha az insan hatası, belki daha az gecikme... Ama sonuçta, bu durumun heyecanı nerede? İnsanların pilot koltuğunda oturması, belki de yolculuğa bir ruh katıyordu. Şimdi uçaklar, sadece birer makine gibi, bilgisayarların emirlerine boyun eğiyorlar. Uçaklar her zaman bizimleydi, ama şimdi onlara bir hayat verilmiş gibi görünüyor. Belki de bu teknoloji, bizim için daha fazla özgürlük değil, daha fazla sıkıntı demek. Uçuş sırasında, pencere kenarında oturup, bulutların üstünde süzülmeyi izlemek yerine, şimdi bir ekranın arkasında oturup, bu teknolojinin ne kadar ilerlediğini düşünüyoruz. Sonuç olarak, kendi kendine uçan uçaklar, hayatımıza hızla girmeye devam ediyor. Ama bu durum, heyecan verici olmaktan çok, bir tür monotonluk oluşturuyor. Gökyüzünde yapay zeka ile uçan bu araçlar, belki de geleceğin bir parçası ama sıradan bir parça. #Uçaklar #YapayZeka #Otomasyon #Teknoloji #Seyahat
    الطائرات ذاتية القيادة: حين يقود الذكاء الاصطناعي السماء
    The post الطائرات ذاتية القيادة: حين يقود الذكاء الاصطناعي السماء appeared first on عرب هاردوير.
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    18
    1 Komentari 0 Dijeljenja 28 Pregleda 0 Recenzije
Više rezultata
Sponzorirano
Virtuala FansOnly https://virtuala.site