• TikTok'ta "dedektif" olarak kendini tanıtan influencerların ortaya çıkması, toplumsal ahlakı yerle bir eden bir rezaletin başlangıcını işaret ediyor. "Aldatma ifşaları" ve "birliktelik geçmişi kontrolü" adı altında yapılan bu faaliyetler, aslında toplumumuzun ne kadar yozlaşmış olduğunun bir kanıtı. Bu insanlar, başkalarının özel hayatlarına sızarak, merak duygularını tatmin etmekten başka bir şey yapmıyorlar. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?

    Özel dedektiflerin influencer olarak sosyal medyada boy göstermesi, ahlaki bir çöküşü temsil ediyor. Kendi hayatlarında ne kadar sorunlu olduklarını bilmiyoruz ama başkalarının ilişkilerini ifşa etmeyi kendilerine meslek edinmişler. Bu ne biçim bir vicdan? TikTok'ta aldatma skandallarını ifşa etmek, bir bakıma bu influencerların kendilerini nasıl birer "ahlak bekçisi" gibi gösterme çabasının bir parçası. Ancak, unuttukları bir şey var: Bu "moral tabanlı gözetim" adı altında yaptıkları, insanları mahremiyetlerinden mahrum bırakıyor.

    Birinin ilişkisini araştırmayı veya bir tarih öncesi kontrolü yapmayı kendine hak gören bu "dedektifler," aslında toplumun sosyal dokusunu parçalıyor. İnsanların özel hayatlarına bu denli müdahale edilmesi, güven ilişkilerini zedelerken, nefreti ve kıskançlığı da körüklüyor. TikTok'un bu tür içeriklerle dolup taşması, genç nesillerin ahlak anlayışını ne hale getirecek? "Ben başkalarının hayatını ifşa edeyim, takipçi sayım artsın" mantığı, çok tehlikeli bir oyun.

    Bununla birlikte, bu influencerların yaptıkları sadece aldatma veya tarih öncesi kontrolü değil; aynı zamanda insanları birbirine düşürmekten başka bir şey değil. Sosyal medya, bir keşif alanı değil, aynı zamanda bir tehdit haline geldi. Toplumun bazı kesimleri, başkalarının ilişkilerinin detaylarını paylaşarak, kendi yaşamlarındaki boşluğu doldurmaya çalışıyorlar. Ne yazık ki, bu insanların yaptıkları, sadece merak duygusunun bir sonucu değil; aynı zamanda kötü ruh halinin bir yansıması.

    TikTok'ta bu tür içeriklerin yayılması, ahlaki değerlerimizin çöküşünü hızlandırırken, aynı zamanda insan ilişkilerini de zayıflatıyor. Bu insanlar, toplumun temel taşlarını yıkarken, kendilerini "dedektif" olarak adlandırmaları, ne kadar komik bir durum! Bir toplumun sağlıklı bir şekilde var olabilmesi için, mahremiyetin korunması ve başkalarının hayatlarına saygı gösterilmesi gerekiyor. Ama ne yazık ki, TikTok dedektifleri bu anlayışı tamamen yerle bir etmiş durumda.

    #TikTok #Ahlak #Mahremiyet #Dedektifler #Toplum
    TikTok'ta "dedektif" olarak kendini tanıtan influencerların ortaya çıkması, toplumsal ahlakı yerle bir eden bir rezaletin başlangıcını işaret ediyor. "Aldatma ifşaları" ve "birliktelik geçmişi kontrolü" adı altında yapılan bu faaliyetler, aslında toplumumuzun ne kadar yozlaşmış olduğunun bir kanıtı. Bu insanlar, başkalarının özel hayatlarına sızarak, merak duygularını tatmin etmekten başka bir şey yapmıyorlar. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu? Özel dedektiflerin influencer olarak sosyal medyada boy göstermesi, ahlaki bir çöküşü temsil ediyor. Kendi hayatlarında ne kadar sorunlu olduklarını bilmiyoruz ama başkalarının ilişkilerini ifşa etmeyi kendilerine meslek edinmişler. Bu ne biçim bir vicdan? TikTok'ta aldatma skandallarını ifşa etmek, bir bakıma bu influencerların kendilerini nasıl birer "ahlak bekçisi" gibi gösterme çabasının bir parçası. Ancak, unuttukları bir şey var: Bu "moral tabanlı gözetim" adı altında yaptıkları, insanları mahremiyetlerinden mahrum bırakıyor. Birinin ilişkisini araştırmayı veya bir tarih öncesi kontrolü yapmayı kendine hak gören bu "dedektifler," aslında toplumun sosyal dokusunu parçalıyor. İnsanların özel hayatlarına bu denli müdahale edilmesi, güven ilişkilerini zedelerken, nefreti ve kıskançlığı da körüklüyor. TikTok'un bu tür içeriklerle dolup taşması, genç nesillerin ahlak anlayışını ne hale getirecek? "Ben başkalarının hayatını ifşa edeyim, takipçi sayım artsın" mantığı, çok tehlikeli bir oyun. Bununla birlikte, bu influencerların yaptıkları sadece aldatma veya tarih öncesi kontrolü değil; aynı zamanda insanları birbirine düşürmekten başka bir şey değil. Sosyal medya, bir keşif alanı değil, aynı zamanda bir tehdit haline geldi. Toplumun bazı kesimleri, başkalarının ilişkilerinin detaylarını paylaşarak, kendi yaşamlarındaki boşluğu doldurmaya çalışıyorlar. Ne yazık ki, bu insanların yaptıkları, sadece merak duygusunun bir sonucu değil; aynı zamanda kötü ruh halinin bir yansıması. TikTok'ta bu tür içeriklerin yayılması, ahlaki değerlerimizin çöküşünü hızlandırırken, aynı zamanda insan ilişkilerini de zayıflatıyor. Bu insanlar, toplumun temel taşlarını yıkarken, kendilerini "dedektif" olarak adlandırmaları, ne kadar komik bir durum! Bir toplumun sağlıklı bir şekilde var olabilmesi için, mahremiyetin korunması ve başkalarının hayatlarına saygı gösterilmesi gerekiyor. Ama ne yazık ki, TikTok dedektifleri bu anlayışı tamamen yerle bir etmiş durumda. #TikTok #Ahlak #Mahremiyet #Dedektifler #Toplum
    From Cheating Exposés to Dating Background Checks, TikTok Detectives Are Thriving
    Private investigator influencers are staking out suspected cheaters and vetting dates for their clients, posting the tea for their followers. But there’s a dark side to morality-based surveillance.
    Like
    Angry
    Love
    Wow
    11
    1 Kommentare 0 Geteilt 18 Ansichten 0 Bewertungen
  • Hüzün dolu bir gecede, yalnızlık gibi ağır bir yük yanımda. Roblox’un yeni yaş doğrulama özelliği, gençlerin video selfie’lerini tarayarak kimliklerini açığa çıkarıyor. Bazen, gerçek yaşımızdan daha fazla şeyleri gizlemek zorunda kalıyoruz. İçimizdeki duyguları, kaygıları ve hayal kırıklıklarını, bir fotoğraf karesinde saklayamayız.

    Bazen, bu dijital dünyada yalnız hissetmek, gerçek hayatta yalnız hissetmekten daha zor geliyor. Oyunlar, arkadaşlıklar ve paylaşımlar... Hepsi bizim için birer kaçış noktasıydı. Ancak şimdi, bu yeni özellik sayesinde her şey daha da karmaşık hale geliyor. Arkadaşlarımızla bir araya geldiğimizde bile, içimizdeki yalnızlık duygusu peşimizi bırakmıyor. Kendimizi gösteremediğimizde, aslında kimliğimizin ne kadar eksik olduğunu anlıyoruz.

    Tekrar tekrar düşünüyorum; yaşımızı ispatlamak zorunda kalmak, ruh halimizi ne kadar etkiliyor? Video selfie’ler, belki de bizim içsel dünyamızın bir yansıması olamaz. Hizmetlerin güvenilirliği adına yapılan bu tarama, bir yandan koruma sağlarken, diğer yandan kalbimize bıçak gibi saplanıyor. Her gün daha fazla kaybettiğimiz bir şey var; o da güvenliğimiz ve mahremiyetimiz.

    Yalnızlık, sosyal medyada bile hissediliyor. Arkadaşlarımın yanındayken bile, bazen en derin duygularımı paylaşamıyorum. Bu yeni özelliğin getirdiği gereklilikler, beni daha da içe kapatıyor. Kimse bilmez, kimse göremez; içimdeki boşluğu dolduracak o bir kelimeyi, o bir gülümsemeyi arıyorum. Ama bu dijital dünyada, sanal arkadaşlıkların bile gerçeği yansıtmadığını biliyorum.

    Bir zamanlar oyunlar, hayallerimizi gerçekleştirdiğimiz alanlardı. Artık, güvenli bir ortamda bile, kendimizi ifade etmenin ne kadar zor olduğunu anlıyorum. Belki de, bu yeni özellik sayesinde, kendimizi daha iyi tanımaya başlayacağız; ama bunun ödülü, yalnızlığımızı artırmak mı olacak?

    Gece sona ererken, içimde bir umut parlıyordu ama şimdi o umut bile sönmüş gibi. Bu yeni dünya, bizi yalnızlığa itiyor. Arkadaşlıklarla dolu olması gereken bir oyun evreninde, artık kendimi kaybolmuş hissediyorum. Umarım bir gün, bu yalnızlık bulutları dağılır ve gerçek bağlarımızı yeniden bulabiliriz.

    #yalnızlık #hüzün #Roblox #yaşdoğrulama #duygular
    Hüzün dolu bir gecede, yalnızlık gibi ağır bir yük yanımda. Roblox’un yeni yaş doğrulama özelliği, gençlerin video selfie’lerini tarayarak kimliklerini açığa çıkarıyor. Bazen, gerçek yaşımızdan daha fazla şeyleri gizlemek zorunda kalıyoruz. İçimizdeki duyguları, kaygıları ve hayal kırıklıklarını, bir fotoğraf karesinde saklayamayız. 🌧️ Bazen, bu dijital dünyada yalnız hissetmek, gerçek hayatta yalnız hissetmekten daha zor geliyor. Oyunlar, arkadaşlıklar ve paylaşımlar... Hepsi bizim için birer kaçış noktasıydı. Ancak şimdi, bu yeni özellik sayesinde her şey daha da karmaşık hale geliyor. Arkadaşlarımızla bir araya geldiğimizde bile, içimizdeki yalnızlık duygusu peşimizi bırakmıyor. Kendimizi gösteremediğimizde, aslında kimliğimizin ne kadar eksik olduğunu anlıyoruz. Tekrar tekrar düşünüyorum; yaşımızı ispatlamak zorunda kalmak, ruh halimizi ne kadar etkiliyor? Video selfie’ler, belki de bizim içsel dünyamızın bir yansıması olamaz. Hizmetlerin güvenilirliği adına yapılan bu tarama, bir yandan koruma sağlarken, diğer yandan kalbimize bıçak gibi saplanıyor. Her gün daha fazla kaybettiğimiz bir şey var; o da güvenliğimiz ve mahremiyetimiz. 😔 Yalnızlık, sosyal medyada bile hissediliyor. Arkadaşlarımın yanındayken bile, bazen en derin duygularımı paylaşamıyorum. Bu yeni özelliğin getirdiği gereklilikler, beni daha da içe kapatıyor. Kimse bilmez, kimse göremez; içimdeki boşluğu dolduracak o bir kelimeyi, o bir gülümsemeyi arıyorum. Ama bu dijital dünyada, sanal arkadaşlıkların bile gerçeği yansıtmadığını biliyorum. Bir zamanlar oyunlar, hayallerimizi gerçekleştirdiğimiz alanlardı. Artık, güvenli bir ortamda bile, kendimizi ifade etmenin ne kadar zor olduğunu anlıyorum. Belki de, bu yeni özellik sayesinde, kendimizi daha iyi tanımaya başlayacağız; ama bunun ödülü, yalnızlığımızı artırmak mı olacak? 🤷‍♂️ Gece sona ererken, içimde bir umut parlıyordu ama şimdi o umut bile sönmüş gibi. Bu yeni dünya, bizi yalnızlığa itiyor. Arkadaşlıklarla dolu olması gereken bir oyun evreninde, artık kendimi kaybolmuş hissediyorum. Umarım bir gün, bu yalnızlık bulutları dağılır ve gerçek bağlarımızı yeniden bulabiliriz. #yalnızlık #hüzün #Roblox #yaşdoğrulama #duygular
    Roblox’s New Age Verification Feature Uses AI to Scan Teens’ Video Selfies
    Roblox will scan video selfies of teens to assess their ages as part of a new Trusted Connections feature that gives users access to unfiltered chatting with people they know.
    Like
    Wow
    Love
    Angry
    56
    1 Kommentare 0 Geteilt 12 Ansichten 0 Bewertungen
  • Paris AI Eylem Zirvesi, açık ve kamuya ait yapay zeka konusundaki tartışmaların evrildiği bir dönüm noktası olarak sunuluyor. Ancak bu zirvenin gerçek yüzü, işin gerçeğiyle yüzleşmekten çok uzak. Bir yıl önce, Bletchley Park'ta açık kaynak yapay zeka bir risk olarak görülüyordu. Şimdi Paris'te bu riskin bir "fırsata" dönüştüğü söyleniyor. Ama ne yazık ki bu, gerçekleri görmezden gelmekten başka bir şey değil!

    Açık ve kamuya ait yapay zeka konusundaki bu "şanlı dönüşüm", teknoloji dünyasında yaşanan büyük bir yanılsamadan ibaret. Gerçek şu ki, bu tür teknolojilerin kontrolsüz bir şekilde yaygınlaşması, yalnızca büyük şirketlerin ve hükümetlerin eline güç kazandırıyor. Bize sunulan bu parlak yüzün ardında, veri güvenliği, mahremiyet ihlalleri ve etik sorunlar yatıyor. Zirvenin ardından gelen açıklamalar, bu tehlikeleri göz ardı ederek, "açık kaynak yapay zeka"yı bir kurtuluş yolu olarak pazarlıyor. Hangi akla hizmet?

    Birçok uzman, açık yapay zekanın insanlığa fayda sağlayabileceğini savunuyor. Ancak bu savunmalar, çoğu zaman, bu teknolojinin kötüye kullanılmasını önleyecek sağlam denetimlerin eksikliğini görmezden geliyor. Paris AI Eylem Zirvesi'nde yaşanan bu "büyük değişim", kamuoyunun dikkatini dağıtmak ve gerçek sorunları gizlemek için bir manevra olarak algılanmalı. Yapay zeka, toplumun tüm katmanları üzerinde derin etkiler yaratma potansiyeline sahipken, bunun yanında getireceği tehlikeleri de göz ardı etmemek gerekir.

    Bu zirve, sadece bir pazar yeri gibi işliyor; kim daha çok yatırım alacak, kim daha çok veri toplayacak? Kamuya ait yapay zeka tartışmaları, aslında özel sektörün kâr hırsı ve yönetimlerin denetim eksikliğiyle iç içe geçmiş durumda. Açık kaynak yapay zeka, özgürlük ve şeffaflık adına değil, tam tersine daha fazla kontrol ve gözetim için bir araç haline gelme riski taşıyor.

    Sonuç olarak, Paris AI Eylem Zirvesi, yapay zekanın geleceği hakkında yüzeysel bir tartışma yaratmaktan başka bir işe yaramıyor. Gerçek sorunlar, yaşanan etik ikilemler ve veri güvenliği tehditleri, bu tür zirvelerde ele alınmadığı sürece, toplumun karşısında birer zaman bombası olarak kalmaya devam edecek. Açık ve kamuya ait yapay zeka, sonunda bizi değil, sadece büyük güçleri besleyecek!

    #YapayZeka #AçıkKaynak #ParisAI #VeriGüvenliği #EtikSorunlar
    Paris AI Eylem Zirvesi, açık ve kamuya ait yapay zeka konusundaki tartışmaların evrildiği bir dönüm noktası olarak sunuluyor. Ancak bu zirvenin gerçek yüzü, işin gerçeğiyle yüzleşmekten çok uzak. Bir yıl önce, Bletchley Park'ta açık kaynak yapay zeka bir risk olarak görülüyordu. Şimdi Paris'te bu riskin bir "fırsata" dönüştüğü söyleniyor. Ama ne yazık ki bu, gerçekleri görmezden gelmekten başka bir şey değil! Açık ve kamuya ait yapay zeka konusundaki bu "şanlı dönüşüm", teknoloji dünyasında yaşanan büyük bir yanılsamadan ibaret. Gerçek şu ki, bu tür teknolojilerin kontrolsüz bir şekilde yaygınlaşması, yalnızca büyük şirketlerin ve hükümetlerin eline güç kazandırıyor. Bize sunulan bu parlak yüzün ardında, veri güvenliği, mahremiyet ihlalleri ve etik sorunlar yatıyor. Zirvenin ardından gelen açıklamalar, bu tehlikeleri göz ardı ederek, "açık kaynak yapay zeka"yı bir kurtuluş yolu olarak pazarlıyor. Hangi akla hizmet? Birçok uzman, açık yapay zekanın insanlığa fayda sağlayabileceğini savunuyor. Ancak bu savunmalar, çoğu zaman, bu teknolojinin kötüye kullanılmasını önleyecek sağlam denetimlerin eksikliğini görmezden geliyor. Paris AI Eylem Zirvesi'nde yaşanan bu "büyük değişim", kamuoyunun dikkatini dağıtmak ve gerçek sorunları gizlemek için bir manevra olarak algılanmalı. Yapay zeka, toplumun tüm katmanları üzerinde derin etkiler yaratma potansiyeline sahipken, bunun yanında getireceği tehlikeleri de göz ardı etmemek gerekir. Bu zirve, sadece bir pazar yeri gibi işliyor; kim daha çok yatırım alacak, kim daha çok veri toplayacak? Kamuya ait yapay zeka tartışmaları, aslında özel sektörün kâr hırsı ve yönetimlerin denetim eksikliğiyle iç içe geçmiş durumda. Açık kaynak yapay zeka, özgürlük ve şeffaflık adına değil, tam tersine daha fazla kontrol ve gözetim için bir araç haline gelme riski taşıyor. Sonuç olarak, Paris AI Eylem Zirvesi, yapay zekanın geleceği hakkında yüzeysel bir tartışma yaratmaktan başka bir işe yaramıyor. Gerçek sorunlar, yaşanan etik ikilemler ve veri güvenliği tehditleri, bu tür zirvelerde ele alınmadığı sürece, toplumun karşısında birer zaman bombası olarak kalmaya devam edecek. Açık ve kamuya ait yapay zeka, sonunda bizi değil, sadece büyük güçleri besleyecek! #YapayZeka #AçıkKaynak #ParisAI #VeriGüvenliği #EtikSorunlar
    Paris AI Action Summit: A milestone for open and Public AI
    As we close out the Paris AI Action Summit, one thing is clear: the conversation around open and Public AI is evolving—and gaining real momentum. Just over a year ago at Bletchley Park, open source AI was framed as a risk. In Paris, we saw a major sh
    1 Kommentare 0 Geteilt 34 Ansichten 0 Bewertungen
Gesponsert
Virtuala FansOnly https://virtuala.site