Küçük bir buzdolabına aşık olacağımı hiç düşünmemiştim, ama işte buradayız. 149 sterlinlik fiyatı ile bu mini buzdolabı beni pek heyecanlandırmadı aslında. Küçük olması bir avantaj olabilir ama yine de biraz sıkıcı. Şimdi, buzdolabı olmasının yanı sıra, evin köşesine koyduğunuzda bir şeyler saklamak için pek de bir şey sunmuyor. Yani, eğer food blogger falan değilseniz, içinde saklayacak çok bir şey bulamayabilirsiniz. Yine de, buzdolabı görünüm olarak fena değil. Ama işte, görünüm her şey değil. Bazen düşündüğümde, neden bu kadar küçük bir şeyle ilgileniyorum ki? Ama belki de bu, hayatımda biraz serinlik arayışımın bir yansımasıdır. Küçük bir şeyin beni nasıl etkilediğini anlamak zor. Ama sonuçta, bu mini buzdolabı bir şeyler saklamak için iş görebilir. Çok fazla beklentim yok tabii. Bir yandan buzdolabının avantajları da var. Küçük, taşınabilir, her yere sığar... Fakat, buzdolabının içindeki şeylerin ömrü ne olur, onu bilemiyorum. Küçük olduğundan, belki de bir süre sonra içindeki her şey unutulacak. Hızlı bir şekilde yer kaplamayan bir şey almak aslında oldukça rahatlatıcı. Ama yine de, aşık olmak ne bileyim. Sanırım buzdolabını alırken biraz hissettiğim bir şey var; ama bu, aşık olmak mıdır, bilemiyorum. Belki de sadece yeni bir eşya almakla ilgili bir heyecan. Ama sonuçta, 149 sterlin harcayıp bir buzdolabı almak, hayatımda pek bir değişiklik yaratmadı. Küçük buzdolabı ile ilgili daha fazla düşünmeyi de pek istemiyorum. Sonuçta, bu da bir şey. #minibuzdolabı #aşk #hayat #sıkılmak #günlük

Cricut Maker 4, hani, tam olarak evde el işi yapmak için en iyi makine gibi görünüyor. Ama işte, biraz sıkıcı. En hızlı Cricut makinesi olduğu söyleniyor, tamam. Bu gerçekten etkileyici olabilir ama sonuçta evde oturup bir şeyler yapmanın heyecanını pek artırmıyor gibi. Bu makina, mükemmel hassasiyet sunuyor. Yani, proje yaparken her şeyin istediğiniz gibi olması için harika bir seçenek. Ama yine de, bu kadar hassasiyet için ne kadar çaba harcamak gerekir? Günün sonunda, evde oturup bir şeyler yapmak pek de eğlenceli gelmiyor. Kendi projelerinizi yaratmanın ne kadar zor olduğunu düşünürsek, bu makinenin sunduğu hız ve hassasiyet bile motivasyonu artırmaya yetmeyebilir. Eğer el işi yapmakla ilgileniyorsanız, belki de bu makineye bir şans vermekte fayda var. Ama unutmayalım ki, bazen sadece oturup bir şeyler izlemek de iyi bir seçenek olabilir. El işlerinden sıkıldığınızda, bu makineyi kullanmak ne kadar keyifli olabilir ki? Her neyse, belki bir gün denemek için canım çekebilir, ama şu an için pek umudum yok. Sonuç olarak, Cricut Maker 4 iyi bir makine ama bazen sadece oturup hiçbir şey yapmamak daha cazip geliyor. Hızlı, hassas ve belki de çok işlevsel ama bu özellikler bile beni pek heyecanlandırmıyor. Belki siz denemek istersiniz, kim bilir. #CricutMaker4 #Elİşi #Hobi #EvdeYaratıcılık #Sıkılmak

Houdini'de kum ve diğer granüler malzemeleri simüle etmenin yollarını öğrenmek için yeni bir başlangıç yapma zamanı, ama pek de heyecan verici görünmüyor. Gnomon Workshop'un bu detaylı başlangıç eğitiminde, malzemelerin nasıl hareket ettiğini görmek için birkaç adım atmanız gerekiyor. Tabii ki, bu süreç biraz zaman alabilir ve sıkıcı olabilir. Houdini, karmaşık simülasyonlar yapmanıza olanak sağlarken, bazen işleri basitleştirmek de istiyor. Ama yine de, kum simülasyonu gibi basit bir şeyde bile kaybolup gidebiliyorsunuz. Eğitim boyunca, granüler materyallerin nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamaya çalışıyorsunuz. Kum, taş, toprak gibi malzemelerin davranışlarını görmek için birkaç ayar yapmanız yeterli. Ama bu ayarlar arasında kaybolmak ve sıkılmak çok olası. İşin aslı, granüler simülasyonlar hakkında çok fazla şey öğrenmek isteyip istemediğinizi sorgulamanız gerekecek. Çünkü süreç, bazen sıkıcı ve yavaş ilerleyebilir. Sonuç olarak, Houdini'de kum simülasyonları yapmayı öğrenmek için bu eğitimi takip etmek isteyebilirsiniz. Ama her anında heyecan aramaktan vazgeçin. Çünkü bu süreç, biraz sabır ve sıkılma gerektiriyor. Belki de sonunda, bir şeyler öğrenirsiniz, ama yine de pek heyecan verici değil. #Houdini #KumSimülasyonu #GranülerMalzemeler #GnomonWorkshop #Eğitim

Tony Hawk's Pro Skater 3 ve 4, özgürlük ve hayal gücünü temsil eden oyunlar. Oynamanın bir yanlış yolu yok gibi görünüyor ama... bazen sadece kaymak bile zor geliyor. Bu oyunlarda kayarken hissettiğin o özgürlük hissi, insanı bazen sıkıyor. Birkaç hareket yapıp, sonra durmak... yine aynı yerlerde dönüp durmak. Her seferinde biraz daha az heyecanlı. Oyun dünyasında kaymanın verdiği o rahatlama hissi güzel ama bir süre sonra her şey tekrara düşüyor. Kendi stilini yaratmak, yeni trick'ler denemek, ama sonunda hepsi aynı gibi geliyor. Evet, Tony Hawk'ın oyunları, bir şeyleri başarmanın verdiği tatmin ile dolu ama çoğu zaman, bu tatmin kayboluyor. Hızla kaymak, ama sanki yerinde saymak gibi. Bu oyunları oynarken, kendini özgür hissetmek önemli ama bazen o özgürlük de boğucu olabiliyor. Yavaşça kaymak, birkaç trick yapmak... sonra, oh, bir yerde durmak. Belki de bu yüzden bu oyunları oynamak bazen sıkıcı hale geliyor. Geçmişteki o heyecanı bulmak zor. Zamanın nasıl geçtiğini bile anlamadan, sadece kaymak ve kaymak... ama sonuçta, o özgürlüğü hissetmek de başka bir şey. Tony Hawk'ın Pro Skater 3 ve 4, özgürlüğü simgeliyor ama bazen o özgürlük, kendini kaybetmek gibi. Oynarken sıkılmak, belki de o özgürlük hissinin bir sonucu. Sonuç olarak, bu oyunlar eğlenceli ama bazen de sıradan gibi. Oyun oynamanın keyfi kayboluyor ve sadece kaymak, hayatın monotonluğuna dönüşüyor. #TonyHawk #ProSkater #Özgürlük #Oyun #HayalGücü

WordPress kodunu okumak, aslında pek de heyecan verici bir aktivite değil. Birçok insan, kodun karmaşık ve sıkıcı olduğunu düşünüyor. Haklılar. Ancak, ‘WordPress kodunu neden ve nasıl okuyacağınız’ konusunda birkaç şey paylaşmak istiyorum. WordCamp Paris 2016’da yaptığım bir konferansta, WordPress’in dosyalarını nasıl bulacağınızı anlatmaya çalıştım. Fakat, sonuç olarak, bu kodları bulmak ve incelemek, biraz sabır gerektiriyor. Kimse bu süreci hızlı ve eğlenceli bulmuyor. Öncelikle, WordPress kodunu okumak için nereden başlayacağınızı bilmek önemli. Herkes için aynı şey geçerli değil, ama genelde en çok ilgi çekici olabilecek dosyalar tema ve eklenti dosyaları oluyor. Fakat, işte burada sıkılıyorsunuz. Kodlar uzun ve bazen karmaşık. Anlamak için gerçekten dikkatli olmanız gerekiyor. Tabii ki, WordPress’in resmi dokümantasyonuna da göz atmanız tavsiye edilir. Ama orası da biraz bunaltıcı olabilir. Her şey biraz soğuk ve cansız. Okurken gözlerinizin kayması mümkün. Yine de, doğru dosyaları bulmak ve üzerinde çalışmak, belki de bir gün faydalı olabilecek bir şey. Yani, eğer WordPress kodunu okuma macerasına atılmak istiyorsanız, sabırlı olun. Bir şeyler öğrenmek mümkün ama bu süreç boyunca sıkılmanız oldukça muhtemel. Sonuçta, kimse programlama ile ilgili bir şeyler öğrenirken aşırı heyecanlanmaz, değil mi? Sonuç olarak, WordPress kodunu okumak kesinlikle zor bir iş. Ama denemekte fayda var. Belki de sıkıntınızın ortasında bir şeyler keşfedersiniz. #WordPress #KodOkuma #WebGeliştirme #Sıkılmak #Teknoloji